Müge elimi alıp amcıgının kenarına koydu; tam olarak buralar çok ağrı yapıyor, zaman zaman.
Müge Hanım'ın Amcığının kenarından kasıklarına masaj yapıyordum, bu benim için işaretti. Parmaklarım amcığının arasında sulanmaya başladı. Müge Hanım altındaki şortu iyice sıyırdı, bacaklarını kenara doğru açtı.
- Daha rahat yap, canım.
Artık tüm ışıkları yakmıştı Müge Hanım, işaret üstüne işaret veriyordu bana. Orta parmağımı Müge Hanım'ın deliğinin içine soktum, Müge inlemeye başladı, gözlerini açarak dudaklarıma yumuldu.
- Müge Çok yakışıklısın Ömer, ellerin çok güzel.
Müge Hanım, belliki uzun zamandır kocasızlık çekiyordu. Nasıl olsa Cengiz şerefsizi başka kadınlara sürekli giderken, kendi evindeki karısını ihmal ediyordu. Ne demişler, çalma kapımı, çalarlar kapını. Cengiz şerefsizi İzmir'e pirinç almaya giderken, evdeki bulgurdan oluyordu. Bu fırsat ayağıma bir kere gelirdi, iyi şekilde değerlendirmeliydim. Müge Hanım'ın amcığını iyice parmaklıyordum.
Pantolonumun fermuarını açıp sikimi ortaya çıkardım. Müge Hanım bana sakso çekmeye başladı. O sırada Derya'nın sesi geldi. Hemen üstümüzü düzelttik. İçimden Derya'ya, Şimdi sırası mı diye söyleniyordum. Her şey çok iyi giderken Derya'nın eve gelmesi iyi olmamıştı. Derya beni evde görünce şaşırmıştı.
-Derya Ömer, sen ne zaman geldin
-Senden 5-10 dakika önce geldim diyelim. Krem getirmiştim annen için, hazır sen daha gelmemişken 2 dakika masaj yaparak süreyim dedim.
-Müge Valla kızım, Ömer'in eli çok iyi. Dün de, bugün de yaptığı masaj çok iyi oldu, elleri dert görmesin. Belim baya toparlandı.
-Derya Ellerine sağlık o zaman, Ömer.
-Sağolasın.
-Derya Bugün ben de otura otura masa başında belim ağrıdı. O kadar iyiyse, artık bana da masaj yaparsın.
-Yaparım tabii, neden olmasın
-Derya Aman Ömer, şaka takılıyorum sana.
-Olsun canım, taş attık, kolumuz mu yoruldu O kadar ilgi alaka gösterdiniz bana, teşekkür ederim.
-Derya Su son bütleri vereyim de, başka bir şey istemiyorum ben.
-Bizim masaj bitmişti zaten, sen hazırsan kaldığımız yerden devam ederiz.
-Derya İyi olur, valla bugün zaten 1-2 konuda kafam çok takıldı, bir türlü basmadı. En iyi sen yardım edersin.
Gecenin ilerleyen saatlerinde hem sohbet hem muhabbet derken derste gerekli konuları işledik, epey de saat geçmişti.
Derya, sabah erken kalkacağı için erkenden yatağına gitmişti. Müge Hanım da benim yatağımı hazırlamış, etrafı topluyordu. O etrafı toplarken Müge Hanım'ın beline arkadan sarıldım. Müge Hanım biraz irkildi ve kısık sesle
- Müge Derya odada.
- Uyumuştur o.
- Müge Uykusu hafif, ona yakalanırız.
- Bir şey olmaz.
- Müge Ömer, lütfen.
Müge Hanım rica ettikten sonra ileriye gitmedim; kadını kendimden daha çok soğutmak istemedim. Sabah olmuştu, evden erkenden çıktım. Müge Hanım'a mesaj attım Derya hâlâ evde mi
- Müge Şu an birlikte kahvaltı yapıyoruz, çıkınca haber edeceğim sana.
Ben de o sırada bir bahane bulup babama işe gelemeyeceğimi söyledim.
Pastanede oturmuş Müge Hanım'dan mesaj bekliyordum ve o beklediğim mesaj sonunda geldi.
-Müge Derya, çıktı, eve gelebilirsin.
Hızlı koşar adımlarla Müge Hanım'ın evine doğru gidiyordum. Kapıda beni geceliğiyle karşıladığı gibi dudaklarına yumuldum. Kadının içinde sönmeyen bir alev vardı. İkimiz de deliler gibi öpüşüp yiyişiyorduk.
Yaklaşık Müge Hanım ile 2 saate yakın hem seviştik hem de sikiştik. Artık ikimiz de kan ter içinde yatağa uzanmış sohbet ediyorduk. Bana evliliği hakkındaki olayları anlatıyordu.
Bu, Cengiz Bey'in babası köylerinde ağaymış ve oldukça zenginmiş. Gel zaman git zaman derken, Müge Hanım'ın babası Cengiz'in babasının işlerini yapıyormuş; tarla, bağ, bahçe gibi. Müge Hanım da fırsat oldukça babasına yardım ediyormuş. Cengiz de Müge Hanım'a vurulmuş. Neyse, başlık parası verip Müge Hanım'ı almışlar. Müge Hanım, ilk başlarda Cengiz'den hoşlanmaya başlamış. Sonrası malum, aradan 30 sene geçmiş. Son 5-10 yıldır da Müge Hanım'ı Cengiz Bey aldatıyormuş. Aslında Müge Hanım da bunun farkında ama herhangi bir rest çekemiyor Cengiz Bey'e karşı; sonuçta adam oldukça varlıklı biri.
Yani, uzun lafın kısası, Müge Hanım kendi dertlerini bana yakınıyordu. Demek ki o güvenli limanı bende bulmuştu. Anlatacak birilerini arıyordu; tekrardan o şehvet duyguyu tatmak istiyordu. O da ben oldum.
Akşam olmak üzereydi, saat epey hızlı geçmişti. Evi toparlayıp evden ayrıldım; her an Derya gelebilirdi. İki sefer üst üste evde yakalarsa beni, hoş şeyler düşünmezdi. Akşamüstü telefonum çaldı, arayan Derya'ydı.
-Derya Bugün gelmiyor musun
-Bugün burada biraz işlerim var, onları halletmem gerek.
-Derya İyi, tamam, kolay gelsin.
-Sağ ol, sana da.
Babamın yanına geldim; babam biraz bana söyleniyordu ama pek umurumda değildi. Bugün gayet güzel bir gün geçirmiştim, Cengiz'in karısını sikmiştim.
İlerleyen saatlerde Burak'tan mesaj gelmişti.
-Burak Ömer, selam.
-Selam, Burak.
-Burak Nasılsın
-İyiyim, sen nasılsın
-Burak Ben de iyi.
-Bir şey mi oldu
-Burak Ne yapıyorsun, ne ediyorsun diye merak ettim, bir yazayım dedim.
-İyi yapmışsın.
-Burak Baktın mı videolara
-Hangi videolara
-Burak Yeni video yükledim, efsane bir mal geldi.
(Lan, yoksa korktuğum başıma mı gelmişti Düşündüğüm şey mi olmuştu, kız kardeşim mi yoksa)
Hemen siteye girip videolara baktım. Annemle ilgili 1-2 video daha vardı. Bir sonraki sayfaya geçince korktuğum başıma gelmişti; kız kardeşime ait 2 video ama burası bizim ev değildi, Cengizlerin yazlığıydı.
-Bu nereden çıktı
-Burak Babamın yeni oyuncağı.
-Nereden bulmuş bunu
-Burak Çok uzaktan değil.
-Çok uzaktan değil derken
-Burak Bir öncekinin kızı analı kızlı sikiyor babam.
- Senin videoların yok mu, kanka
- Burak Ben o toplara çok girmiyorum, babam daha çok seviyor böyle fantezileri. Benim yaptıklarım biraz bana gizli kalıyor, kanka, ileride anlarsın.
- Nasıl oluyor lan, o açıklasana.
- Burak Boşver kanka, orası da bende kalsın.
- İyi bakalım, öyle olsun.
- Burak Sana iyi izlemeler o zaman.
- Eyvallah, sağolasın.
Orospu çocuğu bilerek benimle dalga geçiyordu.
Orospu çocuğuna kızmıştım ama daha çok anneme ve kız kardeşime kızmıştım; bizi düşürdükleri hallere bak. Ama daha sonra duyguma yenik düşüp videoyu tekrardan açtım. Video kaydı başlamıştı; Cengiz Bey'in ve kız kardeşimin yüzünde maske vardı. Cengiz Bey, o koca sikini kız kardeşimin eline vermişti. Kız kardeşim hem oynuyor hem de ağzına almaya çalışıyordu.
İlerleyen zamanlarda Cengiz Bey, kız kardeşimi yatağa uzatmış sikmeye çalışıyordu ama kız kardeşim sürekli altından kaçıyordu. Cengiz Bey buna kızmıştı; aralarında konuşmalar geçiyordu, az da olsa para muhabbeti dönüyordu. Cengiz Bey, kız kardeşime Benden aldığın paranın hakkını ver, yoksa paramı geri isterim tarzında söylemlerde bulunuyordu. Kız kardeşim de olanlara boyun eğmiş, o koca siki içine almaya zorluyordu.
Kız kardeşimin suratı domates gibi kızarmıştı. Cengiz sinirlenmişti, belliydi. Kız kardeşimin o kadar götüne şaplaklar atıyordu. Cengizin siki düşmeye başladı. Cengiz buna daha da sinirlenmeye başladı.
Cengiz, kardeşimi yataktan kaldırdı. Bari düzgün yala, kaldır şunu, diye emir verdi. Cengiz yatağa uzanmış, bacaklarını iki yana açmıştı. Kız kardeşim, o kıllı sikini ağzına almaya çalışıyordu. Cengiz işi daha da ilerletti; bu sefer kız kardeşime götünü de yalatıyordu. O kıl yumağını götünü kız kardeşim yalarken gördüm. Artık bu dünyada daha başka bir şeye şaşırmam. Benimle aynı bardakta iğrenip su içmeyen kız kardeşim, Cengiz Bey'in götünü yalayıp taşaklarını emiyordu.
Cengiz Bey'in Siki tekrardan şahlanmıştı. Bu sefer kız kardeşimi yatağa yatırıp bacaklarını omzuna aldı. Kafasını tuttuğu gibi kız kardeşimin içine geçirdi. Kız kardeşim evi inletiyordu, Cengiz seri bir şekilde girip çıkıyordu. Bir yandan da kız kardeşime bağırıyordu.
-Cengiz Ulan, 45 yaşındaki anan bile bu kadar ağlamadı. Ne ağlak çıktın, orospu! Bir de götten girsem ne olurdu sana acaba
Kız kardeşim ağlayarak inliyordu; altında Cengiz, 2 dakika sonra hönkürerek kız kardeşimin içine boşaldı.
-Cengiz Üstünü topla, seni eve bırakayım, annen merak etmesin. Bu durumda aramızda kaldıkça ben sana her türlü desteğimi yapacağım.
Demek ki bu durumdan annemin haberi yokmuş.