YURT ÇOCUĞU Serisi - Toplam 12 bölüm

YURT ÇOCUĞU 10

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 ENSEST

Elif’in göğsünün üstünde uyuyakalmıştım. Telefon sesiyle uyandım, onu uyandırmamak için sessizce konuşmaya başladım.

Haluk- Aslan, sen misin? İyi misin, naberdesin? Yakalandın diye duydum.

Ben- İyiyim, Haluk Bey, güvendeyim. Siz naberdesiniz? Bir şeyiniz var mı?

Haluk- Ah… Şerefsizler bana operasyon yaptılar, ama başarısız oldular. Ama dostum, yirmi yıllık arkadaşım Halis vefat etti. Mahvedeceğim onları.

Ben- Ali ve Hüseyin de öldü, Haluk Bey. Yine kılıfına uydurmuşlar, aşırı dozdan öldüler. Beni de yakaladılar, ama direkten döndüm. Efsane bir eski polis kurtardı.

Haluk- Kim? Bizi’dasınır şimdi?

Ben- Fatih diye biri. Zamanında doğru tutanağı tutmuş, ama Kudret’in peşine düşmesiyle kaçmış. Yıllardır kaçak, kendini öldü gösterip bunların peşine gitmiş. Yanında Sevcan da var.

Haluk- Sevcan kim?

Ben- Kudret’in hizmetçisi. O da intikam peşinde. Annesine ve babasına naylon şirketler kurup borçlandırmış. Sonra onları gömde boğdurmuş. Yeni öğrenmiş.

Haluk- Bunların gözünü hırs bürümüş. Bizden kurtulurlarsa çok rahat başkan olacaklar ve herkesi etkileri altına alacaklar.

Ben- Batuhan ve Cansu da onlara destek veriyor. Müdürünüz de, hatta Cemre bile… Onları evde seks yaparken yatakladım. Daha sonra Cemre’nin yıllardır elinde kendini güvene aldığı polis getirisini ellerinden aldım, ama hepsi onların eline geçti.

Haluk- Elimizdeki bellekler var. Bir sürü bilgi ve getir var. Gerçi iğrenç şeyler de var.

Ben- Tamamen unutmadım onu. Nedir, bir sonuç var mı? İğrenç olanlar ne?

Haluk- Canan’ı bir ömür hapse attırabiliriz. Müfettiş ve Müdür’le ilgili belgeler de mevcut, ama en önemlisi Kudret. O psikopatı mahvedebiliriz.

Ben- Ne duruyoruz o halde? Gidip polise, amire… Yakalatalım onları.

Haluk- Müfik peki? Onun ne yapacağız? Kaçtı, pezevenk. Bir sürü milletvekil, bakan tanığı var. Elimizden kaçar, yurtdışına gider. Rahat rahat hayat sürer.

Ben- Umrumda değil. Kudret hapse girsin, yeter. Ama Cansu da girmeli… Orospu çocuğu.

Haluk- İlk hedef kim? Birini yakalarsak diğerleri kaçacak. Ne yapacağız?

Ben- Dosyaları bana gönderir misiniz? Şu an buluşmamız riskli.

Haluk- Mailine bak, gönderdim bile.

Ben- Bu arada iğrenç şeyler neydi?

Haluk- Cemre, Batuhan, Cansu grup seks yapıyorlar. Cansu ve Kudret… Orospu çocukları. Birbirlerini aşağılıyorlar. Hatta, neyse, ben baya safmışım. Bir sürü öyle video var, midemin kaldırılmayacağı türden. Genç olsam bile kaldırmazdı.

Ben- Artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor. Size geri döneceğim, lütfen telefonunuz açık kalsın.

Elif uyanmıştı, yattığı yerden bana bakıyordu.

Elif- Hala sorun mu var?

Ben- Hayır, artık en azından çözüm umudu var.

Elif- Başım çatlıyor, çok içmişiz.

Ben- Günlerdir benim de başım çatlıyor, alışkınım.

Elif- Galiba ben biseksüelim.

Ben- Benim sayemde ise bu beni gururlandırır.

Uzun zaman sonra uzun uzun kahkaha attım, Elif de kıkırdıyordu. Yanına yaklaştım, dudaklarını öptüm.

Ben- Bilgisayarını kullanabilir miyim?

Elif- Sen bak işine, ben kahvaltı hazırlayayım.

Bilgisayarın başına geçtim. Haluk Bey’in gönderdiği dosyaları tek tek incelemeye başladım. Tüm faturaları kontrol ediyor, sürekli yeni şeyler öğreniyordum. Gözüm videolara kaymıştı. Rastgele bir video açtım ve izlemeye başladım. Cansu ve Cemre sevişiyordu.

Tam dalmıştım ki arkadan Elif’in sesi geldi.

Elif- Cansu mu bu? Oha, gerçek mi?

Ben- Gerçek, ama şantaj değil, kendi istekleriyle çekmişler.

Elif- Bu kadın kim?

Ben- Cemre, Batuhan’ın annesi.

Elif- Yok artık! Bunlar ne böyle? Sen nereye düştün?

O anda Batuhan gelmiş, annesini sikiyordu. Elif, Batuhan’ı görünce bir daha şok oldu, elindeki çay bardağını düşürdü.

Elif- Batuhan annesini sikiyor, noluyor, Aslan?

Ben- Bunlar işte. Uzun hikâye, ama görüyorsun.

Elif- Yani linçlemeyeceksen, ben baya azdım. Cansu çok seksi ve ortada ensest dönüyor. Off!

Ben- Hahaha, yine beni güldürmeyi başardın. Fantezilerimiz ortak.

Elif- Bence rahatlamamız gerek. Çok stres altındayız.

Sandalyeyi yanıma çekti ve beraber izlemeye başladık. Başka bir video açmamı istedi. Mouse’u eline aldı ve videoları incelemeye başladı. Yorulmuştum biraz, ben de ses çıkarmıyordum. Dikkatini bir video çekti. FP çekilmiş bir video, kafasında sabit bir kamera vardı. Çeken kişi Batuhan’dı. Evlerinde bir davet vardı. Muhtemelen şapkasına gizlediği kamerayla rahat rahat çekmişti. Kimse farkında değildi. Pezevenk kurgulamış bile, bir anda başka sahneye geçiyordu.

1. Sahne:
Evin içinde salakça geziyor, ardından konuklarla tokalaşıyordu. Haluk Bey konuşma yaparken annesinin yanında izliyordu. Telefonundaki uygulamayı çıkardı ve çalıştırdı. Bir anda Cemre kasılmaya başlamıştı. Amında uzaktan kontrol edilebilen vibratör vardı. Haluk Bey titreşimi duymuş, arkasına bakmış, “Telefonu kapatın” demişti. Cemre ve Batuhan birbirine bakıp tebessüm etmişlerdi. Galiba Haluk Bey’in “Ne safmışım” dediği video buydu.

2. Sahne:
Yemek masasının etrafında toplanılmış, Cemre herkesin ortasında gizlice Batuhan’ın sikini okşuyordu.

Son Sahne:
Herkesin kullandığı tuvalete girmişler, tuvalet kabininde seks yapıyorlardı.

Cemre- Off, çok zevkli. Yakalanma korkusu çok azdırdı beni.

Batuhan- Oh, inle, belki yakalarlar bizi. Belki seni sikerken yakalanırım. Amının içinde…

Cemre inleme sesini artırmıştı.

Bunları izlerken Elif sikimi çıkarmış okşuyordu. Ben de elimi uzatıp amını okşamaya başladım. İyice azmıştık. Resmen düşmanımın pornosunu izliyordum.

Ayağa kalktım ve sikimi ağzına vermeye başladım. Elif ağzına alırken bir yandan videoyu izliyordu.

Daha fazla dayanamayıp ayağa kaldırdım, şortunu indirip sandalyeye domalttım. Batuhan’ın Cemre’yi siktiği videoyu izlerken ben de Elif’i sikiyordum.

Ben- Hoşuna gitti, değil mi? Sen de sapıksın.

Elif- Ohh, evet, ben de sapığım. Delirtti bu video beni. Ben de istiyorum.

Ben- Şu günleri atlatırsak sana neler yaşatırım ben. Her türlü fanteziyi beraber yaparız.

Elif- Ohhh, ahhh, söz mü? İstiyorum. Ben nefsimin kölesiyim. Ohh, devam et.

Ben- Benim sözümden çıkmazsan söz. Sana her şeyi yaşatırım.

Kalçalarına vuruyordum. Video o kadar azdırmıştı ki Elif inlerken bana bağırıyordu.

Elif- Boşal içime, ahh, boşal. Riske girelim, şansını dene. Oh…

Daha fazla dayanamayıp boşalmıştım. Elif de kendinden geçmişti.

Videonun sonunda:

Batuhan- Külotuna boşalacağım. Külotunu giy ve onunla gez.

Hakikaten dediği gibi olmuştu. Külotuna boşalmış ve Cemre onu giymişti. Daha sonra Cemre tuvaletten çıkınca video bitmişti.

Biz de bitmiştik, baya yorulmuştuk. Otuz dakika şehvetli bir şekilde oturup kaldık.

Elif- Sözünü unutma ve videoları sakla, ilerde işimize yarar.

Ben- Şu cendereden çıkalım, sözümü tutacağım ve senin için videoların yedeğini alacağım. Şimdi sen git, ben biraz daha inceleyeyim.

Elif gülerek odadan çıktı. Tekrar tüm ciddiyetimle inceliyordum. Bir şey dikkatimi çekmişti. Dört sene önce bir yere sürekli hafriyat kamyonları gitmiş, ama faturası özel bir şirkete kesilmiş. Hatta o şirketin yaptığı iş, belediyenin aldığı yol ihalesiydi. Yol çalışması gibi bir şeydi. Neresiydi burası? Neden bu bilgilerin arasında basit bir ihalenin belgeleri vardı, anlamamıştım, sadece şüphe çekmişti. Daha da araştırınca aynı tip tırlar, kamyonlar dört farklı yere daha, ama yakın yerlere gitmişti. Hiçbirinde bir şey yoktu. Şirket işi bitince kapatılmış. Şirketin sahibi Mahmut diye biriydi. Mahmut’u araştırınca Sevcan’ın babası olduğunu öğrendim. Ailesi iki sene önce ölmüştü. Yani iş bitince. Kudret’in kazandığı paraydı, ama bunu ispatlayamazdım çünkü adı geçmiyordu.

Biraz daha inceledim, videolardaki konuşmaları dinledim. Pentagram diye bir yerden bahsediyorlardı. Pentagram neresiydi? Benim bildiğim bir müzik grubuydu.

Baya yorulmuştum. Öğrendiklerimi bir kâğıda döktüm ve Haluk Bey’i aradım. Pentagram’ı biliyordu, ama paravan şirketi önemsemedi.

Haluk- Ahh, Pentagram dediklerinden emin misin?

Ben- Bazı mesajların ekran görüntülerinde de var. Pentagram yazmışlar.

Haluk- Pentagram, on sene önce adı skandallara karışmış bir eğlence mekânıydı. Girmek için sadece para yeterli değildi. Çok güçlü referansların olmak zorundaydı. Açıkçası hiç merak etmemiştim. O münferit olay yaşandıktan sonra baya araştırdım. Sokaktaki seslere kulak verdim. Pentagram, kim tarafından kurulduğu belli olmayan bir örgütmüş meğerse.

Ben- O münferit olay neydi?

Haluk- O dönem çok popüler bir mekândı, dediğim gibi. Kendine has bir konsepti vardı. Yer altında labirent gibi inşa edilmiş bir eğlence mekânı. Giriş tek katlı bir binadan, ama yer altına iniyor. Bir gün sabaha karşı patlama oldu. Pentagram’ın çok uzağında bir yol resmen yarılmıştı. Polis raporuna göre gaz sıkışması meydana gelmişti, ama gerçek öyle değil. Bir sürü insan öldü, kimliği belli olmayan insanlar. Daha sonra mahkeme kararıyla orası mühürlendi ve yasaklandı. Çünkü bu labirentler nereye varıyor, belli değildi. Hatta Pentagram, Kudret’in evine çok yakın.

Haluk- Rivayet o ki, Pentagram’ın lideri de orada ölmüştü. O zamandan beri hiç ses seda yok.

Ben- Her neyse. Şimdi buluşabiliriz. Bize Fatih Abi de gerekiyor. Onları bulabilir misiniz?

Haluk- Yerini söyle, halledeyim.

Anlaştıktan sonra Elif’in evine bir araç geldi. Artık sona yaklaşıyorduk. Elif’in güvenliği için evin etrafında sivil korumalar nöbet tutmaya başladı.

Fatih Abi, Haluk Bey, Sevcan ve ben buluşmuştuk. Hemen keşfettiğim bilgileri açıklamaya başladım. Fatih Abi dikkatle dinliyordu. Ne yapabiliriz diye düşünüyorduk. Sinirimiz bozulmuştu. Canan kolay lokmaydı, ama dikkat çekerdi. Saatler geçmişti, ama hâlâ bir şey bulamamıştık. Ben de canım sıkılmıştı.

Ben- Bari şu yıllar önceki paravan şirket üzerinden bir şeyler deneyelim. Sevcan’ın babası üzerine yapılan şeyler. Beş farklı yere altyapı ve yol çalışması yapılmış.

Fatih- Beş farklı yer mi? Neresi buralar?

Ben- Bende konum bilgileri, hatta koordinatları bile var.

Fatih Abi çantasından şehrin haritasını çıkardı.

Fatih- Göster bakayım, nereler?

Elime bir kalem alıp tek tek yerleri işaretledim. Fatih Abi elimdeki kalemi alıp birleştirdi. Beş köşeli bir yıldız çıkmıştı ortaya.

Fatih- İşte yeni Pentagram burası.

Ben- Bunlar yeniden inşa etmişler. Eski mekân ortada kalıyor. Tam köşesinin biri Kudret’in evine denk geliyor. Nereye düştük biz?

Fatih- Bence bu köşeler giriş yerleri. Ama nasıl, hiç bilmiyorum.

Haluk- Ben biliyorum…

← Önceki Hikaye
YURT ÇOCUĞU 9
Sonraki Hikaye →
YURT ÇOCUĞU 11
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar