AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 1.2

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 KOMŞU

Annem gideli 1 hafta olmuş, her gün 2 kere arıyordu. Mert ile kafede otururken, manitasıyla yarın öğleden sonra buluşacağını, ama ondan önce annesinin beni kahvaltıya çağırdığını söyledi. Bir gün önceki antrenmanda spor salonunda karşılaşmıştık, her zamanki yoga dersi girişinde(ki, söylemeyi unuttum, onlar için ben de derse başlamıştım, ücretsiz çünkü!), evde yalnız olduğumu biliyordu. Reyhan ise spora geliyor, fakat daha çok antrenör ile birebir ders yapıyordu. Fatma teyze onu uzaktan süzüyordu, yanlış bir durum olmasından korkuyordu ama, bilmiyordu ki, kızı otoban olmuştu. Beni de öyle samimi ile sevmeye başlamışlardı ki, orjinal parfüm kullanmanın verdiği klas ile, onlarda alarmı alıyor, arada laf atmaya başlamışlardı. Hatta derste “happy baby pose”dan sonra, ikisi de bana bakıp gülmüşlerdi. Ben ise artık kendimle barışık olmanın ve gerçekten de sikimin beğenilmesinden doğan özgüvenle gülümsemekle yetinmiştim. Hatta koşu makinesine geçince ekstradan daha hızlı, 19-25km arasında interval denecek şekilde yaptım ki, onlara testosteron göstermek istiyordum.

Fatma teyze saçlarını koyu kahve yapmıştı, artık daha çok gülümsüyor, ismine göre çok ateşli olmaya başlamıştı. Yüzü çok güzeldi, ama artık gülmeye başlayınca, daha da çekici olmaya başlamıştı. Tabi, salondaki farklı tip erkekleri ve arada o biraz iri basenlerinden dolayı koca götü ve az incelen beli ile, 46 yaşındaki kadınlara göre epey seksi olmaya başlamışken, asıl hedefte Hande Teyze vardı. O tayt ile gelmeye başladığında Fatma teyze bol eşofman giyiyordu ama şimdi Fatma teyze tayt, Hande teyze 45 yaşında olmasına rağmen şort giyiyordu. Bacaklarına ise krem sürdüğü, parlaklıktan belli oluyordu. Mert arada aile mevzularından bahsederdi şişko babasının kaba biri olduğundan ve sigaraiçen tipik Türk moruklarından olduğunu söylediği için, onun bu yaşında pek aktif olduğunu düşünmüyordum. Bu sebepten Hande teyze birden tüm 31 videolarımın konusu olmuştu. Okuduğum hikaye ve izlediğim filmlerdeki konulardan sonra, acaba böyle bir sikiş sonrası nasıl bir arkadaşlık içerisinde olabilirim diye de düşünüp, ekstra azıyordum.

Mert bana annesinin beni kahvaltıya çağırdığını söyledi. Hiç beklemesem de, sevindim. Bu ilk defa onlara gidiyor olacağım anlamına gelmekle beraber, Hande teyzeyi ilk defa evinde görecek olmanın heyecanını da beraberinde getiriyordu. O gün sabahına en pahalı ve yeni eşofman takımını giydim, parfüm ve fullbody kokulu kremimi sürdüm. Spordan dolayı vücut bakımına özen göstermeye ve bu siteden gelen parayı ciddi anlamda bakıma harcamak beni benden almıştı. Ama hala daha seks yapmamış olmam, korkaklığımı ortaya seriyordu. Yapacak bir şey elimden gelmiyordu. Çekingenlik adeta bir virüs gibi iken, evden çıkmadan aynada son kez baktım. Mert’i aradım ama açmadı. Sonradan 2-3dk sonra o geri dönüş yaptı ben onlara doğru yürürken (arada 4 sokak vardı, yürüme maksimum 15dk), açınca Hande Teyze olduğunu gördüm. -Evladım Mert uyuyor. Top patlasa uyanmıyor! Sen geliyor musun? -Geliyorum Hande Teyze. Bir şey eksikse alayım mı diye sormak için aradım. – Ahh düşünceli çocuk. Her şey var canım gel sen. – lütfen bir şeyler alayım.” diye ısrar ettim. – Madem istiyorsun, al kafana göre kahvaltılık. – Harika, tamam.” diyerek kapattım. Hande Teyzenin içten konuşmasına rağmen, benim ona aç gibi azgınlık besliyor olmam, aile terbiyemden dolayı içimde biraz daha pişmanlık yaratsa da, ne yazık ki ahlaki erdemleri kabul edecek yaşta değildim. Tek isteğim, hayvan gibi seks yapmaktı. 61 yaşındaki Betty’e deliler gibi azıyorsam, böyle bir kadına neler yapardım!

Pastaneden hafif olması için açma simit aldım, sonra marketten meyvesuyu (3tane, fazla olsun ki, mesaj olsun), sonra aklıma ne geldiyse aldım. Epeyce para harcadığımı düşünüyordum. Kahvaltılık değil, market alışverişi gibi olsa da, netten öğrendiğim kadarıyla parayı belli etmeliydim. Eve son bir sokak kalınca, beleşten gelen paranın beni aptala çevirmesini fark ediyor olsam da, içimde doğru adım olduğu hissi ağır basıyor, fenomenler gözümün önüne geliyordu.

Apartman, zil derken daire kapısında beni spor şortlarından giymiş Hande Teyze karşıladı. Poşetleri görünce; – Ohhh, oğlum sen ne yaptın? Bunlar ne!” diye haykırdı. -Günaydın Hande Teyze” diye gülerek girdim. Elimdekileri görüp kızmaya, fuzulilikten dert yanarak azarladı, önden mutfağa doğru yürürken götüne bakmadan edemedim. İnanılmaz bir dolgunluk vardı ve sikim anında kıpırdamıştı. Onu belden aşağıya süzdüm, çıplak bacaklarına, topuklarına ve parmak arası sünger plaj terlik giydiğini gördüm, parlak kırmızı ojeli ayakları, pürüzsüz topukları ile, bu kadının görünenin aksine bir hazine olduğunu anlamıştım. Sanki takip edildiğini biliyordu. Hiç arkasına bakmadan ocağa gidip, çayı demlerken, duruşu dik değildi, az öne doğru eğik, götü tümsek gibi havada, topuklarını da sanki üstten çaydanlığın içini görmek istiyormuş gibi eğilerek suyu döküyordu. Elimdeki poşetleri unutmuştum. -Nereye bırakayım Hande Teyze” diye sorunca, koy şu tezgaha canım. Otur dinlen. Su ister misin? Elini yüzünü yıkamak istersen, koridorun sonunda, sol taraf banyo.” dedi. – Ellerimi yıkayayım. Mert nerede, uyandırayım onu da, ne biçim ev sahibi ” diye yalandan sitem ettim. – O da hemen salonun yanındaki oda, görürsün, kapısı açık” diye bana bakmadan, devlet sırrı gibi incelediği ve yavaşça su döktüğü çaydanlığa bakmaya devam etti. Ben de döndüm yavaşça, 3 adım attım, tam çıkacakken göz ucu ile yan bakınca, topuklarını indirmiş, artık düz durmaya başlamıştı.. Bundan bir anlam çıkarmalı mıydım, bilemiyorum…

Giderken banyoya, tam karşı odanın yatak odası olduğunu görünce, bakmadan edemedim. Dağınık yatak, çarşaf, yerlere baktım, bir şey yoktu. Arkamı dönüp mutfağa baktım holün diğer ucundan, hızlıca içeri girip, çarşafı izledim, yastığa göz ucuyla bakarak, saç telli olan yastık sağ taraftaki idi, yatağın üzerine uzanıp kokladım. Bu Hande teyzenin yastığıydı, saç tellerinden belliydi. Hızlıca kokladım, ardından hızla çıktım ve banyoya girdim, suyu açtım, eşofmanın içindeki sikimi tuttum, avucumda salladım. Efsane azmıştım. İleri geri seri seri 31 çekmeye başlarken, iyice kendimi kaptırmıştım ki, Mert’in sesini duymamla hızla eşofmanın içine soktum. Sikim zonkluyordu. Kapşonlu üstümü iyice aşağıya çekerek ereksiyonu gizledim. Çıkınca banyodan Mert’in uykudan yüzü şişik iken; “-Hoş geldin kanka. -Günaydın kanka, uyanmasaydın oğlum!” diyerek kafa tokuşturduk. Mutfağa gittiğimde Hande Teyze güleç bir halde karşımda bardaklara çay kokuyordu. Dağınık saçları bukle bukleydi, göğüs dekoltesi fazla olmasa da, genişçe pembe V yaka tshirtten meme uçları belli oluyordu. Masaya oturunca karşı karşıya otururken Mert geldi. Annemden, babamdan, işlerden, okuldan sorular ile karşı karşıya kalmıştık. Mert’in konuyu değiştirmesi ile; -Anne Serap’la buluşacağım. Ona göre. Arama yani, akşam gelirim. -Ne yapacaksınız bakalım” dedi imalı imalı. -Hiç, belki sinema. -Mete senin yok mu, kız arkadaşın? Hep salonda görüyoruz seni. Mert atladı; -Hahahaha” diye güldü. Ben de, Hande Teyze’de ona baktık ama, ben daha çok kızarak, yüzümde küfür ettiğim belli olan tavırla baktım. -Boş konuşma” dedim, ama kızarmıştım. -Zımba gibi çocuk, ne gülüyorsun ” dedi gülümseyerek Hande teyze. -O matureci anne. -Mature ne? -Lan!” dediysem de, Mert’in patavatsızlığı üzerindeydi. Tamamıyla sıcakkanlılıkga. Bu u yapıyordu, farkındaydım. O ara masanın altından Hande teyzenin bacağına çarptım. Ya da o çarptı. Birbirimize baktık. -Olgun seviyor anne, mature olgun demek, ahaha” diye devam etti. -Tövbe tövbe ” dedi gülümseyerek Hande Hande teyze ama, kısık gözüyle de baktı bana. Sanki bir şeyleri tarıyor gibiydi. Ama ben sinirlenmiş, biraz da kızarmış, terlemiştim.

Salona geçtikten sonra yine normal konuşmaya devam ederken, fotoğraf üzerine muhabbet açılınca, bu sefer Mert az evvelki piçliğini affetirir gibi övmeye başlamıştı. -Mete de kaliteli kamera var. Hatta çok da iyi fotoğrafçılığı anne. – dedi. -Öyle mi? -Evet” dedim. -Benim de fotoğrafım hiç yok. Instagrama atmak istiyorum da, benim telefonun kamerasıyla sanki pek iyi çıkmıyorum” dedi. -Telefondan ziyade biraz açı ile alakalı. -Hmmm. -Evet anne, öyle de, Mete’nin telefona baksana, ondan öyle konuşuyor lavuk. -Bakim” diyerek atıldı öne Hande teyze. -Birkaç tane çekip yollasana bana canım. Pp yenileyelim” dedi. Masanın üzerindeki telefonu aldım, birkaç fotoğraf göstermelik çektim. O sırada Mert üzerini değiştirmeye odaya gitmişti. Ben de biraz moda girip Handan teyzeye şöyle böyle demeye başlamıştım. O da sağa sola dönmeye, muziplik yapar gibi poz verirken, bu haline gülmemek elde değildi. Yanıma geldi, eğildi öne doğru ve göğüsler iyice ortaya çıktı ki, gözlerimi alamadım. Ama o telefon ekranına bakıyordu, “aaa, aahah, nasıl çıkmışım yaa” gibi konuşmaktayken, ben onun kokusunu içime çekiyordum. -Buyur Hande teyze, sen bak ben bir lavaboya gideyim” dedim, ve kalktım. Sikim öyle bit hareketlenmeye başlamıştı ki, artık kontrol edemiyordum. Hele Mert evde iken, böyle bir şeyi fark etmesi, kötü olabilirdi. Banyoya gittim, hemencecik tuvaletimi yapmaya odaklandım. Yarı ereksiyon halde öyle bir yapmaya başladım ki, sanki araba yıkıyor gibi tazyikli ve çokça çıkıyordu. Bir müddet kaldım, aynada kendime baktım. Aslında yapabilirdim, sikebilirdim bu kadını. Hikayelerdeki, filmlerdeki gibi olabilirdi, sadece akıllı ve cesur olmaktı olay diye mırıldandım! “Neden olmasın amk!” dedim, bir hışımla çıktım, Mert’in odasına daldım, boksır ile durmuş mesaj yazıyordu.

-Napıyorsun lan, abaza” dedim. -Oğlum destursuz ne giriyorsun odaya. Baksana duruma” diye güldü. -Sanki bizde yok. -Kanka parfümünü versene, ondan sıkayım az. Piç, nereden buluyorsan bu parayı bilmiyorum.” dedi. Sırt çantam salondaydı. -Oğlum biriktiriyorum. Senin gibi sağda solda gezmiyorum” dedim.- Dur çantayı getirim” diyerek salona giderken, telefonun açık halde Hande Teyze de olduğunu hatırladım ve kalbim hızlandı. Galeriye girerse, hapı yutabilirdim! O anın ereksiyonundan hızla kalkmıştım, bu durumu düşünmeden.. Kalp atışım hızlanmıştı. Aklıma evden çıkarken dahil, diğer çıplak foto ve videolar geldi. Salona girmeden göz ucuyla bakınca kendi telefonuna geçmiş olduğunu gördüm Hande Teyzenin, ve benimkini de masaya bırakmıştı. Şortu kıç kenarına kadar açılmış, dalgalı saçları omuzlarına dökülmüş, kendisi de az öne doğru eğilmiş otururken, squat yapma tekniğini bildiğinden götü dışa dönük oturuyordu. Ben girince hafifçe dönüp baktı; -Geldin mi?” dedi, ama sesi bu sefer kadın gibi çıkmıştı, sıcak ve içten konuşması değişmiş olduğunu farkettim. Ama yüzünde allıklar vardı. -Mert parfüm istedi. Ona verip geleyim Hande Teyze” diyerek çantayı açıp parfümü aldım, Mert’in yanına gittim. Orada biraz daha konuşurken, Mert de spora başlamayı düşündüğünü, benim gerçekten de irileşmiş olduğumdan bahsetmeye başlamıştı. İrileşmiş dediği de. 65 kilo, 1.80 iken, şimdi 79 kilo olmuştum. Ama bu hacimi arttırarak, parçalı bedene sahip olmuştum. Zaten seks potansiyeli ve isteği de bu yaratmıyor muydu? O evden çıkmadan banyoya gitti saçını yapmaya. Ben de salona gidince, Hande teyze düşünceli tvye bakıyor gibiydi. Bacak bacak üzerine atmış, ayağını sallarken sağ ayak terliği açılıp kapanıyor, güzel ince, kemikli uzun parmaklarının kırmızı ojeleri neon gibi parlıyordu. Bacaklarını böyle sergilemesi, rahat oturması, diz kapağından baldırına açılan şort, pürüzsüz ama birkaç ufak çatlaklar dışında sütun gibiydi. Zaten çekici olan bu doğallık değil miydi? O gerçek kadın denilen, anne denilen, dolgun ve olgun denilen ve her zaman bize ufak çocukmuş gibi bakarak, bizi hep çocuk gören, her daim içlerindeki o yasaklı, arsız düşünceleri dizginleyen, acaba kimleri düşünüp sikişmek istedikleri merakı biz ergenlerin ilgisini çekip, onları her gece sikme aşkı duymuyor muyduk? -Fotoğrafları atayım Hande Teyze” diyince irkildi. İçi geçmiş olduğunu farketti ve toparlandı hızlıca. Şort tekrardan dizlerine inmişti. Sikim yarı erekte öne doğru ucu baskı yapıyordu. Belli olduğunu bilsem de, umursamadım. Çünkü artık erkek olduğumu göstermek istiyordum. Bu herkes olabilirdi. Ama eğer ki bu kişi Hande Teyze olsaydı, onu öyle sert sikip perişan edecektim ki, beni unutmaması için tüm blacked, brazzers, tushy, mylf, mom,cougar, mature, gilf kategorilerinden edindiğim sertliği, pozisyonu ve davranışı yapacaktım. Kendimi bukalemun gibi hissediyordum. Çevikliğim, açlığım ve bu zamana kadar milli olamama, ama gizli fans hesabından gelen maillerle kendime güvenim gelmişti! -Harika. Ayrıca benim hesabı da düzenleyelim. Çok sade ve bayağı gibi. -Olur. Hem spor yapıyorsunuz Fatma teyze ile, bence siz de artık sportif paylaşım yapın. Derslere giriyorsunuz, bunlar ilgi çekici.” derken galerime girdim, telefonu kendime çevirdim, ve kalp atışım tekrar hızlandı. “Kesin gördü ” diye iç geçirdim, sonra ateş basması, yüz kızarmasının kaçınılmazlığını yaşadım. -Noldu Mete, hadi” dedi, gözlerinin için gülüyordu, şeytanca bir dudak büküklüğünü de yakalamıştım. “Yakaladım seni, içine kapanık utangaç azgın abazan!” dediğini okuyordum o dudaklardan. -Hepsini yollayayım, senden seçelim” deyince, -Ekle o zaman numarayı” diyerek hasbelkader telefon numarasını almıştım.

← Önceki Hikaye
AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 1.1
Sonraki Hikaye →
AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 1.3
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar