AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 2.3

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 KOMŞU

Binaya güneş tam vuruyordu. Sıcak hava olmasına rağmen, perde uçmasın diye kapattım pencereyi. Işık netti ama yine de beyaz oda ışığını açtım. Onu çağırdım, komutlar vermeye başlamadan; -Aşkım, şimdi düşün o internettekileri, gördün, biliyorsun. Aynısını yap, cilve yapar gibi ağır hareket, abartı kıvırmaya, ağır adımlarla gel mesela, konuşabilirsin, sesi engelleyeceğim. Dediklerimi yaparsın ama, doğaçlama da yap. Ben editleyeceğim. Anlaştık? Sorun var mı? -Heyecanlandım." dedi ellerini yumruk yapmış, sağ sola salladı. Aynaya kendisine baktım saçını düzeltti. -Gerek yok, bel altı çekeceğim. Ayrıca eteği az daha yukarı " dedim, sonra birden odama koştum. Aldığım masaj yağını alıp odaya girince merakla baktı. -Ben video için kullanıyorum. Şimdi az sana süreceğim, daha da parlak olsun, sen elini bulaştırma bebeğim, gel şöyle" diyerek annemin aynalı masa komidisine ittim, -"Eteğine bulaşmasın, kaldır" dedim. Hızlıca yukarı çekti, ben de önünde eğildim. Sütun gibi bacaklarıyla, şeffaf önlü tangasının tül gibi perdelediği amıyla karşı karşıya kaldım, yutkundum. Kıkır kıkır gülüyordu Hande Teyze. Elime aldım bolca masaj yağı ve başladım önce sağ bacağına baldırdan dize, avuçlamaya, parmaklarımı genişçe açarak kavramaya, aşağı yukarı gere gere sürmeye. Masaj yapıyordum bir nevi. Sonra dizine, orada ayak bileğine kadar devam ettim. Sikim öyle kalkmıştı ki, delirecektim. Sol bacağına da aynı şekilde başladım, bolca alıp, gere gere, bastıra bastıra avucumu ovmaya, sonra dize. O ara kafamı az kaldırdığımda kafasını tavana çevirmişti Hande Teyze. Bacaklarının titremesini hissediyordum. Sol ayak bileğine gelince yavaşça aldım eline ayağını. Kafasını indirdi, merakla bana bakıyordu. Topuklu ayakkabıdan çıkardım yavaşça. Burun buruna ayaklarıyla karşı karşıya kaldım. Ayakkabının o deri ve az kullanılmış olmasından gelen koku vardı, ayağında da az vardı koku ama umurumda değildi. O ince parmak kırmızı ojeli ayak parmaklarını avucuma aldım. Küçük serçe parmağı en kısa olandı. Diğer üç parmak aynı boyda sayılacak şekildeydi. Baş parmağı biraz kısaydı onlara nazaran. İki elini masaya dayamış, destek alıyordu. Ben de ayaklarını incelemeye başlamıştım. Ayak parmaklarını oynattı. Açtı. Tek tek. Aralarından biraz daha koku geldi. Ayak kontrolü bendeydi. Yüzüme bastırdım. Altı ağzıma, parmaklar burnuma gelmiş, iki parmak sağ, iki parmak sola burnumun ucu onları yarmıştı. -Ohh" dedi.

Ağzıma indirdim ayak parmaklarını ve yaladım aralarını tek tek. İlk defa ayak yalıyordum ve o ter ve az toz ya da kir neyse, onun tadı ile tuzluluk hissediyordum. Emmeye, mucuk mucuk ses çıkarmaya başladım. Ayağını daha da bastırmaya başladı ağzıma. Dizini kırdı. "-Ahh, hmmmm. Çok iyi. İlk defa. İlk defa bunu yaşıyorum " dedi. Ağzımdan çıkardım. -"Ben de aşkım, ben de ilk defa yalıyorum. Süpersin " diyerek tekrar yaladım. Sikim patlayacaktı. Ağzımdan çıkardım ayağını, dizimin üzerine koydum, eşofmanımla salyalarımı silerek, tekrar ayakkabıyı giydirdim. Eteği hala yukarıdaydı. Amına yaklaştım, kokuyu içime çektim. -Amım benim!" dedim histerik şekilde. Kafamı tuttu, çat diye ayağını yere vurdu, amına bastırdı. -Seni seviyorum aşkım. " dedi. Nefesini verirken, içten ve arzu dolu demişti.

Geri çektim kendimi ve tripodun boyunu en aşağıya ayarlarken, Hande teyze kadınlık uzmanlığını konuşturdu, eteği boyunu baldırlarına kadar çıkarmayı başarmıştı. Onu görünce göz kırptı. -Harika, harika!" dedim.

Başladık video çekimine ve az evvel zevke gelmesiyle, daha rahatlamıştı Hande teyze ve sağ sola dönüyor, ağır adımlarla geliyor, bel altını kamera net çekiyordu. Arada "-Domal kameraya aşkım " diye direktif verirken, ben açıyı kontrol ediyor, adeta yönetmen gibi olmuştum. O da bu halime bakıp gülüyordu. Hatta hemfikir olmuştuk. "-Hocam, hocam. Yönetmenim, yöntmenim" diye muzurluk yapıyordu, ve gülmeye başlamıştık. Elime telefonumu aldım, bu sefer cam kenarına bir sandalye koydum. Oturttum ve ayak tabanlarını, parmaklarını yakından çekmeye, ardından ayağına da masaj yağı sürerek parlatmaya, sandalyeye domalmasını, yırtmacı tangaya kadar çekerek pozlar, ayağını götünün altına alıp poz vermesini, incelmiş olan belini iyice kırıp, eteğin üstten baskısı ve domalmamanın alttan, eteğin sıkılığı ile de sımsıkı gerginleşen göt ve basenlerinden sonra, sikim boşalacak derecede azmıştım, ağrımaya başlamıştı. Yere yüz üstü uzanmış, adeta açı için yerde sürünürken kalktım. Tam Hande Teyze de toparlanıyordu ki; "-Dur aşkım! Bozma bu anı" diyerek oturmaya devam ettirdim aynı şekilde. Ayak parmakları gergindi ve masaj yağı ile parlayan topukları, ayak altı ve parmak altları, sıkı duran götü, kıvrık beli ile, adeta iki büklüm otururken, doğruldum. Eşofmanımı bir hamlede indirdim baksırlı beraber ve sikim ok gibi fırladı. Kıl bırakmıştım ve bir cm falandı. -"Fena, çok fena. Delireceğim. Bozma bebeğim. Dur öyle, patlayacağım!" diyerek arkasına geçtim, kırdım dizimi ve ayaklarına taşaklarımı dayadım. İki elimle de basenlerinden tuttum, domalmış gibiydi. Kafamı surtuna gömdüm, tshirt üzerindeydi. İki eliyle sandalye başından tutuyor, ters oturmaya devam ederken, hissettiği kıllı taşaklarımdan sonra, parmaklarını oynatarak, taşaklarımı ayak parmakları ile ovmaya başlamıştı. "Ihhhh, evet. Evet!" dedim. Sonra arkadan memelerine uzandım. Sikim götüne dayanmıştı kumaşın üzerinden, taşaklarım çıplak ayaklarındaydı. Göğüslerini avuçlamamla, "OHHH, tam zamanı!" diyerek inledi. Toplu duran saçlarından ensesi açıktı. İlkten öptüm, sonra yalamaya başladım ensesini. İkimizde terlemiştik. İyice mıncıklamaya başladım ve kulağına; "Geliyorum. Ucunda.." derken sandalyeyi önünden itti ve beni de sırtıyla az geri itti, ne oldu diye bakarken, zor tutuyordum kendimi, hızla önümde eğildi. "- Tut, dayan.Ağzıma ver çabuk, ağzıma boşal!" diye bağırdı. Bir anda eğildi, kalkık sikimle yüz yüze geldi ve derhal ağzına aldı. Ama ne alış. Elini de taşaklarıma attı, toplaşmış duran taşaklarımı avucuna almış, baş parmağı ile aralarını açmaya çalışır gibi ortalarına bastırırken, ağrı/zevk karışımı ile yüzümü ekşittim. "Hmmmm-hmmmm-mmmm" diye vakumlarken, dayanamıyordum ve iki elimle kafasını tutarak sikime öyle bir bastım ki, boğazını deldim resmen ve döllerimi ağzına patladım... Zonklaya zonklaya boşalırken, kollarımla sardım kafasını, kendime basıyordum. Taşaklarım çenesini zorluyor, sikimin kılları ise burun deliklerinden girmişti. Atar damar gibi 4-5 saniye boşalırken, ellerini götüme attı, şaplakla vurmaya başladı. Kendimi bir anda geri çektim. Nefes nefese kalmıştım ben ama, Hande teyze öhürmeye başlamıştı. Yere doğru ağzından salyalar boşalttı, öksürmeye, derin derin nefes almaya başladı. Yüzünü yukarı kaldıracak dermanı bulamadı. Kendimden geçmiştim 10 saniye boyunca. Birkaç derin nefesten sonra bana baktı, mavi gözleri kan çanağına dönmüş, çok hafif sürdüğü rimel akmış, ince burun delikleri kocaman olmuş, şakaklarında ve alnında damarlar şişmişti. Kendisine gelmeye çalışıyordu. -Çok, çok özür dilerim aşkım. Kendimi, kendimi kaybettim" dedim, ben de nefes nefese, bacaklarım titriyordu. Kafasını salladı. Kızgın mıydı belli olmuyordu. -Hayvan gibisin! Boğuluyordum oğlum!" dedi nefes nefese. -Özür dilerim. -Dileme" dedi, ayağa kalktı.

← Önceki Hikaye
AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 2.2
Sonraki Hikaye →
AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 3.1
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar