AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 4.2

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 KOMŞU

-Alo" -Naber lan, apaçi" kıkır kıkır güldük aynı anda. -İyi kanka. Sen nasılsın? -İyiyim. Napıyorsun? -Fatura yatırdım, dolanıyorum. Sen napıyorsun? -Ben de Serap'laydım. Yine vermedi orospu! Neyse anlatırım kanka. Bize gelsene bugün. -Bu saatte? -Kalmaya oğlum. Anneme sordum, sorun olmaz yani. Babam da memlekete gitti. Anlattım ya sana, o mevzu için. -Hımm. Annen rahatsız olmasın kanka yaa." dedim, yalandan kararsız gibi. O ara Hande Teyze gözlerini dikmiş, aklından geçirdikleri net belli oluyordu. "Şerefsiz " diye iç geçiriyordu.

-Oğlum ne olacak! Ben 1 saate bizim mekana geçerim. -Benim eve gidip eşofman almam lazım. -Laptop yanında mı?

Duraksadım. Evden çıkarken, alışveriş sonrası kafede takılırım diye yanıma almıştım. -Evet. -Gerek yok. Benimkini giyersin. -İyi tamam. 1 saate kafede buluşuruz" dedim, anlaştık, kapattım.

-Akşam sizdeyim! -Hadi gidelim o zaman. Ben de eve gidip, şunları kaldırayım. -Şu pembe geceliği giy gece aşkım. Onu ayır." deyince anlamsızca baktı. -Niye? -Birincisi seksilik, ikincisi gece için. -Mert evde iken, hayatta olmaz." dedi ciddiyetle.

Etrafa baktım. Eczane çıkışa yakın olmalıydı. Gözüme çarpmıştı girerken.

-Kızmayacaksan fikrim var. -Off Mete! -Uyku ilacı? Hem zararsız. " dedim mimiklerimle ricacı halde. -Hayır. -Ama seninle uyumak, harika olmaz mı aşkım yaa! Hem fotoğrafta çekmeliyiz. Sen de beni çekersin, fans için Hande teyze! Lütfenn!

Durdu. Etrafına baktı. Kararsızdı. Oğlunun yanında, çocuğu yaşındaki ile yatmak.. Kafasıyla etrafı süzdü, sonra bana baktı. "Hadi hadi" der gibiydi yüzüm.

-Seninle başım belada. Beni de yoldan çıkartıyorsun çocuğum!" dedi. Azgınlığını bana atıyordu.

-Sen de istiyorsun karıcım " dedim yanağına öpücük koyarak ve hızla yürümeye başladık. Gece onu sikme hayali bile bir anda enerji doldurmuştu beni...

Mert ile buluştuk her zamanki kafede ve bana başladı bugün Serap ile olan aksiyonları anlatmaya, ama heyecanı gözünden okunuyor, tekrar yaşıyor gibiyken, benim ise aklımda soyunma kabininde olanlar vardı. Annesinin ağzını hunharca sikmiştim. Hatırlamak bile sikimi kaldırmaya yetiyordu. Üstelik annesinin, bu gece altıma yatacak olmasından dolayı da, büyük bir sabırsızlık çekiyordum.

Eve doğru yol aldık, el ense şaka ile giderken, hava kararmak üzereydi. Gitmeden eve markete uğrayalım dedim ve; "-Hande Teyzeyi ara kanka. Eksik varsa alalım. Hem ayıp olmasın, elim boş gelmim" dediysem de, kem küm etti kabul etmedi. Israr edince aradı. Hande Teyze de kabul etmedi, ama yine de abur cubur aldık, eve gittik. Eve girince mutfaktan yemek kokusu geliyordu.

-Anne, biz geldik!" diye seslendi Mert.

Ayakkabıları çıkarttık, o ara elini kurulayarak Hande Teyze geldi;

-Hoş geldiniz yakışıklılar! Mete bey, bu ne güzel sürpriz." dedi muziplik yaparak, sabah ki tayt üzerinde, sadece tshirt değişmişti, vücuduna tam oturan beyaz tshirt giymişti. Önce oğluna sarıldı, Mert de çantamı alıp odasına dönmüştü, bana sarılınca ben de ona sarıldım ve iyice yapıştırdım vücudumu. Ellerimi götüne attım ve olağan gücümle hemen sıktım. Elleri omuzumdan hemen itikledi beni ve gözlerini kocaman açarak fısıldadı; "-Manyak mısın lan" dedi ve az sağa dönüp, Mert'in holde olmadığını görünce rahatladı. Ben de o yan dönmüş iken yanağına öpücük koydum. -Hoş buldum Hande Teyze. Miss gibi yemek kokusu geliyor. Rahatsızlık vermedim umarım." dedim, kapıdan uzaklaştık, onu mutfağa döndürmüştüm omuzlarımdan tutarak ve götüne dayıyordum bir kaç adım attık öyle, hızlandı, öne kaçtı. Gülümsememi tutamıyordum ve bana ters ters bakmaya başlayınca, mutfağa giderken onunda güldüğünü yakalamıştım. Götünü sallıyordu kaşar.

Mert'in yanına odaya geçtim, laptopları yan yana koyduk. Biraz steam, youtube derken, yemek sesi geldi. Mutfağa önden ben girince, Hande Teyze normal şekilde tencereleri karıştırıp, yavaştan ocağı kapatıyordu.

-Mert nerede? -Geliyor, lavaboda" dedim. Salataya yöneldi, rendeleği havucu salataya eliyle serperken, tekrardan parmak ucunda, götü dışarı vermişti. Şimdi kesinkes kesin emin olmuştum. Geçen ilk geldiğimde de demek ki bilerek yapmıştı... Geçen oturduğum bölüme geçerken, sırtına dokundum, ama bir şey yapmadım. Dayamadım bu sefer. Çünkü sikim kalkıyordu. Ayrıca Hande teyzeyi zor duruma sokmakta istemiyordum. Bir anlık abazanlık, büyük sorun yaratabilirdi. Oturdum. Bir şey yapmadığımı o da farkedince gülerek masaya koydu salatayı, o arada Mert geldi, o da köşeye oturdu. Ben ile Hande Teyze de karşılıklı oturduk.

Yemek yerken ayaklarını ayaklarımın üzerine koyuyor, çıplak parmaklarını benim çoraplı ayağıma geçirip, parmaklarıyla sıkıp bırakıyordu. Ona baktığımda, hiçbir şey olmuyormuş gibi konuşuyordu. Bildiği şeyleri sorup, sohbet açıyordu. Benim aile mevzularından, neden babamın iş dışına çıktığına dair meraklı sorular üzerine derken, Mert de bu sefer kendi babasının olayını anlattı ve umduğu sonucun ne olacağını, gelecek planlarını( arsa eğer güzel para getirirse), ne yapmalı olduklarına fikir katıyorken, Hande Teyze oğlunun hevesine takılıyor, abartmamasını falan söylüyordu. O ara ben de ayağımı Hande Teyzenin ayağının altından kaldırdım. O hala oğluna laf söylüyordu.

Ben dizime kadar kaldırınca, sol elimi alta atıp ayağını tuttum ve bacak arama koydum. O ne yaptığımı anlayınca, kendisi de diğer ayağını alttan uzattı. İki ayağı da taşaklarıma baskı yapıyordu şimdi. Sikimin kalkıklığını farkedince ensesiyle oynamaya başladı. Ben de birkaç kelam fikir söylerken, sol elimin parmakları onu ayaklarını okşuyor, parmaklarının arasında gezerken, sözüm bitince Hande Teyze de katılmadığına dair fikir söylerken, göz gözeydik ve parmağımı ağzıma götürdüm... gözlerindeki ışıltı, ayaklarına kadar yayılmıştı ki, iki ayağını sıkıştırdı refleksle ve taşaklarımı bastırmıştı. Kendimi az geri çekmek zorunda kalınca, kendisinin farkına vardı...

Hava kararmış, tvye bakınıyorken, sıradan aksiyon filmi vardı. Ben Mert'in yanına oturmuştum. Ama daha çok kakara kikiri yaptığımızdan filmin farkınnda değildik.

-Daha geç olmadan ben aldıklarımızı getireyim" dedi Mert.

Hande Teyze hamle yaptı;

-Otur aşkım, ben getiririm" diyince göz göze geldik. Oğluna dediyse de, benimle göz gözeydi.. -Gerçi saatte 11 olmuş. Ama olsun, ağzımız tatlansın" dedi kalktı. -Laptopları alalım gel" dedi Mert.

Hande Teyze 3 koca bardak meyve suyu, iki tabak karışık cips, 1 koca tepsiye de patlamış mısır koydu. Ortaya yuvarlak masayı çektik, Hande Teyzenin oturduğu tekli koltuğu da ayarladık. İkimizde sabırsızlıkla geceyi bekliyorduk. Ona imalı imalı derinden bakınca, yavaşça kirpiklerini kırpmıştı...

12 ye gelmeden, 2şer bardaklar bitmişti ki, tabaklarda da anca bitmişti. Biz laptopa bakarken, Mert hesnemeye başlamıştı.

-Kapat artık oğlum, uykun geldi. -Tamam tamam" dedi, ve ikimiz de kapattık bilgisayarları.

-Mert, odandaki kanepeyi gel hazırlayalım" dedi Hande Teyze. -Ben hallederim" diyerek kalktı, ben de kalktım. -Zaten eşofman vereceğim sana" dedi, geçtik odaya.

Odaya geçerken de esnedi arka arkaya.

-Oğlum, sabah erken kalktım, ondan uykum geldi herhalde. Sabahlarız diye düşündüm amk. -Oldu. Sabahlayıp ne yapacağız. Yarın erken kalkarız. Takılırız rahatça. -Aynen bro" dedi. Bana kendisine göre eşofman verdi. Ona göre biraz boldu ama, bana tam olmuştu. Önüm az kabarık duruyordu.

-Hadi ben uzanayım. -Ben de pcyi kapatıp gelirim. -Takıl olum, ben uzandım diye amk" derken de hesnedi. -İyi geceler kanka" dedim sırtına dokunarak. -Sana da kanka" dedi, salona giderken kapıyı aralık bıraktım.

Salona geri döndüğümde, Hande Teyze de odasına gitmiş olmalı ki, etrafa bakarken, ayak sesine döndüm, nefesimi tuttum.

-AA, sen yatmadın mı" dedi gözlerini odaya doğru döndürdü, oğluna duyurmak istemişti. Halbuki aldığımız pembe saten geceliği giymiş, memelerinin ucuna kadar gelen o dekolte, dantelli göt hizasındaki boyu ile kremlenmiş bacakları, ışıl ışıl parlıyordu.

Yanıma gelince dilim tutulmuş gibiydim; "-Korktum, iki tane koydum. Okudum geldiğimde, sorun olmaz ve derin olurmuş uyku, en az 6 saat" dedi kısık sesle.

Yumuldum hemen dudaklarına, ve kana kana öpmeye, emmeye başladım dudaklarını. Dili dilimle dans etmeye başlamışken, cabucak sarılmıştık bile.

-Beni çok azdırıyorsun piç kurusu!" dedi nefes nefese. -Sen de beni kaltak" dedim ve kucağıma alarak, az evvelki koltuğa çöktük. Bacaklarını iki yana açmış, doğrudan sikime oturmuştu. Elimi götüne attığımda, brezilya külotu giymişti. Götün yanaklarının yarısını kapatıyor, delik kısmı ip gibi aradaydı... Yoğurur gibi ovarken götünü, ellerini göğsüme koydu ve ayakları ile koltuğa çıkıp, elleriyle yana çekti külotunu ve amını ağzıma verdi direkt..Konuşmadan böyle yapması beni daha da azdırıyordu. Bu sefer götünü alttan avuçladım, dilimi sabahki gibi amına sokmam ile içine alması bir oldu. Hızla sulanıyordu Hande Teyze. Ellerini saçlarıma atmış, belini ileri geri yaparak, benim ona yaptığım ağız sikmeyi, şimdi kendisi bana yapıyordu..

-Ağzımı mı sikiyorsun orospu!" dedim sessiz olmaya özen gösterir gibi. -Evet!" dedi ve bastı kafamı yine am dudaklarına..

Bu sefer oturuyordu ağzıma. Ellerini omuzuma basmış, iyicene önden veriyordu ağzıma amını. Ellerimle götünü okşuyordum, külotu koparır gibi yana çekmiştim. Baldırlarındaki kremden dolayında, ellerimle güzelce aşağı yukarı sürerken, "Ahhh! -Evvet aşkım benim.." dedi Hande Teyze ve amında oluşan titreşim, burnuma gelen sıvılar çenemden süzülmeye başlamışken, zangır zangır vücudunu titretti. Yavru kedinin titremesi gibi inledi. "-Ihhhhh.." diye. Amı nefes alır gibi kasılıp zonkluyordu. Onun am sıvılarını emmem, onu deli ediyordu. Mavi gözleri zar zor açarken, saten geceliği de iyice açılmıştı. Dayanamadım şaplak attım.

-Bir dakika" diyerek altından kaydım, telefonumu aldım. O ise domalmış halde, kendisine gelmeye çalışıyordu. Külotu sağ kalçasını komple kapatmış, sol taraf ise bembeyaz parlıyordu. Odaya gittim. Mert'in horlaması duyuluyordu.

-Uyudu mu?" diye sordu, bu sefer ayakları üzerine oturmuş, götü dışarıdaydı. -Horluyor" dedim gülerek. Ardından; "-Rahatlayabiliriz" dedim.

← Önceki Hikaye
AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 4.1
Sonraki Hikaye →
AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 4.3
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar