-Nasıl uyudun oğlum? -Güzel denebilir de, çok sıcak.
-Evet. Vantilatörü açmak geldi aklıma da, gece gece uğraşmak istemedim, o tozludur şimdi. Onu balkondan alıp, sileyim bugün.
-Güzel düşündün anne. Eee, ne yapacaksın bugün? -Markete gideceğim. Gelmek ister misin? -Anne, bilgisayarda işim var. Onu halledeceğim. -Oyun ne zamandır iş oldu bakim?
Duraksadım. Ağzıma çayı götürdüm, o ara zaman kazandım;
-Online oyun anne. Herifler, gavurlar ama bana subay görevi verdi. Yani sorumluluğum var, 100 kişiye. Etkinlik var yani.
-Vallahi bu kuşak oyunla kafayı bozmuş.. " diye söylendi..
Annem ikinci çayları koymak için ayağa kalktığında, balık etli olmanın avantajı olan etli butlu baldırlarının pürüzsüzlüğü göz alıcıydı. İlk defa annemi kadın olarak yorumlamış olmamdan dolayı utandım. Kafamı dağıtmak için, hızlıca reçele uzandım...
Annem öğlen gittikten sonra laptobu aldım ve başladım videolarla oynamaya.
İlk ana kamerayı ayarladım. Kendimle gurur duyuyordum. Erkekliğim kabarıyordu. Adeta profesyonel porno gibi olmuştu. Hande Teyzenin inlemeleri, götüne patır patır girişimden sikim kalkmıştı yine. Hızlı hızlı otuzbir çekmeye başladım, ama boşalacakken hep durdum. İkinci kamera, tepe kamerası olarak, bizi önden çeken; Memelerin sallanışı efsane idi! Saçını çekişim falan, videodan bazı bölümleri kestim, az önceki açıdan ayarladıklarıma ekledim bu seferki görüntüleri ve sonra elimdeki açı olan POV(point of view) i de(ki,o da Hande Teyzenin telefonu ile çekmiştim, 3.açı), onda da epey deliği haşat ettiğim, göt sıvısının yanı sıra kıllı sikimi köküne kadar soktuğumu ekledim. 4.açı, sol arka çapraza gerek var mıydı bilemiyordum. Ama birkaç saniye ayak ve yandan poz eklerim, böylece 15dakikaya ayarlarım diye düşündüm. Elim sikimde başladım izlemeye. O kadar siktiğim karıya bile otuzbir çekiyor olmam garip olsa da, kendimi sıkmasam 5 kere boşalırdım ki, tam ayağımı kafasına bastığım anda, peruğuna odaklanmıştım ki, gözüme kenardaki siluet çarptı....
Kapı kenarında dikilmiş gözlerini kocaman açmış, elini ağzına koymuş annemin; kafasını uzatıp bizi izlemesini gördüm. Elim sikimde durmuş olmasına karşın, döllerim üzerime fışkırmaya başladı...
Nefesim kesilecekti. Annem bizi basmış mıydı? Hem de sikişin en sert yerinde? Kalbim küt küt atıyordu. Terlemiş olmama karşın, üzerine bir daha terliyordum..
O günü utana sıkıla geçirdim.. Annem bendeki bu sessizliği farketmiş, ardı ardına "Ne oldu canım?" diye sorsa da, bir şeyim olmadığını belirttim. Ama tabi, video ve fotoğrafları İnternete yükledim..
Annemi göz ucu ile süzerken, her şey aynı gibiydi. Ertesi gün babamla ilgili konuşuyor, sonra günlük haberler hakkında yorumda bulunarak gün geçti denebilirdi. Ama ben hala neden herhangi bir ima ya da bir şey demediğini, diyecek mi diye bekleyip dururken, evden çıkmaya karar verdim. Mert ile buluştuk, birkaç yere gittik, dolaştık. Çocuğun yüzüne ne zaman baksam, annesinin götünü sik sike dağıttığım an geliyordu. Gerçekten hem zevk, hem huzursuzluğu aynı derecede yaşıyordum.
İyi kötü kavramı gibiydi. Olaylara iki yönü ile bakarken, kazanan tarafta isen iyi, kaybeden tarafta isen kötü olduğu sonucu gibiydi. Ama ben kazanan tarafta isem, ki Hande Teyze gibi karıyı sikiyor olmam, çarşamba günü de kankası Fatma'yı sikecek olmama rağmen, neden bu huzursuzluğu yaşıyordum? Farkında olmasam da, annemden kaynaklandığını içten içe seziyordum..
Eve döndüğümde, internet yorumlarına cevap verirken, Hande Teyze ile de konuşmaktan bir an bile geri durmuyorduk. Yeni ayak ve bacak fotoğrafları atıyordu instagram için. Elbette aralarında am göt meme de vardı. Dil, dudaklar her şey. Onlar bana özeldi. Ben de ona sikimi yolluyordum. Taşaklarımın sarkık halini, kılları.. birbirimizi özlediğimizi.
Salı günü yine yoga dersi vardı. Yine herzamanki gibi üçlü derse girdik, ardından sırt, omuz, karın derken, bol bol ikisine de elimi sürerken, salonun PT dallamalarının göz hapsine girdiğimi farketmiş olsam da umursamadım, çalışmaya beraber devam ediyorduk. Bu sırada Fatma Teyze ile ekstra bir gizlilik içinde gülümseme yaptıysak da(Hande Teyze yakalıyor ama çaktırmıyordu), yarın kesin bana kendisini siktirecekti..
Annemle o akşam sinema izledik. Öncesinde markete çıktık, alışveriş yaptık. Şarap aldı. Babamsız ilk defa şarap içecekti. Yemekte de iki kadeh güzelce içti, bana da içirdi hatta.
Sabah kahvaltıdan sonra çantamı hazırladım. İçim içimi yiyordu. Hızlı adımlarla bana verilen adrese ilerlerken, googlemap'den ara ara kontrol ediyordum. Sokak olarak biliyordum ama, yine de kontrol ederken, Mert'lerin iki sokak üstü olduğunu farkettim. Hızlandırdım adımlarımı. Apartman önüne gelirken aradım telefonla ve sanki bekliyormuş gibi, kapıya elimi atmadan, açık olduğunu görmüştüm. Girdim ve 3.kata çıktım. Kapı açık, sadece kafası görünürken gülümsüyordu. Geri çekildi, içeri girer girmez kapattı kapıyı Fatma Teyze; "-Hoş geldin oğlum, seni de alıkoydum bugün, kusuruma bakma lütfen " dedi ve kocaman açtı kollarını.
Ben de içeri girer girmez bu harekete karşılık sarıldım. İçim kıpır kıpırdı. Sımsıkı sarıldı. Yanaklarımı öptü sulu sulu, ben de karşılık verdim. Az geri çekilince; "- Ne kusuru Fatma Teyze, seve seve yardım ederim. Lafı dahi olmaz." derken, çantamı yere bıraktım, eğildim, ayakkabı için ve ilk defa o an vücudu süzebildim. Bembeyaz ince tayt, üstte de ince tshirt, spordaki bol tshirt aksine, dardı ve meme ucundaki o karartı dahil belli oluyorken, ten rengini gösterecek incelikteydi tayt ve tshirt. Anında sikime kan gitti, ayakkabının bağcıklarını çözerken tepemde dikilmiş olmasından, ateş basıvermişti.
-Gel meyve suyu var soğuk, iç. Sen kola gibi asitli içmiyorsundur." diyerek önümden yürürken, dolgu topuklulardan 7cmlik terlik giydiğini; her adımda göt resmen jöle gibi sallanıyor oluşu beni çok fena ederken, aydınlık mutfağa girince, tüm vücudunu ışıktan daha net görmüştüm... Onu arkadan şaşkın şaşkın incelerken birden döndü; "-Geç şöyle otur canım" derken, yüzü pespembe olmuştu. Onu incelememden utanmıştı. Her yeri teşhir olduğunu kendisi de biliyordu. Bardaklara doğru gittiğinde, göt yarığını net görürken, basenlerin yana şişkinliği ve göt yanaklarının iriliği tam sikilmelik, yalamalıktı...
-Aç mısın canım?
-Değilim Fatma Teyze..
-Buyur afiyet olsun " diyerek döndü elinde iki bardakla..
Vişne suyu koymuş dört beş adım öteden gelirken, am dudaklarının arasındaydı tayt. Gerçekten yanıyordu ve sikilmek için beni çağırmıştı. Gözleri sağa sola dönüyor, elleri titriyordu heyecandan. Karşıma sandalyeye çökünce, bacak bacak üstüne attı, sağ ayağını yavaşça sallarken siyah ojeli ayaklarının küçük; parmakları ve tırnakları güzel ve estetikli düz taraksız ayakları vardı.
Basen ve baldırları geniş olmasına rağmen, bilekleri inceydi. Zaten seksiliği bundan kaynaklanıyordu. Memeleri Hande Teyzenin tam iki katıydı. Kızarmıştı, ben de onun gibiydim. Benim de üzerimde LA Lakers basket şortu vardı. Sikim erekteydi, belirgince. Ama masadan göremiyordu.
Hızlıca bitirdik. Bardakları alıp kalktı, kıçını yaya yaya bardakları çalkalarken, ben de geriye yaslandım, manzarayı izlerken, bence bu iş uzamamalı diye düşündüm.
-Fatma teyze, ne yapacağız şimdi?" diye sordum.
-Hmm, şey evladım, koltukların yerini değiştirip, televizyonu da, ben altını silerken, sen de halıyı benim için toplar, yenisini serersin. En son da salonun kornişinin vidası düştü geçen gün, korkuyorum düşecek diye. Bizimkilere demiştim ama umurlarında değil" derken, bence kendisinin bu halinin de umurlarında olmadığını hissediyordum.
-Harika. O zaman ben bir izninle lavaboya gidip elimi yıkasam?" diyince, yüzü al al olan Fatma Teyze gülümsedi. Gözleri kapanmış, çıkık elmacık kemikleri toplaştı daha fazla, yanakları da gerildi. At kuyruğu saçından, yüzü açılmıştı.
-Düz koridorda git canım" dedi. Kalkınca önüme bakıyordu. Ben onun bir kilo am denen o görüntüsüne, çoktan erekte olmuştum. Giderken çantamı da aldım. Hızla kapıyı kapatıp hemen çantayı bıraktım, şortu aşağıya indirdim, baksırı çıkarttım, çantanın içine koydum. Sonra çişimi yapıp, sikimin inmesiyle şortu giydim. Şimdi rahatça sikim içindeydi. Bunu yaptım, çünkü belli olsun sikim, o da kudursun istiyordum. Salona gittiğim de, yarım domalmış saplı silme beziyle köşeleri alırken, tam tamına davul kadar götü vardı. Geri çekilip, hızla birkaç resim çektim, Hande Teyzeye göstermek için..
Salona girince beni farkedip döndü.
-Fatma Teyze, koltukları ve televizyonu yapalım ilk" dedim, sonra başladık çekme itmeye. Daha çok ben yapıyordum tabi, Fatma Teyze ise "şura canım, buraya evladım, az daha canım...." gibi konuşuyordu. 5dk sürmedi, koltuk ve televizyonu istediği yere koydum. Halıyı sarmak için eğildi. Götü karşımda dururken sikim kalkmış, yana doğru şorta basıyordu ki, pişman oldum baksırı çıkarttığıma. Ama derin nefes alıp, ben de eğildim. Hızla sardım, kucaklayıp kullanılmayan odaya doğru o önümde ben arkada gittik. Oradan yenisini alıp dönerken de, götünü, belini, sırtını izliyordum. Terlik çat çut topuğuna çarpıyorken, bu kadını harika sert sikecektim birazdan... Reyhan'ın odasının önünden geçerken, pembe nevresim takımı, boy aynası, tonlarca denebilecek kozmetik dolu komidin gözümden kaçmadı. Ama umurumda değildi. Birazdan annesine öyle bir basacaktım ki, feleği kayacaktı..
Bu arada elbette muhabbette ediyorduk. Bana ailemi soruyor, sohbet açıyordu. Hande Teyzeyi de konuşarak, Mert ile arkadaşlığımı sorsa da(nasıl olduğuna dair), daha çok, Hande Teyze için ağzımdan laf aradığını biliyordum.
Tekli koltuğu çekip, gevşek ve bir vida eksik kornişin olduğu yere geldim. Çıktım koltuğun kenarına, boyum yetişmişti. Tornavida ile uzanırken Fatma Teyze yerdeki halıyı çekmeyi bıraktı; "-Beklesene beni bir tanem. Dur dikkatli ol, düşme " diyerek hemen sımsıkı sol baldırımdan tutunca, elinin ateş gibi ve titrek olduğunu hissetmem bir oldu. Sağ ayağımı koltuğun arkasına koyunca, o da koltuk açılmasın diye oturdu koltuğa, sikim tam surat hizasındaydı ki, yüzünü çevirdi aşağıya. Ben de üstten bakarken, boncuk boncuk terlerini, üstten göğüs arasını görüyordum. Ara ara sikime bakıyorken, eli öyle çok baldırımı sardı ki, yavaşça sıkıp bırakıyordu. Az yukarı çıktı. O ara şort bol olduğu için, alttan sarkık taşaklarımı görüyordu.. Yana doğru sikimin kafası iyicene kalkınca, ben artık Fatma Teyzeyi göremiyordum. İşi öyle yavaşça yaptım ki, benim kolum ağrıdı havaya kaldırmış olmamdan dolayı..
İnince derin nefes verirken, o da kafasını çevirdi. Sporda halter çalışırken ki gibi olmuştuk.. boynunu ovmaya, sağ sola bakmaya, bir şeyler düşünmeye başlamıştı. Huzursuz gibiydi ama, daha çok heyecanlı. Yüzü daha da al al olmuş, ben ise sıcaktan terlemiştim epeyce.
-Su, su içer misin?" diye sordu, yanık sesiyle..
-Harika olur." dedim, tshirtünü havalandırır gibi yaparak, iki adım attı ki, ben de gittim peşinden. Tam salondan çıkarken; "-Fatma Teyze" dedim. Durdu. Arkasını dönmeden -"Efendim canım " dedi. Bir şey isteyeceğimi sandı..
Hızlı iki adım attım, arkasında durdum. Nefesimi hissediyordu omuzunda, omuz başlarından tutum, titredi. O irkilmeyi hissettim. Kemiksiz dolgun omuzu, ensesi, boynu, pürüzsüzdü. Eğilerek dilimi ensesinden boynuna sürdüm, kulağına doğru. İrkildi ve içten -"Ah. Hay...." diye mırıldandı ama, bu inilti şeklindeydi. Kulağına kadar çıktım. Terden dolayı tuzlu tuzlu tat geliyordu dilime ama, devam ettim. Kalkanın imanı olmadığı gibi, seksinde iğrençliği olmamalıydı.. Bence yoktu da.. Kulak memesini ağzımın içine aldım küpesiyla beraber, emmeye başladım. Küpenin kancası dilime battı, sonra diğer ense tarafını yalamaya başladım. Omuz başlarını tam avuç içimde, sağ sola yalpalıyordu Fatma Teyze. Götüne iyice yasladım sikimi; sikim şorta rağmen bacak arasına girmişti. Onu iterek salon duvarına doğru götürdüm iki adımda.. İte kaka yapışık köpekler gibi dayaya dayaya salon kapısının yanındaki duvara dayadım. Yüzü, göğüsü, bacakları ile duvara mıhlamış gibi Fatma Teyzeye arkadan kerkinir gibi iyice baskılarken, initileri duvarda buhar yaratıyordu. Ben de yanağına öpücük, dudaklarının yanına dilimle değiyorken; "-Çok seksi kadınsın Fatma Teyze! Şu fizik beni öldürecek!" derken "-Ahh.!" dedi. Geri çekildim, elimi at kuyruğu saçına attım, duvara iyice yapıştırdım suratını... Diğer elim götünde okşamaya ve avuçlamaya başladım. Bu nasıl bir yumuşaklık, nasıl bir sıcaklık, deli olacaktım. Elimi göt arasına soktum, elimin kenarı deliğine sürttüğünde aşağı yukarı hareket etti, aradan da amına doğru itince de am dudaklarının arasına kadar kaydırdım. "-Harikasın Fatma Teyze!" dedim, bu sefer götünü geri itiyordu. Aşağıya eğildim. Tayt o kadar inceydi ki, terden yapışmış, am yeri sulanmıştı. İki elimle sağ soldan götünü tutup avucuma aldım, mıncıklayarak taytı kavradım. Azgınlık ve vahşilikle cart diye ince tayt yırtıldı ve karşıma bronz götü taştı adeta. "-AYH" diye inledi, tiz bir şekilde. Götünden lterle birlikte yoğun koku geldi. Yanlardan taşan basenler, az evvelki götü adeta ikiye katlamıştı. İki elimi yukarıdan şak diye aşağıya doğru vurunca, "-Ahh yavaş " diye çığlık attı Fatma Teyze. Hala yüzü duvarda, götü iyicene bana gelmiş yayılmıştı. Selülitli götünü ortadan iki elimle ayırdım, kara deliği çıktı önüme. "-Seni parçalayacağım Fatma Teyzem!" dedim, ayırdığım götüne suratımı gömdüm.
Götünden terle birlikte yoğun koku geldi. Yanlardan taşan basenler, az evvelki götü adeta ikiye kutlamıştı. İki elimi yukarıdan şak diye aşağıya vurunca, "-Ahh yavaş " diye çığlık attı Fatma Teyze. Hala yüzü duvarda, götü iyicene bana gelmiş ve yayılmıştı. Selülitli götünü yanlardan tutarak ortadan iki elimle ayırdım, kara deliği çıktı önüme. "-Seni parçalayacağım Fatma Teyzem!" dedim, ayırdığım götüne suratımı gömdüm.
-Ahhh, manyak ne yapıyorsun? Deli çocuk, orası yalanır mi ahh! Ayy dur, dur, ayyy ıhhhh " diye hem şikayet edip, hem inlemeye başlamışken götünü sağa sola oynatmaya başlamıştı. Muhtemelen gıdıklanıyordu..
-Daha evvel hiç yalatmadın mı Fatma Teyze!" dedim şaplak atarak.
-Tabiki de hayır! HIMMM" diye nefesini içten verdi, dilimi tekrar göt deliğine değdirmiştim. Titriyordu her dil darbemle beraber. Sikim iyice zonkluyordu ama, bu karıyı yalayıp delirtmek istiyordum. Amına doğru kaydım dilimle, ter ve am, göt kokusu yüzüme yapışmıştı artık. Soluksuz dilliyordum orospuyu. Bacaklarını ayırdı yavaşça, ben araya kafamı zorlayınca.
Bacaklarını da eğdi, derin derin nefesle berbere ıkınıyordu adeta. Amı büyük ama topluydu. Hande Teyzenin am dudakları etli ve parçalı iken, Fatma Teyzenin ki topluydu. Esmer amlıydı. Kıl yoktu. Belliki hazırlık yapmıştı. Öyle sulu yalıyordum ki, "-Du-Du-Dur Ge..." derken yüzüme doğru titreme krizine girmiş, ağırlığı sağlayamadığı için de yüzüme oturup kalkarken, hemen doğruldum, onu koltuğu üzerine kollarının altından destekle götürdüm. "-Aman allahım, aman allahım. Bu neydi! Ahhh. Fena oldum" dedi sayıklarken.