AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 7.3

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 KOMŞU

-Tuvaletimi yapacağım, çık " dedi, ağlamaklı gibiydi ama kendisini tutuyordu.

-Ne oldu Hande Teyze? Çok mu sert oldu? Lütfen.." dedim.

-Çık iki dakika ya!"

"Yap sen, benden mi çekiniyorsun" derken, ellerini yüzüne götürdü ve gaz sesi duyuldu..

-Özür dilerim. İnan bir daha sert davranmayacağım" diyerek önüne eğildim, yüzü gözü şiş, kıpkırmızı ve saksolardan dolayı salyalar vardı her yerde.

Durdu, su ile tazyiklendi, sonra doğruldu.. Duş kabinine girdi, suyu açtı. Sırtı bana dönüktü, öptüm omuz başlarını. Götü kıpkırmızı, yanaklarında ağzını tutmaktan el izim vardı.. Ilık suya girince ben de sabunu alıp, yıkamaya başladım sırtını. Konuşmuyordu. İçimde panik oluştu. "Ters bir şey oldu, ama ne?" diye düşündüm.

"-Götün mü acıdı? Sprey nerede?" dedim. Eğildi önümde, ama ben yine de sabunlamaya devam ettim.

Yıkandık, kurulandık. Ne dediysem konuşmadı. Yatağa sırtüstü uzandı.

-Hande! Neyin var! Cevap ver " dedim hiddetlenerek.

Başını yan çevirdi, birden göğsüme yattı. Kalp atışım paniklikten gümbür gümbürdü ve hissediyor olmalıydı.

"-Mert'e bakarken, utandım.." dedi ve başladı hüngür hüngür ağlamaya... Göğüse öküz oturdu deyimini ilk defa o an yaşayarak öğrenmiştim, ve zaten ben de panik iken, onun böyle hıçkırıklara boğulmasıyla, ben de kendimi tutamadım...

Bendeydi suç.. Evet. Daha dün adam olmaktan, akıllı olmaktan, zeki olmaktan söz eden ben, ergenlik denecek bir fantezi uğruna, yetişkin bir kadını, bir anneyi utanç durumuna düşürmüştüm.. Halbuki daha dün, misyon, vizyon ve entelektüel gelişimden bahsetmiş, bunun üzerine not almışken internetten... Ama şimdi, fıstık gibi bir kadın olan Hande Teyzeyi kırmış, mahvetmiştim... On dakikalık zevk için....

Bir müddet sessizce göğsüme yattı. Islak saçını elimle taradım, diğer elimlede yanağındaki süzülen yaşları sildim. Abajurdan ışık yan vuruyordu. Üzerindeki bornoz sırtını kapatmıştı, ama üzerime yatmış olduğundan, memeleri karnıma baskı yapıyor; bir bacağı ile benim bacaklarımın arasında yerini almıştı. Yarım saate yakın geçmiş olmalıydı. Benim de içim geçmişti az, ama ağır ağır okşamak, Hande Teyzeyi sızdırmıştı. Yanaklarından dudaklarına geçtim, hafif dokunuşlarla. Bacağını oynattı refleks ile, sikime temas etti. Hafif kıpırdadım, sırtım da ağrımıştı. Az yana kaldırdım koltuk altından tutarak, yatakta süzüldüm. Gözünü araladı, şişmişti az ağlamaktan, ya da sikilmekten. Bilemiyordum. Ama az evvelki duygu durum karmaşasından sıyrılıp sıyrılmadığını bilmiyordum; o sebepten bir buse kondurdum burnuna. Uykulu uykulu gözlerini kıstı mahmur mahmur bir halde baktı, ardından gözlerine kondurdum buse. Mavi gözlerindeki yorgunluk ve üzüntüyü görünce, bu güzel kadına böyle şeyler yaşatacak biri değildim.

Memelerine kaydım ve emmeye başladım.. kendisini sırt üstü çevirdi, iyice açılmıştı bornozu. Karnına oturdum, götümün altında yumuşak ve sımsıcak bir karın, taşaklarımı daha da hareketlendirdi. Hemen memelerine yumulmuş, naifçe emmeye başladım. Hande Teyze ise gözlerini kapatmış, ellerini kafasının altına koymuştu. Keyfi yerine gelmiş gibi, dolgun dudaklarını emiyordu.. Ben iyice vakumlamaya başlamışken; "-Fatma mı, ben mi daha iyiyim?" diye sordu. Bu da nereden çıktı şimdi bilemedim. Ama az önceki pişmanlıktan sıyrılması sevindirmişti beni; iki elimle memeleri avuçlamış, sikim karnını deler gibi yaslanmışken, yüzüne doğru çıktım. Bacakları birleşik, benim iki bacağımın arasında kalmıştı. Karnımı kaldırdım, elimle sikimi tuttum, birkaç günlük kıllara sürtmek sikimin ucunu acıttı ama, aşağı yukarı yaparak, bacaklarında kıstırdığı amının dudaklarını buldum, içeri ittim..

-Onu çok sert siktim. Şişme kadın gibiydi, ama amı dolgun. Seninki gibi kıvrımlı, dudaklı ve küçük değil. Ama içi dardı yine de.

-O mu ben mi dedim.

-Neden soruyorsun? " göz göze idik ama, ileri geri saplıyordum amına. Nefesimiz yine sıcak, yüzlerimize geliyordu.

-Hiç, mera.. merak ettim" dedi, o ara birden kökledim sikimi, "hıh" etmişti.

-Yalancı.

-Çok samimi olmaya, davranmaya başladı.

-Ee, bu siki yedi, normal değil mi?" Bir daha am duvarına kadar sapladım sikimi.

-Ukala. Cevap ver.

-Bence cevabı biliyorsun. Ayrıca, onunla da video çekeceğim. " dedim, ardı ardına dört beş kere sertçe girip çıktım amına, "Aaahh-Ahhh" diye inledi.

-Neeee?" dedi, durunca soluk soluğa, gözlerini açtı. Kaşları çatıktı.

Ona her şeyi anlattım. Hatta Fatma Teyzeye izlettiğim kısa video olayını. İlkten şok geçirmiş gibi dinlese de, ara ara amına kökleyerek pompalamam ile sikişe geri dönüyor, o arada da tekrar olayı anlatıyordum. Bir süre böyle siktikten sonra, bacaklarını açtı, belime sardı.

-Sen çok farklısın benim için Hande Teyze. Sen özelsin, hep de öyle kalacaksın. Güven bana, ve izin ver, para kazanayım. Bu işte biliyorsun, ne kadar çok farklılık, ne kadar çok fantezi, o kadar çok ilgi, para aşkım. Güven sikicine. Sana aklının alamayacağı şeyler yaşatacağım, söz!" dedim ve bacaklarını omuzuma aldım, yanaklarımın yanında zangır zangır titremeye başlamışken, öyle bir çalışmaya başladım ki, çat çat çıt çat sesleriyle beraber yataktan da gıcırtı geliyordu. Yüzünü iyice kasmış, iki elimle yanaklarını tuttum. Ayakları, bacakları ikimizinde kafamızın yanında kağıt gibi beli katlanmıştı. "-Gel artık! GELLLLL!" dedi bağırarak. Sikimi ittire ittire amının içinde iyice diplerken nefesimi tuttum, çatır çatır sikerken, titremeye başladım... Amına boşalırken, nefesim benim değildi sanki, "-OHHHHH!! AMINA KOYDUĞUM.!!!" diye ben de sesli sesli itiyordum bedenimi hala....

Bacaklarını bırakmam ile inlemeye, ahlamaya başlaması, kıvranmaya başlaması bir oldu. Bacaklarını karnına çekip bırakıyor, yüzünü sağ sola sallıyorken yan tarafa kendimi attım sırt üstü. Göğsüm terden su, sikim döl ve am suyu ile parlarken, yatak da full su olmuştu. O da uzandı soluk soluğa sırt üstü, bu sefer ben yan dönüp, sikimi baldırına dayadım, kolumu diğer tarafa attım, kafamı memesine koyarak beraber solumaya başladık. Bu sefer o ellerini saçıma soktu. Alnımı çok hafif parmak ucuyla ovuyor gibi okşadı.. "-Erkeğim, adamım benim! Madem aklında bir şey var, sana yardımcı olmak benim görevim. Sana güveniyorum. Beni, beni yüz üstü bırakma. Yani, beni, ikinci plana atma, tamam mı? Kıskanırım.." dedi.

Ona doğru kafamı kaldırınca çenesine çarptım, "-Aghh" diye inledi.

-Çok pardon aşkım, iyi misin?

-Çenemi kırdın oğlum!

-Ya, ne bilim. Özür dilerim.

-İyiyim iyiyim. Sakatlayacaksın illa beni!

-Seni ikinci plana atmak mı, sen benim karımsın! Burayı var ya," diyerek, hafif göbeğini okşadım, oradan göbek deliğini ve sulu amına geldim, avucumla masaj gibi sürerken devam ettim; "-Burayı dolduracağız. Seni sike sike hamile bırakacağım günler gelecek..." dedim.

-Hayvansın" dedi, kafama elini vurdu. Dalga geçtiğimi zannediyordu, ama ben gayet ciddiydim. Tekrar memesine yattım..

Sabah güneşi açana kadar koyun koyuna yattık. Beni uyandırdı, kendisi tuvalete giderken ben de üzerimi giyinip odaya geçtim. Mert yine aynı şekilde yatıyordu. Laptopın ekranını açtım, uyuya kalmış havası vermek için, ki gerçekte buydu zaten değil mi? Direkt uykuya daldım..

Biraz kıpırtı, fısıltı duysam da, gözümü açamadım. Belki de rüyada duymuştum. İçim geçmişti yine derken, eşofmanım aşağı çekilirken, irkilerek uyandım. Hande Teyze gülümseyerek; "- Sevgilimi sakso ile uyandırmalıyım diye düşündüm " dedi ve sikimi hemen ağzına aldı. Şaşırmış, ayılmamıştım. Kafamı Mert'e çevirdim, yatak boştu. Ağzından çıkardı sikimi, "-Fırına yolladım. Oradan markete geçip, yeşil zeytin alacak." diye göz kırptı. Sonra o sıcak ve sulu ağzına aldı, "cork cork cuk cork" saksoya başladı. Enfes bir zevk dalgasına kapılmış, kendimi yatağa geri bıraktım. Zaten sabah çiş erekliliği olurken, sakso ile sikime adeta ültimatom gitmişti.

Öyle bir zevkti ki bu; "-Sen, sen benim meleğimsin Handee! Teyzemmm" diye uzatarak ağzına pompalamaya başladım. Nefeslenmek için ağzından çıkarınca sikimi; "-Hızlı ol. Ne olur ne olmaz, fırsat bulamayız belki, ondan sana bu muameleyi yapıyorum bebeğim. Unutma yani" dedi göz kırparak. Aklı hala Fatma Teyze'deydi belli ki. Elimi saçına attım ve seri seri girip çıkmaya başladım ağzına. Birkaç dakika bir eli taşaklarımı avuçlamış, diğer eli sikimi sıvazlamaktayken, ağzı, dudakları mantar gibi sikimin kafasını dondurma gibi yalıyordu. Karı kendisini aşıyordu her bir süre zarfında.. birkaç dakika geçti geçmedi, saldım ağzına.. İliğimi bile boşalttım ağzına...

Kahvaltı harika geçmişti. Birbirimize bakıp gülüyorduk. Mert ise hala oyun hakkında konuşuyor, bölümleri ve online moddaki o yoğun aktivite, harita detaylarını anlatırken, biz masanın altından Hande Teyze ile ayak dansı yapıyorduk...

O gün akşam Hande Teyzenin eşi gelmişti. Arsa işini hallettiğini ama biraz daha zaman alacağını söylemiş olsa da, Hande Teyze bir şeylerden şüphelenmişti. Para konusunda bir muamma vardı. İlk söylenen ile, detayları anlatırken kullandığı cümle arasındaki rakamların farklılığının farkına varmış. Bunu sorunca da; "Ya düz hesap işte, illa küsürat mı vereyim!" diye geçiştirmiş, evin atmosferini de gerginleştirmiş.

"Bir boklar oluyor." demişti Hande Teyze. Ben de yorum yapmıyor, sakin kalmasını, beklemesini söylüyordum.

Sporda ise hiçbir şey yokmuş gibi, inanılmaz bir enerjiklik ile, üçümüz spora devam ediyorken, iki kadında da gözle görülen bir dinçleşme, esneklik ve sıkılaşma vardı. Bana bol bol iltifat edip göz kırpıyorlardı. 1 haftamızı öyle geçirdik. Fatma Teyze ile konuşurken, "-Video ne zaman çekelim?" diye sorduğumda da, mekanı bulmamız lazım dedi. "-Bizim ev şuan dolu, sizinki de dolu " dedi, ve ben de apart tutma ya da otel tutma fikrini attım.

-Ya bilmiyorum, korkuyorum.

-Fatma Teyze, rahat ol. Geçen sefer bir şey oldu mu?

-Hayır. Harikaydık ama! Hala daha orgazm oluyorum düşünürken.

-Sen bir de beni gör, seni parçalamak istiyorum o matta(yoga için yere serilen).

-Hahaha, biliyorum. O siki de sakla az. Ulu orta sallanıyor, deli!

-Sen kaldırıyorsun. Sen indir.

-Hı-hı. Hande de izliyor, haberin olsun.

-Öyle mi? Olsun. Canı çekiyordur.

-Kesin! " derken, Hande Teyzeden haberi olmadığı için öyle diyordum. Ardından yazışmayı yolluyordum Hande Teyzeye. Gülüyordu.

Üç gün sonra spordan döndüğüm de, babam valizi hazırlamıştı.

-Noluyor? Nereye baba?

-Ufak bir kaza olmuş. Yaralı var. Onun sigorta işleri ve rapor tutulması gerekiyor. Sorumlu benim ya, benim incelemem şart.

-Daha geleli 1.5 hafta olmadı ama.

-Oğlum, iş bu napalım. Bitene kadar böyle. Annen sana emanet, iyi bak ona!" dedi.

Annemle göz göze gelince, yüzü asıktı. O gece hiç muhabbet etmedi. Sabah ise eleştirmeye başlamıştı; "-Geldi gitti. Yani bu böyle ne kadar. Önceden de oluyordu da, bu sefer ne bilim! Hiç hoşlanmadım." dedi.

← Önceki Hikaye
AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 7.2
Sonraki Hikaye →
AMAÇSIZCA BAŞLAYAN 8.1
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar