-Anneee! Ne hemen yüzünü düşürdün? Ayrıca bu bir iltifattı, ima değil. Ben senin oğlunum, benden mi çekineceksin? Hem güzel ve çekici olmak sen n suçun değil" diyerek alnından öptüm, omuzlarını sıktım. Gözleri nemlenmişti.
-Hadi hadi, giy paltonu da çıkalım, ağaç olduk, sulu göz!" dedim ve kanepenin üzerindeki paltosunu giydirdim, ben de giyinip çıktım.
Güzel bir yemek yedikten sonra adamın bize gösterdiği yere doğru ilerledik annemle. Yanımda, koluma girmiş, anne oğuldan ziyade bir çift gibi görüntü oluşmuştu. Deri tayt ciddi anlamda dikkat çekici bir şekilde parlıyordu. Birazda etli olan basenleri ve kalçaya ve göğüse göre ince beli, yemekhanede herkesin dikkatini çekiyordu. Neyseki dışarı çıkınca palto giyiniyordu da, kalçaları kapanıyordu. Yanımda gurula yürüyor, yüzünden heyecan ve merakla beraber gülümseme eksik olmuyordu. Taksiye bindik;
-Eğlence mekanları varmış, oraya gitmek istiyoruz" diyince, bıyıklı 50lili yaşlardaki adam bir süzdü, sonra kafasını sallayarak yola koyuldu. Ara ara arkaya bakıp bizi kesiyordu, içinden kesin bazı filmler koparken,
-Oğlum, iyi ettik gelmekle" diyince admaın asık yüzü bir anda gülümsemeye başlamıştı. Muhtemelen beni annemin sevgilisi sanmış, kıskançlıktan yüzü düşmüştü ki, zaten onca şeye tanık olan bu meslek grubunun böyle alenen tavır takınması da ayrı ir ruhsal sorun barındırıyor olmalıydı. Annem elimden sıkıca tuttuş, kararmış havaya rağmen ara ara yol lambalarının aydınlattığı çalılık ve mera vari alanları izlerken, nihayetinde şehirin ışıklarının ehr yeri kapladığı ama bu yerin şehir dışında kaldığı bir meydanda durduk.
-İstediğiniz tarzın hepsi burada genç adam" dedi ve biz de indik. Herif büyük ihtimal anneme göz koymuştu ama, alenen bir şey yoktu, bir şey diyemezdim. Ayrıca, dakika bir ne bu kıskançlıktı değil mi? Sahi kıskanmış mıydım bilemiyordum ama, pek de bu duruma sinirlendiğim söylenemezdi. Çünkü ben de iki tane ateşli milfe çakıyordum, hem de rahat, özgürce.
Yol üzerindeki ilk mekana girerken isminin "Dance in the Mooonlight" adlı bir kulüp gördük. Böyle bir isimle, böyle bir yerde mekan olacağı aklıma gelmezdi ama gerçekten hoşumuza gitti ve içeriye girerken iki bodygardın bizi süzmesi, sonra kapıyı açmalarıdan sonra teşekkür ederek annemle girdik. İçeride vestiyere paltol ve montumuzu verdik, bir kapıdan daha geçerek içeri üç dört adım atmıştık ki, son ses tekno müzikle beraber çığlıklar, meydanda dans eden kalabalık ve vızır vızır içki taşıyanları görünce annemle birbirimize baktık. Koluma cimdik attı vekulağıma yaklaşarak;
-Oğlum bu kadar insan nereden çıktı! Şuraya bak" die kıkır kıkır güldük. Kolundan çektğim gibi milletin arasından geçip, bir yer bulmaya çalışsakta nafile bir çabaydı ve inanılmaz kalabalıktı. Sonradan öğrendiğim, buarasın arka kısmı otoparkmış, yani girerken ki sakin görünmesi, tamamıyla alan yönetiminin başarısıydı.
Masa yoktu ama loca vari yerler vardı, fakat hepsi de doluyd. Ayakta durmuşlar, içki masaları dışında pek yer yoktu. Annemi çekerek aralardan barın olduğu yere gittik, orada bir tabure şansa boştu. Annemi oraya oturttum. Annem de en az eni,m kadar şaşkındı, hareketlilik ve son ses müziğe aşina olmadığımız için, sudan çıkmış balık gibiyken, kulağına yaklaştım;
-Ne içiyoruz?" diye sırıttım. -Bilmem ki. Filmlerde şu zeytinli içeçekler, ya da shot mı ne atıyorlar ya, ondan olabilir" dedi. Yüzüne vuran disco topundan mı yoksa mekandan sıcaklığından mı neydi, yüzü kırmızılaşmıştı. Barmene seslenerek;
-Buraya iki martini, bir de shot menüsü" diyince, geç dövmeli, uzun sakallarını korsanlar gibi bağlamış, ama zargana gibi vücudu vardı güldü. Menü dememe gülmüş olmalıydı;
-Derhal efendim" dedi, ama daha çok annemein göğüslere bakarak.
Görmemezlikten geldiysem de, annem bana yandan bakıyordu. Ben ise hiç oralı olmadan ara ara kafamı sallamakla meşgulken, etrafı süzmeye başladım. Tekila shotlarını arka arkaya ikişer tane attık annemle. Annem sandığımın aksine, nefessiz içiyordu. Sonra da yaptığına şaşırırmış gibi bana bakıyor, sonra sesli bir kahkaha atıyorduk. Çok değil, 15 dakika sonra içkiler tesir etmeye, ikimizde omuzlar başka, kafa başka, bacaklar başka ritim tutmaya başladık. Yanımda duran eleman kalkınca ben de tabureye çöktüm ve karşılıklı yan yana içmeye başladık. Ben sonradan vodka denemek istedim, her şeyden içmek istiyordum. Barmen gülerek;
-Hepsini karıştırma, çarpar" dedi anneme bakarak.
-Deneme günü dostum" diyerek işine bak demek istedim. İlerleyen saatlerde yine shot serisine başladık, annem iyice oynamaya, ben de etrafı kesmeye başlamışken, annem saçlarıyla oynayarak barmen ile keşiştiğini fark etmiştim. Daha doğrusu eleman zırt pırt her içimden sonra bize gelip; "-Başka?" diyip duruyordu.
Öte yandan yçevremize zenci grubu geldi. Ama 3 kadın, 4 adamdılar ve su gibi Türkçe konoşuyorlardı. Annemin arkasında duran 7li, bizim gibi tekilaya başlamış, şerefe kadeh kaldırıp; "-Amazing work!" diye ara ara ingilizce bağırırken, zenci ile sırt sırta değen annem kıpırdıyordu. Bu gece benden ziyade anneme iş çıkıyor oluşu sinirlendirmedi desem yalan olurdu ama, gruptaki zenci bir kızın inci gibi gözleriyle denk geldiğimden sonra göz kırpması, anında beni o negatif moddan kurtarmıştı. Annem arada öne doğru kayıyor, sırt sırta fazla temastan, ben de onu kendime doru çektim, bu sefer dizleri bacak arama temas ediyor olduğunu görsem de, alkol ben de direkt tesir etmiş, kana karışmıştı ki, düşüncelerim dahil görüşürüm bile slow moda girmişri. Anneminde benden aşağı kalır yanı yoktu.
-Metee, ben fena oldum oğlum" dedi. Gözleri ve ağzı başka oynuyordu. "-Tuvalete götür beni" dedi.
Elinden tutup kaldırdım, barmene sorduğunda sağ tarafı işaret etti. Zencilerin yanından geçerken mini straplez giyen kızın yanından geçerken sürtündüm ona. Kafamı ona döndürdüğümde, geriye çıkık 10cm götü vardı adeta. İnanılmazdı. Annemi omuzlarından tuttum, lavabo tarafına götürürken orada yiyişen, elleşenlerin arasından geçtik. Annemi içeri yolladım beklemeye başlarken, içeriden çıkan kızın biri;
-Seninki fena dağıtmış, kusuyor. Boş gir içeri" dedi. İçeri girdim, öğürtü gelen yere koştuğumda, annem pis fayanslara diz çökmüş kusuyordu. Benim kafada alkolden döndü hızlı hareket yapınca ama zoraki annemi belinden tuttum, sımsıkı eğerek önümde kusmasına yardım ettim. Bednim komple arkadan dayanmış, onu da farkında olmadan karnından kendime basarken birkaç kez daha öğürünce, içtiği her şey çıkmıştı. İçeri giren iki kız kahkaha attı, bizim durumu görünce, ama bir şey demediler. Birkaç saniye durduk eğilik halde,
-İyiyim iyiyim, tamam" dedi annem.
Kaldırdım, önüme alıp lavaboya götürüp dışarı çıktım. Orada bekleyen iki üç dallama bana tip tip baktı. Farklı şey zannettiler herhalde, ben de onlara ters ters bakarak kapıya döndüğümde, annem yüzünü yıkamış çıktı. Sarıldım beline ve içeri girdik. Annem rahatlamıştı.
-İyi geldi kusmak ama, lanet olsun" dedi gülerek. Sonra dans ede ede önümden bir sağa bir sola ilerlemeye başladı. Tren yapmış gibi ilerliyorduk. Yerimize dönünce annem bu sefer yer değiştirmiştik. Benim sırtım şimdi zencilere dönmüşken, annem yumuşak bir şey içmek istedi.
-Anne, fazla geldi kustun. İstersen kalkarım" dedim yarım ağızla.
Annem ise gülüyordu;
-Dağıttık zaten evladım, başka ne zaman geleceğiz ki, huuuuuu huuuuuu" diye ellerini havaya kaldırdı çığlık atarak. Etraftakiler dönüp güldü, zaten herkes dans edip birbirlerine sürtmekle meşguldü. Annemle gelen martinileri birbirine yokuşturduk;
-Aslan oğluma!" dedi gülerek. Memeleri sanki taşmış gibi sağa sola, aşağı yukarı gömlekle oynuyordu. Ara ara annemin dizi taşşaklarımın arasına baskı yapsa da oturduğu tabureden, yarım yamalak farkediyordum, çünkü kafam gerçekten inanılmaz bir izolasyon yaşıyor gibiydi, götüme bir şey sürtmesiyle irkildi, dikleştim. "Noluyor lan" derken, hafif döndüm, az evvelki zenci herif, bu sefer bana mı sürttü diye, ama ne göreyim, bu sefer zenci kız arkamda sırt sırta vermiş duruyorduk.
Ben de kendimi ittim ona az, onun çıkık götünüe temas edince, o taraftan da bir ivme geldi. Bu bir süre devam ederken, sikim dikilmiş olmalıydı ki, annemin dizini daha net hisseder olmuştum. Sonrasında bir el sağ cebime, bara dayalı olan kolumun altından cebime doğru hareket etti. az aralayıp bakınca, tersten kız cebime dokunuyordu. Kafamı çevirim baktım, o ara o da vodka siparişi verirken, inci gibi gözler, bembeyaz dümdüz dişler ile bana bakınca, kalbim yerinden hoplamadı değildi. Annemin gözünden bu durum eelbette kaçmamıştı, ama o hala daha arada "-huuuu huuuu" diye bağırıp sağ sola kafasını güya dans ediyormuş gibi sallıyorken, saat artık gece 01.30 sularına gelmiş olduğundan ve millette sağ sola çarpa çarpa , bağırışa bağırışa çıkıyorken, annemle ben de çıkmaya karar verdik. Hayatımdaki en büyük hesabı ödemiş olmalıydım. Annem bir şey görmüyordu ama küçük el çantasından çıkardığı cüzdanından 4 tane 200lük banknotu ilkten gören barmen bir şaşırdı. Ben ise elimi cebime atıp, hesaba baktım, 3700 küsür yazıyordu, saymadan kabataslak hesabı bıraktım. Annemin koluna girdim, belinden tutarken yumuşak bedenini, kabalarını hissediyordum. Hamur gibi gelmişti sanki...
Taksici arkaya aynadan bakarken, muhtemelen bizden çıkan alkolden rahatsız olmuş, beni de annemi gece kulüpte düşürüp, sikmeye götürdüğümü düşündüğüne bahse girebilirdim. Ama kafam öyleydi ki, annemle el ele sımsıkı tutmuş, kafası yanağımda, ellerimiz sikimin üzerindeydi. Bungalova nasıl geldik ben de bilmiyordum. Sadece taş kaldırımı ve ışığı takip ettiğimi biliyorum. İçeri girdik, ayakkabıları rastgele çıkardık, üstümüzü yere attık ve annem sendeleyince, refleks olarak sarıldım ve yatağa götürürken birden öğürme sesi duyunca, hemen ittim onu banyoya ve oraya kustu. O heyecanla ben de kendime bir tık geldim ama hala kontrolsüzce ayakta duruyordum.
Annem fayansa istifle ederken, ben de onun bu iğrenç durumuna dayanamayıp, ben de aynen devam ettim ve banyo battı. Üstümüzde battı.ben direkt çıkardım üstümü ve anneminde gömleğini çıakrdım, sonra yerde yuvarlayarak taytını çıkardım. Sonra duşluğu elime aldım, ısınana kadar bizden uzak yeri süzdürdüm, ısınınca da ilkten kendi üzerime, sonra anneme tuttum irkildi. Ama su sıcaktı. Kahkaha atmaya başladık bir an ikimizde. Bir müddet suyla oynayınca üzerimiz epey ıslanmış, az çok kendimize gelmişken, elbiseler su içinde banyoda yüzüyordu ama, en azından temizlenmişti ortalık derken, annem kollarını uzattı, onu tuttum ve yatağa götürürken, baksırın ıslaklığından sikim komple gölgelik gibi yapışmış belli oluyordu. Annemin ise meme uçları dik, kahverengi belli olurken, kıllı amı dikkatimden kaçmadı. Yatağa doğru bir adım kala beraber birbirimizi bıraktık yüz üstü ve; "-Uçuyoruzzzzz" diye bu sfeer ben bağırdım. Annem sadece "-HUUUUU" diye karşılık veriyordu...
Ne oldu bilmiyordum ama, üzerimde bir el gezinmesiyle biraz kendime geldim. Annemin yanağı göğsümde, eli karnımda aşağı yukarı oynuyorken, bacaklarımın üzerinde bir bacak kıpırdanıyordu. Gözlerimi açamıyordum ama hırıltılı nefes alıp veriyorduk ikimizde. Sonra eller baksırıma gitti;