-Annem: Kaan kalk baban kahvaltıya bekliyor. Okula geç kalacaksın! Bugün baban götürecek seni.
-Ben: “Okula gitmem bugün.” Diyerek yatakta gerindim. Annem “olmaz öyle şey, babam kızar” vesaire şeyler sıralayıp arkasını dönüp gitmeye kalkınca yatakta bir hışımda kalktım. Bir elimle Kolunun birin beline kıstırıp diğer elimle başını kapıya dayayarak iyice tüm vücudunu onun vücuduna yapıştırmıştım. Kapı ile benim aramıza kısılıp kalmıştı. Kulağına yaklaşıp sertçe,
-Ben: Ne demek olmaz amına koduğum! Siktir git ikana et uydur bir şeyler amcık!
Söylediklerimle sarsılan anneme sessiz şimdiye kadar sessiz kalmamın bundan sonrada olacağı anlamına gelmediğini efendisi benim olduğumu ben ne istersem “sikile, sikile” yapacağını hatırlattım. Kahvaltı masasına gerile gerile oturup mutlu ailemle kahvaltımızı yaptık. Okul işi de tamamdı artık. İstediğim zamanlar gitmeyecektim. Babam evden ayrıldıktan sonra salona geçtim. Kanepeye yaylanmış otururken kumanda masanın üzerindeydi. Anneme salondan bağırıp kumandayı bana getirmesini söyledim. Somurtarak salona geldi, masadaki kumandayı alıp getirirken ona,
-Ben: “Geri dön, kumandayı ağzına al! Domuz gibi dört ayağının üzerinde kuma domala domala getir şimdi!” Yetiştiği kültürden dolayı bu hayvana karşı hassa olduğundan bilerek söylemiştim, hele bir itiraz etsin orospu o zaman dünyasını başına yıkacaktım onun!
Annemin ağzında kumanda üstünde sabah pijama takımı rezil bir başörtüsüyle yerde domalıp getirdi kumandayı.
-Ben: “Bok gibi giyinmişsin yine illa bu eve Çınarın mı gelmesi lazım süslenmen için? Kalk siktir git hazırlan öyle getir kumandayı!” Annemden altına dar beyaz taytını giymesini üzerine de en açığını giymesini söyledim. Annem hazırlanıp gelmişti,
-Ben: “Amına koduğum giydiğin tayt hacı teyze donu gibi, üzerinde de düz bluz var, en açığı bu mu da?” Annem hep uzun kollu standart giysilere sahipti, kapalı elbiseler tercih ediyordu. Onunla alışverişe çıkacak evde ve işte giymesi için daha kullanışlı şeyler alacaktık.
Öğlen arsında ofise geçmeye karar verdim, Seline geliyorum diye yazdım. Ofisimizin olduğu binaya girmeden önce maskeyi taktım, asansöre bindim. Ben binerken birisi koşturuyordu hemen arkamdan, asansörü durdurup onu da bekledim, gelen Mert amcaydı. Karısını ağzından siken adamın maskesini tanımıştı ama bir şey diyemiyordu. Beraber aynı katta durduk, asansörü tutup önden onun odasına geçmesini bekledim. Selinin odasına girip olanları anlattım.
-Selin: “Çok güzel dışarıdaydı acilen çağırdım binaya, gelirken de doğrudan beni odasında beklemesini mesaj attım. Bak ne aldım, bu kamerayla çekecek bizi!” Selin görüntü kalitesi iyi olan el kamerası almıştı. Mert amcayı arayıp odasına gelmesini söyledi. Ben Selinin koltuğuna yayılmıştım. Selin ise masanın kenarına oturup beklemeye başlamıştı.
Selinin üzerinde file çorap, deri kalçalarıyla uyumlu boydan boya çapraz fermuarı olan siyah bir diz üstü etek vardı, siyah crop bir südyen ile memelerinin çoğu ve sıkı göbeği ortadaydı, bu kombini ceket ile süslemişti. Saçlarını at kuyruğu yaparak boynunu ortaya çıkardı, çantasından “HOTWİFE” yazılı tasmasını taktı. Mert amca odaya girip bu sahne ile karşılaşınca dona kaldı. Selin kamerayı eline alıp Mert amcaya yaklaşınca göz göze geldik.
-Selin: “Sadece kamera ile çek, başka bir şeye karışma” diyerek kaydı başlattı.
-Mert amca: “Selin ne oluyor burada yine mi bu adam, boynundaki tasmada ne iyice abarttın bu işi!”
-Selin: “Adam değil, genç bir çocuk, sikiyle döver seni yakında evlat edineceğiz onu, oğlumuz olacak ve annesini sikmeye başlayacak!” Bu sözler sonrası şak diye sikim tavan yapmıştı. Titremeye başlamış heyecanla bekliyordum.