Artık akşam olmuştu ve Esra yatak odasında hazırlanırken Hakan'a bakıyordu. Üstünde gök mavisi bir dantelli iç çamaşırı takımı vardı. Mavi ona çok yakışıyordu. Jartiyerlerle, külotu, onu çok seksi gösteriyordu.
'' Hadi ama Hakan, bu gece ne olacak?'' diye sordu Esra.
'' Parolayı unutma yeter,'' dedi Hakan. Tam o sırada kapı zili çaldı. '' Burada bekle, birazdan geliyorum.''
Esra yatakta oturmuş, gergin biçimde bekliyordu. BU gece için ne planladığı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Bir yandan korkuyordu ama bir yandan da haftayı, parolayı kullanmadan bitirmenin peşindeydi.
Birkaç dakika sonra, Hakan kapıyı açtı.
Esra ayağa kalktı ve yüzünde, içinde bulunduğu şokun izleri vardı. Hakan'ın arkasından odaya giren, Burcu'ydu. Pembe bir çift iç çamaşırla ve topuklu ayakkabılarıyla, harika görünüyordu.
'' Burcu, eşim Esra'yı hatırlıyorsundur.''
'' Evet, hatırlıyorum. Selam tatlım,'' dedi Burcu yüzünde sıcak bir gülümsemeyle.
Esra şaşkınlığını gizleyemiyordu, iç çamaşırı mağazasındaki maceralarından sonra, onu tekrar göreceği aklına gelmezdi. Oynadıkları oyun konusunda yardımcı olması için çağırmıştı Hakan onu. Daha mutlu olamazdı Hakan'a yardım edebileceği için. Ne yapmasını istediğini söylediğinde, saniyesinde olur vermişti.
Felç geçirmiş gibi dikiliyordu Esra, ne kımıldayabiliyor, ne de ağzını açabiliyordu. Tamamen şoka girmişti. Hakan'a baktı, yalvaran gözlerle. Allahım, aklından neler geçiriyor yine bu adam, diye düşündü. Lezbiyen değildi ve şu an buna başlamaya da niyeti yoktu. '' Hakan,'' dedi, dudaklarını fazla aralamaya çalışarak.
'' Söylemen gereken kelimeyi biliyorsun,'' dedi Hakan ve Esra'yı vereceği cevap için bekledi. Ağzını açmayınca, '' Bunu devam etmek istiyorsun olarak yorumluyorum,'' dedi.
'' Hayır,'' dedi Esra, sesini kararlı biçimde çıkarmak istiyordu ama bunu başaramıyordu.
''Güzel,'' dedi Hakan ve yatağın bir kenarına geçip oturdu.
Oda sessizliğe bürünmüştü.
Birdenbire utangaçlaşan ve yere doğru bakan Esra'nın yanına doğru ilerledi Burcu. Bir parmağıyla çenesinin altından dokundu ve yüzünü ona doğru bakacak şekilde kaldırdı. '' Meraklanma şekerim, ısırmam..en azından acıtacak kadar ısırmam,'' dedi ve güldü Burcu. SOnra ellerini uzattı ve omuzlarına dokunmaya başladı.
Esra hala dimdik duruyordu, kımıldamadan.
Burcu, ellerini aşağı yukarı gezdirmeye başladı Esra'nın kollarını okşarken. Sonra uzandı ve ensesinden öptü.
Kendini korumaya almaya çalışsa da, Esra'nın tüyleri diken diken oldu. Hassas teninde gezerken dudakları, dilini de çıkarıp değdirmeye başladığını hissediyordu. Düzgün durmak için çabaladı. Bu kadının kendisini uyarmasına izin vermek istemiyordu. Bu da onun oyunuydu.
Burcu, bir kulağına ulaşınca Esra'nın, nazikçe ısırdı kulak memesini. '' Sakin ol hayatım, bu çok hoşuna gidecek,'' diye fısıldadı.
Esra sadece sustu.
Arkasına dolandı. Hakan'a doğru çevirdi vücudunu ve elleriyle tekrar gezinmeye başladı yana düşen kollarında. Sonra da, arkasından öpmeye başladı ensesi boyunca.
Hakan izlerken, içindeki ateş alevleniyordu.
Önce bir omzu boyunca öptü, sonra da öperek diğer omzuna ilerledi. Arkasından, Hakan'a bakıyordu, göz kırptı. Sonra da ellerini kaldırıp, sutyeninin askılarını yana doğru indirmeye başladı. Yavaş hareket ediyordu ama sonunda, sutyenden tamamen kurtuldu.
Memeleri ortaya çıkınca irkilen Esra, elleriyle kapamaya çalıştı önünü.
Ama Burcu uzandı ve ellerini tekrar yana indirdi, sonra da kendi elleriyle okşayarak tekrar ilerledi vücudunda yukarıya doğru.
Hakan, karısının göğsünün yükselip alçalmaya başladığını görebiliyordu. Nefes alışları hızlanıyordu. Burcu ellerini memelerine götürüp, avuçlayınca, gözleri kocaman açıldı.
Çıplak memeleri üstünde geziniyordu elleri kadının. Gözlerini kapadı Esra ve direnmek istemesine rağmen, içinde hareketlenmeye başlayan hislere de engel olamıyordu. Zihni, durdur diyordu şunu ama bedeni, hayır, bu çok zevkli. On yüz üstü bırakıyordu.
Burcu'nun da hoşuna gidiyordu yaptıkları, elleri yavaşça avuçlarken Esra'nın memelerini. Meme uçlarıyla oynamaya ve onları sıkmaya başladı içinde büyüyen coşku arttıkça. Erkeklerden hoşlanıyordu ama kadınlardan daha çok hoşlanıyordu. Bazen, mankenliğe başlamasına neden olan ilk dürtünün bu olduğunu düşünürdü.
Hakan, pantolonunda kabaran erkekliğinin yaptığı baskıya dayanamaz hale gelmişti. Çıkarıp oynamak istiyordu ama henüz erkendi. Bunun için bol bol vakti olacaktı.
Uzun süre oynamaya devam etti Burcu Esra'nın mükemmel memeleriyle, avuçluyor, okşuyor, uçlarını sıkıyordu. Bedeninin tepki vermeye başladığının farkındaydı. Belli belirsiz de olsa, kalçaları kıvrılmaya başlamıştı Esra'nın, nefes alışları ise kesinlikle hızlanıyordu.
Esra ise izlemekle yetiniyordu bedeninde gezinen elleri. Başka bir kadının önünde yarı çıplak durmuş, onunla oynamasına izin verdiğine inanamıyordu. Acıtmadan ama daha kararlı biçimde meme uçlarını sıkmaya başlayınca, iniltileri çoğaldı.
Burcu ellerini çekti ve Esra'yı yan çevirdi, sonra da karşısına geçti ve gözlerinin içine bakmaya başladı. Yavaşça, ellerini kaldırdı ve kendi sutyeninin askıları da indirmeye başladı. tamamen kurtulup yere attı sonra onu, belden yukarısı çıplaktı artık. Esra'nınkiler kadar olmasa da memeleri büyüktü. Hala gözlerine bakarken, Esra'ya değdirmeye başladı bedenini, memeleri, ikisini de bedenleri arasında sıkışmıştı. Yavaşça aşağıya yukarıya sürtünmeye başladı Burcu ona.
Tekrar gözlerini kapadı Esra, aldığı hazzı kontrol etmeye çalışıyordu. Vajinasının sulanmaya başladığının farkındaydı, başka bir kadının memelerini okşamasından bu kadar zevk alabileceğine inanamıyordu. Burcu geri çekilince gözlerini açtı. Elinden tutup, onu yatağa doğru yönlendirdi. Tek kelime etmeden üstündekileri çıkardı, sonra da Esra'yı yatağa doğru oturttu, kendisi de yanına oturdu. Elleri tekrar meme uçlarını bulup onlarla oynamaya başladı.
'' Lütfen dur,'' diye fısıldadı Burcu, içinde büyüyen heyecana engel olmak için bacaklarını birbirine kıstırıyordu.
Burcu ellerini yanaklarına götürdü, gözlerine bakarken, ağır çekimde dudakları ilerliyordu sanki. Yumuşak dudakları, Esra'nın dudaklarıyla buluştu. Sıkıca kapalıydı dudakları. Dilini kullanarak yalamaya başladı ucuyla dudaklarının arasını ama içine girmeye de çalışmıyordu henüz.
Esra dudaklarını aralamaya niyetli değildi. Artık diliyle dudaklarının arasını da zorlamaya başlamıştı. Burcu bir meme ucunu sıkınca, istem dışı olarak ağzını araladı acıdan, ki u yeterliydi Burcu için, hemen dilini ağzına soktu kızın. Dilleri birbiriyle buluşunca, istemeden de olsa iniltiler çıkmaya başlamıştı ağzından Esra'nın. Burcu bir saniye bile geri adım atmadan esir almıştı dudaklarını ve ağzını, bir yandan da elleri yeniden memelerindeydi. Elleri bedeninde aşağılara doğru inmeye başlayınca, tekrar gerilmeye başladı. '' Ohh, lütfen,'' diye yeniden yalvarır gibi mırıldanmaya başladı, Elleri venüs tepesine ulaşmıştı bile.
'' Şhhh,'' dedi Burcu, parmakları kabarmış ve sulanmış kadınlığına ulaşınca. Parmak ucu, dudaklarının arasındaki o ince çizgide geziniyordu, bızırına varmak üzereydi.
'' Offff,'' diye inlemeye devam etti Esra parmak küçük çıkıntıya ulaşınca. Bütün direncine rağmen, Esra bacaklarını aralamasına engel olacak gücü bulamıyordu artık. Kendini koyvermeye başlamıştı.
Burcu gülümsedi. Artık ona sahip olduğunu biliyordu. Yavaş yavaş, orta parmağıyla oynamaya devam etti yarığında.
'' Ohhh!!'' Parmaklar içinde gezerken, sızlanır gibiydi yeniden ama kalçaları hareket etmeye başlamıştı parmaklarla senkronize olarak, kontrolünü kaybetmişti, yukarı aşağı kalkıyordu poposu.
Bütün bunlar olurken öpmeye devam ediyordu Burcu. Meme uçlarını sırayla emiyor, yer değişirken göğüslerini yalayarak ilerliyordu teninde. Daha da aşağıya indi, karın bölgesine gelince, göbek deliğinde durdu. Diliyle oynuyordu deliğiyle, karnına kondurduğu her öpücükte, çok fazla huylanıyor, içi gidiyordu Esra'nın. Göbek deliğinin de altına inerken, durmaya karar verdi Burcu. Ayağa kalktı.
Esra neden şimdi durduğuna bir anlam verememişti ama kısa sürdü bu merak. Kadın bacaklarının arasına doğru ilerliyordu. Heyecandan yukarı kalkıp inen göğüslerini görebiliyordu. Yatağın başına uzanıp bir yastık aldı. Yere atıp, dizlerinin altına yerleştirdi ve diz çöktü yere. '' Allahım!'' diye fısıldadı yine Esra, ne yapacağını biliyordu kadının.
Burcu karısının bacakları arasına yerleştirirken kendini, Hakan da seyrediyordu. Artık daha fazla kendine hakim olamayarak, pantolonunu indirdi ve penisini dışarı çıkardı.
'' Ohhhh! Ohhh! Ohhh!'' diye inliyordu Esra, Burcu bacaklarının iç kısımlarını öpmeye başladığında.
Kabaran ve ıslanan vajinasına yaklaşınca, durdu Burcu. Nazikçe, genç kadının bacaklarını kaldırdı ve göğüslerine kadar itti.
Esra kendi bacak arasına bakarken, gözleri kocaman açılmıştı beklediği ve umduğu şeyin olacağını bildiğinden. Burcu'nun gözleri alev alevdi ona bakarken. Gülümsedi ve sonra başını aşağıya düşürdü. '' Ahhh! Hakan! Ohhh!'' diye inlemeye başladığında, sanki yardım ister gibi geliyordu sesi.
Ama Burcu buna aldırmıyordu bile. Yüzünü gömdü alt dudaklarının arasına ve kabaran, geniş dudaklarını emmeye başladı. Dünyayla bağını koparmış gibiydi, çok iştahlı bir şekilde yalıyordu, içine çekiyordu resmen Esra'yı. Bu kadar müthiş bir kadının tadına bakmayalı çok olmuştu.