MARANGOZUN İNTİKAMI Serisi - Toplam 39 bölüm

MARANGOZUN İNTİKAMI 30

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 KLASİK

12 yıl önce*

Sözer: Gerçekten bir marangoza göre kibirli ve küstah bir insansın ismin ne senin?

Yalçın:Yalçın benim adım, ben kibirli değilim Sözer bey sadece yeteneğimin farkındayım ve ürünümün fiyatını biliyorum. Kusursuz bir masa istiyorsun, seni temsil etmesini var olan en iyi ürün olmasını ve sürekli sembolün olduğunu kastettiğin ejderha işlemesi istiyorsun! Bir de sadece senin açabileceğin gizli bölme çıktı başımıza! Böyle bir şeyin yapımı oldukça uzun sürecektir.

Sözer:Yine de 150.000 dolar bir masa için fazla değil mi?

Yalçın: 150.000 doları karşılayamayacağınızı söylemeniz üzücü. Ben de Sözer Doluzengin’in soyadını gerçek sanırdım.

Sözer:Ben öyle bir şey söylemedim! Hatta çıkarıp 200.000 bile rahatlıkla verebilirim biliyorsun ki bu benim için aylık harcamam bile değil!

Yalçın: E daha ne tartışıyoruz 200.000’e Anlaştık o halde 7 ay içerisinde hazır olacaktır.

Sözer:Bana 6 ayda halledeceğini söylemiştin hem fiyatı hem süreyi arttırıyorsun?

Yalçın:Hallederim zaten ama bir ay boyunca seni tanımam gerek ne yersin ne içersin nesin sen kimsin? Bunlar seni tanımam sana uygun ağacı seçmem için gerekli şeyler Mükemmelliyetçi Sözer Doluzengin’in eşsiz bir öğesi olmalı değil mi?

Sözer:Gerçekten de kibirlisin marangoz! Beni tanımayan kim var bu ülkede?

Yalçın:Bana kibirden bahsediyor olman ne kadar komik?

Sözer:Bana bu tonajda konuşan ilk kişisin ben patron sen işçisin bu farkı hatırlamanı isterim! Özellikle etrafta birileri varken…

Yalçın:Ben Zanaatçıyım Sayın Sözer Doluzengin! Sen de müşteri bunu etrafta kimseler yokken bile hatırlamanı isterim!

Sözer:Küstahsın da marangoz! Kendinden emin olan insanları severim ama böyle konuşmaya devam edersen sözde “Müşterini” kaybedeceksin bu riski alabileceğine emin misin Sözer’in reddetiği marangozu kimse kabul etmez. Bir kumar oynuyorsun!

Yalçın: Bu bir kumar değil kumar olsa bile Vale sen As’sın bu durumda Black Jack ile Kaybetmem mümkün değil çünkü sen kibirli bir adamsın Sözer, en iyisi hep sende olsun istersin ve benden daha iyi yapabilecek kimsenin olmadığını sende iyi biliyorsun.

Sözer:Anlaştık o halde! Ama şartım var Marangoz! 7 ay bir gün geçerse, bir saat geç kalırsa kibrinin bedelini dükkanınla ödersin!

Yalçın:Daha önce hiç geç kalmadım! Kalırsam zaten iş yapamayacak kadar yaşlanmışım demektir ben işimi gücümü bırakırım zaten size gerek bile kalmaz!

Neredeyse bir ay boyunca Yalçın notlar aldı, Sözer’in yaveri gibi gezdi. Çizimini, taslağını defalarca çizdi. Defalarca da sildi. Bir ayın sonunda Yalçın Sözer’i ofisinde beklerken bir döşemenin diğerlerinden biraz farklı olduğunu hemen fark etti, aslında amacı düzeltmekti ama döşemeyi kaldırdığında altında banka ekstreleri sarı bir dosya bulmuştu. Fotojenik hafızasına kaydettikten sonra birilerinin geldiğini hissetti ve kağıtları ve döşemeyi hızla yerine takmıştı. 28. günün sonundaydı daha bir ay bile olmamıştı. Gelen Sözer’di ona artık atölyesine kapanması gerektiğini ve onu yeterince tanıdığını söylemişti. Sözer bir şeylerin ters gittiğini hemen anlamıştı. En azından Yalçın böyle düşünüyordu. Sözer güçlü bir adamdı istediğini yapabilirdi. Yalçını yok edebilirdi, belki de daha kötüsü bütün ailesine dokunabilirdi.

Altı ay sonrasında Yalçın olacakları çoktan sezmişti, artık bir kurtuluşu yoktu. Görmemesi gereken bir şeyler görmüştü. Ne pahasına olursa oğlunu ve karısını koruması gerekti zaten halihazırda geçirdiği altı ay boyunca oğlunun küçük yaşını umursamadan elinden geldiğince mesleğini ona aktarmak adına her daim yanında tutmuştu. Ne öğretse kardı, mesleğinin sırlarından, kendi ideolojisinden, aletlerden, edavatlardan… aslında çocuğunu hep bu yönde eğitmişti.

Kalan ömrü 6 aydı bu yüzden olabildiğince eğitimleri hızlandırmış ve ailesini korumak için de önlemler almaya başlamıştı. Başka şehirden bir ev aldı, karısına olacaklardan bahsetti. Karısı mental sağlığı beraberinde fiziksel sağlığı hemen çökmeye başlamıştı. Karısı ülkeyi terk etmeyi söyleyip duruyordu ya da polise gitmeyi sürekli gün yüzüne çıkarıyordu. Karısına göre Yalçın’ın yaptığı şey bilerek isteyerek ölüme yürümekti ama bunu yaparsa Yalçın bunun çocuğunu ve karısını etkileyeceğini biliyordu. Sözer’in peşinde olduğu kendisiydi eğer kaçarsa intikam adına karısını ve çocuğunu da alırdı. Yalçın kaçmadı, kalan zamanını kaçmadan sevgiyle hatırlanacak, en güzel şekilde yaşamak istemişti. Günün 8 saatini çalışmaya, Geri kalan her zerresini de ailesine harcıyordu. 6 ay sonunda gelmişti aslında Yalçın günde yalnızca 2 saat çalışmayı planladığı için masa çok daha öncesinde bitmişti ama ne olursa olsun, ölüm onu alacak bile olsa o onurlu bir adamdı, Yalçın masayı tam zamanında teslim edecek ve sonrasında haberlerde ve medyada yalnızca intihar ettiğine dair bir köşe yazısı olarak kalacaktı.

12 yıl sonrası günümüz*

Sözer tetik mekanizmasını kurdu*

Sözer:Kimya dersini iyi çalışmış, araştırmanı iyi yapmışsın Marangozun Oğlu Sencer! ama sen de babanın yanına gideceksin çünkü kimse benden bir şey saklayamaz! Ne o anlamayacağımı mı sandın? Babanla birebir aynı görüşe sahipken! Aynı kararlı yılanı andıran bakışlara sahipken seni tanımamak imkansız marangozun oğlu! Babanın görüntüsünü unutsam bile para kazandığın ilk anda o ucube evi satın almandan da mı anlamayacaktım? Ya da güya zayıf yönüme dokunacaktın ya! Ceylin’in okuluna Ceylin’in sınıfına gelip sonrasında kahramancılık oynayıp kalbini kazanıp bana karşı kullanmak dahiyane fikir Sencer ama ben babanın leşi çıktığı günden beri seni takip ediyorum! Ben Sözer Doluzengin bu ülkede benden habersiz kuş uçmaz! Aklınca intikam almaya çalışman da çok tatlı. Sürtük çöp faren de -Silahı yasemin’e doğrultmuştu, hemen önüne geçtim- Sen de buradan yalnızca Ceset olarak çıkacaksınız!

Sencer:Madem burada öleceğiz o zaman istediğimi sorarım değil mi? neden yaptın lan! Bizi neden sürdün!

Sözer:Ah aptal çocuğum! Sizi ben sürmedim! Umrumda bile değildiniz ki! Kaçan babanın talimatlarıyla annendi, eh tabi sağda solda benim babanı öldürttüğüme dair konuşup durduğu için susması lazımdı. Bende ufak zehilerle susturdum, gerçi sadece delirmesini ummuştum öleceğini hiç düşünmedim. Gerçi benim için fark etmiyor da! Siz benim gözümde yalnızca böcektiniz hem de ezilmesi gereken türden ben de babanın şuan elinde tuttuğun kağıtları bulduğunu bile çok sonradan öğrendim. Onu öldürmemin sebebi çok basitti ve bunun o kağıtlarla alakası bile yoktu. Haklı olması… O şerefsiz marangoz gerçekten inanılmazdı dünyada kimse onun gibi bir iş çıkaramazdı. Ben bu ürünü yaptırdıktan sonra diğer iş adamlarından ona iş teklifleri yağacaktı. Ondan kurtulmamın yegane sebebi de buydu. En iyisi her zaman benim olur Sencer! Siz aşağılık varlıklar sadece benim artanlarımı hak eden zavallılarsınız. Eğer o çok sevgili babacığın aradan çıkarsa, gerçekten dünyadaki en iyi tasarımın yegane sahibi ben olacaktım. Olurda biri planları bulur diye babanın yıllarca etinden kemiğinden feragat edip elde ettiği dükkanın bir anda çıkan yangından da mı anlamadın? Sencer baban yangında yok olacak bir yapı inşaa edecek kadar aptal mıydı Sencer?

Sencer:Yani Hepsi HEPSİ BU SİKTİĞİMİN MASASI YÜZÜNE MİYDİ!?

Mekanik kolumdaki güç ayarını fulledim. Yüksek voltaj kaslarımın her bir zerresine etki ederken, parmaklarım masayı kavramıştı. Sinirlerime gelen uyarıcılardan dolayı aradaki bariyer kalkmıştı. İnsan beyni kas gruplarının hiç bir zaman tam gücünü kullanmazdı, bunu yapmasının sebebi kasların yırtılmasını engellemekti ama cihazım sayesinde bu bariyeri yıkıp geçmiştim. Kaslarımın gerildi parmaklarım maun gibi sert ve sağlam masanın üstünde göçükler yarattı ve son gücümle masayı yere monteli Civatalarından söküp Sözer’e doğru fırlattım. Masa Sözer’e doğru gelirken o da refleks olarak tabancayı ateşlemişti kolumda keskin bir acı hissettim. Kurşun yediğimi düşünmüştüm ama kaslarımı son güçle kullandığımdan dolayı kendi kaslarım kemiklerimi kırmış ve sonrasında da yırtılmıştı. inanılmaz acıya rağmen adrenalin etkisiyle hala ayaktaydım.

Sonrasında Yasemin’in yere yıkılışını gördüm. Eliyle karnını tutuyordu ve yavaşça turuncu elbisesinin kan ile kırmızıya dönüşünü izledim. Sağlam kolumla Yasemin’in karnına bastırıyordum.

Sencer:YASEMİN! YASEMİN BİR ŞEY YOK GÜZELİM! İYİSİN! BENLE KAL! BENLE KAL!

Yasemin Gözlerimin içine bakıyordu: Sen-i Seni seviyorum Sence*- Sonrasında öksürükle kan tükürdü.

Sencer:Konuşmaya çalışma! Buradan çıkacağız! İyileşeceksin! Kendine geleceksin! Lütfen gözlerini kapatma benimle kal! YASEMİN! YASEMİN! Yasemin’in halsiz başı geriye doğru düşmüştü. Bağırarak ağlıyordum.

Ardımda o oruspu çocuğunun kahkahasını duydum.

Kolum kullanılmaz haldeydi, Sözer’e döndüğümde yerden kalkmaya çalışıyordu. O da karnını tutuyordu, zorlanarak ayağa kalktı masanın etkisiyle kaburgalarını ve sol bacağını kırmış olmalıydım. Ama yine de zorlanarak kalkmayı başarmıştı. Ölmüyordu oruspu çocuğu!

Sözer:ORUSPU ÇOCUĞU KUVVETİN YERİNDEYMİŞ! Zaten o masanın da bir değeri kalmamıştı benim için, bu sene değiştirmeyi düşünüyordum. AĞH NASIL DA ACIYOR LAN!

Yerde masanın çekmecesinden düşen revolver ı gördüm. Hemen kavradım mermi haznesini açtım içi mermi doluydu. Silahı Sözer’e doğrultup ateş edeceğim sırada bir anda kapı açıldı. gelen Ceylin’di

Daha olayın karmaşıklığını anlamadan Sözer hemen lafa girdi. Ağlamaklı bir sesle:

-KIZIM KIZIM BU HAYDUT BENİ VURDU! BACAĞIM ÇOK ACIYOR! AĞH! ÇABUK POLİS ÇAĞIR!!!!

Sencer: CEYLİN YALAN SÖYLÜYOR! YASEMİN’İN HALİNE BAK AMBULANS ÇAĞIR ÖLÜYOR!

Ceylin Yasemin’i görünce dona kalmıştı.

Sözer:KIZIM KENDİMİ SAVUNUYORDUM! O KIZ ÜSTÜME SALDIRDI! ATEŞ ETTİM KURŞUN ONA ÇARPTI! HEMEN YANIMA GEL SANA DA ATEŞ EDECEK! BU ADAMIN TEK DERDİ BİZİ ÖLDÜRMEK AİLEMİZİ AL AŞAĞI ETMEK!

Ceylin:BABA SENCER SENCER YAPMAZ ÖYLE BİR ŞEY!

Sözer:KIZIM HALİME BAK BANA SALDIRDILAR SEN SÖYLEDİN 2 YIL BOYUNCA SENCERİN SANA TUHAF DAVRANDIĞINI BİR ANDA SANA İYİ DAVRANDIĞINI SENCE DE GARİP DEĞİL Mİ HEPSİ BABACIĞINI ÖLDÜRMEK İÇİNDİ SENİ SEVDİĞİNDEN DEĞİL İNANMA ONA!

Ceylin:SENCER YAPMAZ BABA!

Sözer:GÖZÜNDEKİ ÖFKEYE BAK CEYLİN! TEK AMACI BENİ ÖLDÜRMEKTİ DELİ BABASI İNTİHAR ETTİ DİYE BENİ SUÇLUYOR!

Sencer:KES SESİNİ İBNENİN EVLADI! SAKIN BİR DAHA BABAMIN ADINI AĞZINA ALMA! CEYLİN ÇEKİL ARADAN KAFASINA SIKAYIM!

Sözer:KIZIM GEL BURAYA ARKAMA GEÇ SENİ DE VURUR BU!

Ceylin hızla babasına doğru ilerledi acıdan elim titriyordu, Yasemin ölüyordu, babamın katili bir değerlimi daha elimden alıyordu ve şimdi de hayatını kurtardığım kadın bana ihanet ediyordu.

Ama düşüncelerimde yanılmıştım…

Ceylin babasının kolunu tuttu ve silahı elinden almak için çabalarken Sözer tüm gücüyle Ceylin’in suratına elinin tersiyle vurmuştu. Ceylin yere savrulunca*

Sözer:SENİ HAİN KÖPEK! SENİ BU YAŞINA KADAR BEN GETİRDİM! SENİ O ORUSPU KARIDAN ALMASAM KARDEŞİN OLACAK DİĞER PİÇ GİBİ BİR BOK PARÇASI OLARAK SOKAKLARDA SÜRÜNECEKTİN SANA ACIYANDA SUÇ!

Ceylin’e tokatı çaktıktan sonra silahına davranıp bana doğru ateş etmişti. Siktiğimin Sözer’i iyi nişancıydı. Kurşun derimi yakarak sağlam olan kolumu delip geçitiğinde elimdeki tabancayı düşürüp Yasemin’in yanına acıyla yığıldım. Sözer tabancasını Ceylin’e doğru tuttu.

Yere düşerken Koridordan bir kişinin daha geldiğini gördüm. Gözlerim acıdan bulansa da gelenin yeşil kıyafetli bir kadın olduğunu fark etmiştim. Sözer silahı Ceylin’e doğrultu silah ateşlendi.

“HAYIRR!!!” Diye bağırırken ses tellerimi parçalamıştım. Sanki bağırmak işleri çözecekmiş gibi ama beklemediğim bir şey olmuştu. Yarı baygın Ceylin’in üstüne doğru Aylin’in soluk bedeninin yere düşüşünü izledim.

Sözer:HAY SİKEYİM! BU KIZ NERDEN ÇIKTI!? NEYSE NE! ÖNCE YAPILMASI GEREKENİ HALLEDECEĞİM SONRA DEVAM EDERİM!

Sözer gözü dönmüş bir şekilde topallaya topallaya yanıma geliyordu sonrasında silahı anlıma dayadı.

Sözer:BAŞIMA ÇOK İŞ AÇTIN MARANGOZUN OĞLU BABANI GERÇEKTEN ARATMIYORSUN AMA SENDEN DE KURTULDUM

O an Sözerin ardında bir karartı gördüm. Bir anda sözerin boynunda titanyum rengi tanıdık işlemeleri olan bir kolye geçti ve Ceylin’in telefonunda bir tuşa basışını izledim. Sözer inanılmaz bir çığlık atarak titreyerekten yere yığıldı. Ceylin ağlıyordu bir anda içeri güvenlik görevlileri ve polisler doldu. Ceylin, Aylin’e ben Yasemin’e yöneldim. Medyadan insanlar kameralarıyla durumu çekmeye çalışırken, diğer yandan sağlık görevlilerinin içeri girişini izledim ve gözlerim karardı acı, kan kaybı ve adrenalin’in solmasıyla vücudum son raddesine gelmiş olmalıydı ki bayılmıştım.

← Önceki Hikaye
MARANGOZUN İNTİKAMI 29
Sonraki Hikaye →
MARANGOZUN İNTİKAMI 31
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar