Sultan’a mesaj attım*
Sencer:Ziyarete gelmemin bir sakıncası var mı?
Sultan:Sorman hata!
Sencer:Yanımda köpeğimi de getiriyorum sorun olur mu?
Sultan:Gerçekten bunu yapacak mısın? Seni böyle zalim yetiştirmedim Sencer..
Sencer:Hala yaşıyorsa, bu senin bana öğrettiğin şevkatten Sultan hanım. Emanet hazır mı?
Sultan:Hazır, ama gerçekten bu kadar para harcamana gerek var mıydı?
Sencer:Ben asla israfçı olmadım biliyorsunuz Sultan hanım.
Sultan:Peki gelin o halde…
İyileşme sürecinde yalnız kaldığım bir zamanda, Sultan hanıma ne yapmam gerektiği konusunda akıl danışmaya gittim. Bana öfkeyle işin çözülmeyeceğine dair uzun uzun nutuk çekti.. Sonrasında da yapacağım şeye göz yummayı tercih etti. Çünkü ne olursa olsun intikamdan vazgeçmeyeceğimi en iyi o biliyordu. Her kimden olursa olsun.
Zümre Malikanesine vardığımızda, Aylin şaşkınlıkla etrafa bakıyordu sanırsam nereye geldiğimizi biliyordu.
Sonrasında arabamdan indim, Aylin’e bakıp gel işareti yaptım. Korkak adımlarla 2 adım geriden beni takip ediyordu. İçeri girdik, ihtişamlı bahçenin ardından Sultan hanımın salonuna girdik. Sultan Zümre karşısına çıktığını görünce Aylin küçük dilini yutmuştu.
Sultan yaklaştı Aylin’i baştan aşağı süzdü. Elini tutup tırnaklarını, çenesinden tutup yüzünü hatta ağzını açıp dişlerini kontrol etti. Ellerini saçlarında gezdirdi, Aylin nefesini tutup, olacakları bekliyordu.
Sultan:Demek yeni köpeğin bu? Güzel bir kızmış. Kibir? Yoo daha hırçın bir günah! Açgözlülük? Evet evet daha fazlasına olan istek nehirleri akıyor gözlerinden… Yani bir zamanlar öyleymiş ama birini öldürmüş, en azından kafasında çünkü gözlerinde katilin gözleri yok ama daha öncesinde kendi ölmüş… Gözlerinde ruh kalmamış. Aşırı stresten dökülmüş saçlar, göz altlarında torbalar, tırnaklarını yemiş, kızarmış gözler uykusuzluktan ve ağlamaktan. Köpeğine iyi bakmıyorsun Sencer, belli ki 2 aydan fazladır düzgün de beslemiyorsun.
Aylin Sultan’ın gözlem yeteneklerine çok şaşırmıştı.
Sencer:Yapmaması gereken şeyler yaptı cezasını çekiyor.
Sultan Aylin’in arkasına geçtiğinde, Aylin bütün kaslarını kasmış kaskatı kesilmişti. Sultan Aylin’in sırtını açtı*
Sultan:Belli ki cezasını fiziksel olarak vermemişsin. Madem bu kadar yaramaz neden ona bir tasma takmadın?
Sencer:Ben de zaten bunun için geldim.
Sultan:Hazırlattığın şey güzellerinden biri için zannediyordum. O kadar şıktı ki köpek tasması olduğunu anlamadım bile!
Sencer:Oo inan bana eğitmek de üstüne yoktur! Özel tasarımımın!
Sultan parmağını şıklattı, sonrasında kahya elinde kadife bir kutu getirdi. Kutuyu açtığında kutuda bir kolye vardı. Ceylin’in tasmasındaki aynı işlemelere sahip olsa da, Ceylin’in gümüşi rengindeki titanyum tasmasının aksine bu kolye, Altındandı bununla da kalmıyor işlemelerin bittiği yerlere ise yakutlar yerleştirilmişti.
Aylin tasmayı görünce ufak bir çığlık atmıştı. Gözleri fal taşı gibi açılmış ama korkudan sesini yutmuştu. Sonrasında endişeli gözleriyle bana bakarken, içinden şunun geçtiğine emindim.. “Demek sendin”
Sencer:Ne o Aylin beğenmedin mi yeni kolyeni? Bunun için para ödemeye dahi hazırdın hani?
Kolyeyi Aylin’e uzattım *
Sencer:Demek zihninin baskı altında olmasına dayanamıyorsun. O zaman ben de bedenine sahip olurum. Bu kolyeyi aldığında hayatını bana vermiş olursun, artık Sözer tehditi ortadan kalkar ve senin için tek sorun ben olurum.
Aylin hızla kolyeye atıldı*
Kolyeyi geri çektim*
Sencer:O kadar hızlı karar verme bu bir kolye değil. Bu bir tasma köpekçik! Bunu taktığın anda tamamen benim kontrolümde olacaksın. Yani kolyeyi aldığında neyi kabul ettiğini çok iyi bilerek al.
Aylin kararlı gözlerle kolyeyi tutmuştu*
Aylin:Eğer zihnim özgür kalacaksa, Sözer stresim geçecek, yarına ne olacak korkusunu tekrar yaşamayacaksam. Bırak bedenimi her şeyimi vermeye razıyım.
Sencer:Sen bilirsin.
Aylin kolyeyi takmıştı. Ceylin’in tasmasından farklı olarak yalnızca renk değil bu tasma elektrik sistemiyle çalışmıyordu… Cezası bu değildi.
Sencer:Artık benimsin ve eğer bana itaat etmezsen, tehdit edildiğin şey Sözer olmayacak.
Telefonumdan Berk ile olan konuşmalarını sildim. Aylin’in boş ölü gözleri tekrar canla dolduğunu görmüştüm.
Sencer:Artık sözümü dinlemediğinde bu olacak.
Telefonumu açtım, Aylin’in göreceği şekilde düğmeye bastığımda, dekoltesine doğru sarkan kolye yukarı doğru çıkmaya başladı. Köprücük kemiklerini de geçip boğazına kadar geriledi. Boğazını bir yılan gibi sardığında, Aylin ne olacağını anlamış gibiydi. Artık kolyeden çok choker gibi duruyordu. Sonrasında biraz sıkılaştı. Aylin refleks olarak elleriyle tasmayı kavradı, dışarı doğru çekiştiriyordu. Artık kolye choker bile değil, tamamen boyun ilmeği olmuştu. Aylin’in soluk borusunu eziyor nefes alamıyordu. Aylin dizleri üstüne düştü, yüzü kırmızı kesildi, yalvaran gözlerle bana bakıyordu. Kızarmış suratının yavaşça mora dönmesini izliyordum. Aylin’den garip sesler çıkıyordu. Yere yığıldı, yalvaran gözlerle bana bakıyor artık çırpınamaz hale geldi. Hala duygusuz bir şekilde onu izliyordum artık yüzü iyice morardığında son garip seslerini çıkarırken, Sultan omzuma dokundu. “Yeterli” demesinin başka bir yoluydu.
Düğmeye tekrar bastığımda kolye gevşedi. Aylin öksürmeye başladı, derin derin nefes almaya çalışıyordu. Nefesini toparlamaya çalıştığında kolyeyi atmaya çalıştı çıkmayınca daha panikledi. Eğildim*
Sencer:Tasmayı sen kabul ettin.
Aylin:BANA BUNU YAPAMAZSIN!
Sencer:Bana sakın ama sakın sesini yükseltme yoksa 2. uyarını tasmayla yapacağım.
Aylin:Ama… Ama…
Sencer:Kendinle çelişiyorsun köpekçik, ölmek yerine yaşamı seçtin. Sözer yerine benim yöntemimi seçtin. Sen aşağılık bir insansın Aylin, yaptığın şeyin cezasını Ceylin belirleyecek. Bu kolye ise bana yaptığın zulmün cezası olarak bunu taşıyacaksın. 2 yıldır okuldayız 2 yıl boyunca bana ilk günden itibaren zorbalık yaptın, bunun cezası olarak o köpek tasmasını 2 yıl boyunca takacaksın. Üstünde bir mikrofon, bir kamera ve bir gps var, nereye gittiğini ne konuştuğunu ne yaptığını 7/24 bileceğim ve seni ben kontrol edeceğim. Seni önce Ceylin’e götüreceğim sana ölüm emri verirse seni 2 yıl sonra öldüreceğim. Cezanı çekmeden sana 1 dakika bile yaşatmayacağım ama adilimdir, cezan dışında sana bir dakika da zulüm etmeyeceğim. Konuştuğun her kelimede yürüdüğün her noktada nerde olduğunu seni gördüğümü izlediğimi bileceksin, aynaya her baktığında açgözlülüğünü doyasıya besleyecek her biri 2 karat büyüklüğünde, Birmanya güvercin kanı yakutları ve 22 ayar altın bu kolyenin 265.000€ değerinde olduğunu ama senin nefesini kesecek kadar ölümcül olduğunu bilerek yaşayacaksın.
Aylin:Beni direkt öldür Sencer bana bunu yaşatma!
Sencer:Sen ölümü dahi hak etmeyen aşağılık bir varlıksın. Sana ölüm yasak Aylin, artık istediğini konuşabilir istediğini düşünebilir. Bana yalvarabilir, bana ağlayabilir bana kızabilirisin. Düşüncelerin hiç olmadığı kadar özgür artık ama bedenin benim. Sana kaçış da yasak, sen kendi suçunun mahkumusun Aylin. Kendi hapishanenden kaçamazsın.
Aylin endişeyle sağ sola bakınıyordu yemek masasına gözleri kitlendi. Tepkisizce olacakları izliyordum.
Aylin hızla masa üstündeki bıçağı bileğine koydu. Anında tasmanın sağ ve solundan iki yastık çıkarak Aylin’in boynuna bastırmaya başladı. Tasmanın yastıklarının olduğu noktalarda Şah Damarları bulunuyordu. Aylin daha ne olduğunu bilmeden gözleri karardı, başı döndü ve bıçağı yere düşürdü. Sonra da Aylin dizleri üstüne çöktü. Bıçak yere düşünce yastıklar geri tasmanın içine girdi.
Sencer:Bu tasma intihar etmeni de engelliyor, nabzını nefes alıp verimini de kontrol ediyor. Ayrıca birine olanları anlatmaya kalkarsan. Yardım istemeye kalkmadan yine aynı sistem çalışıyor. Ben izin vermeden, sana ölüm de yasak Aylin. İstediğin gibi zihnin senin ama bedenin benim. Sen benim zindanımdan kaçamazsın.
Aylin dizleri üstüne çökmüş korkuyla bana bakıyordu.
Sencer:Eh Köpekçik tasmasını beğenmiş gibi duruyor. Biz gidelim artık size de rahatsızlık verdik.
Sultan:Sen her zaman hoş karşılanırsın, sadece evinde evcil hayvan pek sevmiyorum.
Aylin Dişlerini sıkıyordu aşağılanma duygusu, onu oldukça rahatsız etmiş olmalıydı.
Dizlerinin üstüne çökmüş Aylin’in tasmasını tuttum çekiştirdim.
Sencer:Kalk ayağa gidiyoruz.
Aylin öfkeli gözlerle bana bakıyordu, ağlamak üzereydi ama kendini sıkıyordu ama bir şey söyleyebilecek konumda değildi.
Arabaya bindik yere bakıyordu.
Sencer:Evinin adresini söyle
Aylin:******
Sonrasında söylediği adrese sürdüm arabayı. Büyükçe bir evdi kapıyı çaldım.
İçeriden endişeli bir kadın sesi kim olduğumu sordu.
Sencer:Ben Sencer kızınız Aylin’i getirdim.
Bahçe kapısı açıldı, sonrasında büyük evden kapıya doğru koşan bir kadın gördüm. Aylin’in tıpkısının aynısıydı. Armut dibine düşermiş derler ya, sadece Aylin’den 20 yaş büyük duruyordu. Kadın sıkı sıkı Aylin’e sarıldı.
Kadın:KIZIMMMMM BENİ ÇOK KORKUTTUN AYLİN! KUZUM! CANIM! SENİN GÜZEL DUDAKLARINDAN O SÖZLER NASIL DÖKÜLDÜ? İNTİHAR DA NE NE SAÇMALIYORSUN? TELEFONUNA DA BAKMIYORUSUN! AKLIM ÇIKTI! Kadın hüngür hüngür ağlıyordu Aylin de ağlıyordu. Bir süre ağlaştıktan sonra bana baktı.
Kadın:S-Sen de kimsin?
Sencer:Kızını kurtaran kişi oluyorum sanırım. Belimden Aylin’in getirdiği tabancayı çıkarıp uzattım.
Kadın silahı hemen tanımıştı*
Kadın:Sen sen bunu nerden buldun?
Sencer:Kızınızım elinden aldım.
Şarjörü çıkarıp tabancayı uzattım.
Sencer:Bu bende kalıyor önlem amaçlı, en azından…
Eli titreyerek tabancayı almıştı.
Kadın:Sana nasıl teşekkür ederim? Ne istersin? Dile benden ne dilersen ne istersen yaparım sen benim yegane hazinemi bana geri getirdin!
Aylin yere bakıyordu*
Kadın’dan sıyrılıp Aylin’in yanına geldim, çenesini kaldırıp dudaklarını öptüm. Aylin’in gözleri faltaşı gibi açılmıştı.
Sencer:Bu güzel kıza daha çok dikkat edin, üzerine de gitmeyin stres onu çok yoruyor. Size söylemeyi çekiniyor ama kendini kanıtlamak için zaten çok çabalıyor. Onu bir aptallık yapmadan durdurdum. Sınavları ve prestij için bu kadar üzerine gitmeyin lütfen.
Aylin ağzı açık bana bakıyordu ellerini dudaklarına koymuştu.
Kadın:Ben! Yani biz! Sadece Aylin’in iyiliğini geleceğini düşünüyorduk..
Kadının elini tutup öptüm:Her anne gibi siz de oldukça endişelisiniz anlıyorum ama Aylin çok güzel, zeki ve en önemlisi yetişkin bir kadın. Sizin gözünüzde bir çocuk olduğunun farkındayım ama o bundan çok daha fazlasını hak ediyor hanımefendileri.
Kadın kızarmış, Aylin hala ağzı açık bana bakıyordu.
Sencer:Eh ben kaçayım o halde, sizler de hasret giderir uzun uzun konuşursunuz.
Kadın:Yok hayır öylece gidemezsin sana çok şey borçluyum.
Sencer:Böyle bir kızı dünyaya getirerek zaten fazlasını yaptınız hanımefendileri ben size borcumu ödedim diyelim.
Kadın’ın çok hoşuna gitmiş, ağlamaklı gözleri hala yaşlar akıtırken gülümsemişti.
Kadın daha tek kelime etmeden hızla arabama geçtim. Aylin hala heykel gibi dona kalmış beni izliyor, Annesi ise yarım kalan sözlerini tamamlamak için bana geliyordu ama hızla arabamı çalıştırıp evden çıktım. Kadın arkamdan el sallıyordu biraz uzaklaştım.
Aylin’e “Yarın hiç bir şey olmamış gibi partiye gel alabildiğine güzel giyin bakımını yap, Melisa ve Ceylin sana eskisi gibi davranmalarını söylerim “ diye mesaj attım.
Aylin:T-tamam.. anlamadığım bir şey var… Neden beni öptün?
Sencer:Sana hesap vermek zorunda değilim ne istersem yapabilirim sonuçta benim köpeğim değil misin?
Aylin:LÜTFEN DÜĞMEYE BASMA! SADECE MERAK ETTİM LÜTFEN!
Sencer:Zihnin özgür Aylin, düşüncen bir suç olmayacak ben sadece bedenine sahibim. neyse İyi geceler, artık streslenmeden uyuyabileceğin bir gece olacak tadını çıkar.
Aylin:Anneme ne diyeceğim? Senin hakkında binlerce soru sordu. Yorgunum diye kaçtım ama elbet soracaktır!
Sencer:Yalan söylemeyi sana öğretecek değilim, istersen o sahibim ben de, köpeğiyim bile diyebilirsin. İstersen kocam dersin umrumda değil, sonuçta zihnini ben yönetmiyorum artık.
Aylin:Ama…
Sencer:Görüldü at Aylin bugünlük kotan doldu.
Görüldü atmıştı.
Biraz dolaştım öylece boş boş hava kararmıştı.
Eve döndüm. Kızlar salonda yoktu. Kendi odalarına geçmiş olmalılar diye düşündüm. Açlık hissiyatı beynime ziller çalmaya başladığında mutfağa yöneldim. Kiler dolabından pastırma çıkardım. Tava da tereyağı erirken bir kase yumurtaları çırpıyordum. Yumurtanın içine kekik, tuz, biber attım. Çatal yardımıyla çırparken bir yandan erimiş tereyağının yayılan kokusunu içine çektim. Sonrasına pastırmaları yağa yatırdım, kızıl elimin üstüne sıçrayan yağ damlasının usulca akışını hissettim. Acı hissiyatımın öylesine yok olması hala garip geliyordu. Sanki el benim değil de çirkin bir eldiven giyiyor gibiydim. Sonra dikkatimi tekrar toparladım ve pastırmaların yönünü değiştirdim. Diğer tarafının da piştiğine emin olduğumda yumurtayı pastırmaların sol tarafında döktüm. Aynı tavada pişmelerine rağmen yumurtanın pastırmaya gelmesini engelledim. Yumurta da piştikten sonra tavadakileri tabağa aktardım. Sonra sallama çay’a sıcak suyu doldurup, mini öğünümü alıp masaya geçtim. Yalnızca odanın köşelerindeki sarı ışık yanıyordu. Ev oldukça sessiz ve sakindi sonrasında kompleksin kapısı açıldı. Kapıda Selin vardı. Elinde kadehle bana geldi sonra dolaptan şarabı çıkardı ve kadehime doldurdu.
Sencer:Eşlik etmek ister misin?
Selin:Olur! Yemek yapmaya çok üşendim. Birinin pişirmesini bekliyordum o yüzden mutfağın ses borusunu açık bıraktım.
Sencer:Zeki olduğun kadar da tembelsin, hadi çatal kap gel!
Selin yürürken oflayıp pufluyordu.
Selin:Hala ağrıyor amına koyim!
Sencer:Fazla mı sert girdim? O kadar canını acıtmayı planlamamıştım.. Hatta bir şey planladığımı da söyleyemem sadece bilmiyorum düşünmedim özür dilerim.
Selin yanıma gelip çatalını ve dolu kadehini masanın üstüne bırakıp arkadan kollarını boynuma doladı nefesi kırmızı şarap kokuyordu. Sonra yanağıma kendisine dönünce de dudaklarımı öptü.
Selin:Bayıldım, hiç bu kadar boşaldığımı hatırlamıyorum. Sanırım gerçekten idare edilmeyi domine etmekten daha çok seviyorum.
Sencer:Sen manyaksın kızım!
Selin:Eh itirazım yok. Dedikten sonra karşıma geçti.
Yemeğimizi yedikten sonra tabakta kalan minik pastırma parçacığıyla oynuyordum.
Selin:Anlat ne oldu?
Olanları anlattım. Aylin’i Ceylin’e ihanetini, tasma olayını, Aylin’in taleplerini, Sultan’ın evine gidişimizi köleleştirmemi, onu öpmemi ve geri dönüşümü, bir bir anlattım.
Selin:O oruspuye eve çağırsana! Ağzını yüzünü dağıtayım ona da cezasını vermiş oluruz.
Sencer:O benim köpeğim.
Selin:Nasıl bu kadar sakin kalabiliyorsun anlamıyorum Sencer? Sencer nerede ve ona ne yaptın?
Sencer:O burda yani sanırım… Öyle umuyorum…
Selin:Ben de aynı şeyi umuyorum peki o oruspuya ne yapacaksın?
Sencer:Ona ne olacağını Ceren seçecek!
Selin:Ceylin’e bu gerçekleri nasıl anlatmayı düşünüyorsun?
Sencer:Olduğu gibi Ceylin’in bunu bilmeye hakkı var…
Selin:Melisa onu Ceylinden önce öldürecek!
Sencer:Aylin’e ne olacağını sadece Ceylin karar verebilir.
Selin:Nasıl istersen. Peki ne olacak Sencer? En yakın arkadaşlarından birini kölen diğerini Karın yaptın. Sonrasında da babasını idam ettireceğini söylüyorsun.
Sencer:Bu benim suçum gibi konuşuyorsun ben sadece adaleti sağlıyorum.
Selin:Adalet nedir ki?
Sencer:Felsefe mi konuşacağız? Bunun için fazla tembelsin sanıyordum?
Selin:Öyleyim çakır keyif olunca Çenem açılıyor sadece.. Başka yerlerimi de açabilirim?
Sencer:Bugünlük yeterince seks yaptım, ben de baraj değilim sonuçta bir sınırım var.
Selin:Filmlerde öyle olmuyordu amaaaaa!!!
Sencer:Filmler de anal sekste kadın bayılmıyordu da…
Selin:KES SESİNİ ! BAYILMADIM BEN KENDİMİ SANA TESLİM ETTİM!
Sencer:Tabi Nasıl diyorsan.
Selin:BEN DOĞRUYU SÖYLÜYORUM!
Sencer: Peki bayan en dürüst, bulaşıklar sende ben uykuya geçiyorum.
Selin:Beni öldürsen, bin kez anal girsen yine yapmam.
Gözüm karanlıktaki karartıyı fark etti. Selin’in arkasından sarıldı.
Selin anlık bir çığlık atsa da ellerin sahibini görünce rahatladı.
Yasemin:Ay korkuttum mu ya?
Selin:Yok canım altıma s*çtım sadece!
Yasemin:Ehehe kusura bakma. Selin’i yanağından öper* Merak etme evimizin güzel hemşiresi ben hallederim. Sen hadi geç dinlen!
Sencer:Bırak halletsin Tembel teneke. Yasemin kuzum yemediğin bulaşığı toplatmam sana!
Yasemin kuzum bi tabak bir bir tava makineye atacağım ben yıkamayacağım ki!
Sencer:Yok Yasemin, Selin yapacak yoksa gece onu tekrar bağırtacağım!
Selin:YAA OF YAAA OF TAMAM BEN YAPARIM !
Yasemin kıkırdadı bir bardak suç içtikten sonra dudaklarımı öptü*
Yasemin:İyi geceler canlarım ben uykuya gidiyorum.
Sencer/Selin:İyi geceler!
Sonrasında bir süre daha lafladıktan sonra Selin’e de iyi geceler dedikten sonra yukarı odama çıktım. Zaten çok yorulmuştum yatağıma yattım uyumak üzereyken kapım açıldı.
Başımı kaldırıp kimin geldiğine baktım.
Sencer:Ceylin? …….