Medet... Diye sorunca kalakaldım öylece. Git başımdan dercesine ittirdim karımı. “Serkan, bu demek şimdi? Hemen bana açıklama yap,” diye emretti. “Sonra konuşalım.” diyerek kaçarcasına doğruca banyoya gittim. Konuyu bir daha açmadım o günden sonra. Karım Merve arada sırada konuyu açmaya çalışsa da konuyu kapatıyordum. İş yerindeyse Medeti daha yakından gözlüyordum. Küfürlü konuşması, bel altı esprileriyle tam bir görgüsüz ayıydı. Bir o kadar da amsalak ve abazaydı. Kadınlara yiyecekmiş gibi bakıyor, adeta gözleriyle sikiyordu ama öyle bir pozisyonu vardı ki işyerinde herkesin çekinmesine sebep oluyordu. Yine bir gece vardiyasındaydık. Yemekhanede yemeğimizi yiyorduk. Karım karşımda otururken, medetse tam arkamızdaki masada oturuyordu. Gözleri ona sırtı dönük olan karımdaydı yine. Vücut hatları belli olmayan tesettürlü karımı yiyecekmiş gibi gözlerle izlemesi, içimdeki bazı şeylerin uyanmasına sebep olmaya başlamıştı. Medet yemeğini bitirmiş, kalkıp giderken masamıza eğilip o kaba sesiyle “Afiyet olsun.” Dedi. “Sağol medet abi”, derken karıma dönerek “Bacım sana da afiyet olsun.” diye devam etti. “Sağol abi sana da.” dedi karım. “La gardaş bi çayımızı da içmez oldun. Gelde iki lafın belini gıralım...” “Tamam abi gelirim...” Dedikten sonra gülerek yanımızdan ayrıldı. Yanına gelecek olmamdan memnun olmuş, bunu gülüşüyle bunu belli ediyordu. 15 dakika kadar sonra güvenlik kulübesine geçmiştim yalnız olarak. Yemekhanedeki o pis gülüş kaybolmuştu yüzünden. Elindeki çay bardağını bana uzatırken, “Merve bacım nerde?” diye doğrudan sordu. “İşi var ondan gelemedi,” diye cevap verdim. Sorduğu soru rahatsız etmiş olsa da ses çıkaramadım. “Yav mola saatinde de mi çalıştırıyorsun ablamı?” Diye yavşakça güldü. “Napalım abi sonra sıkıntı oluyor.” “Dediğin şeye bak… Ben kimim... Biliyorsun değil mi? Allah’ın kulu bişey diyemez.” Diyerek üstünlüğünü vurguluyordu. “Bak Serkan usta seninle açık konuşacağım. İş yok herkes eleman çıkartıyor ama siz karı koca sayemde çalışıyorsunuz. Ama daha karşılığını göremedim.” Bir iyilik yapmış şimdi başımıza kakıyordu yaptığını. Yine alttan alarak, “Abi emrin olur Ne istiyorsun başım gözüm üstüne.” “Dur öyle hemen daha ne istediğimi bilmeden hemen atlama.” konunun nereye geleceğini az çok tahmin etmeye başlamıştım ama yine de kızdırmamaya çalışıyordum Medet’i, “Bak ustam şu mesajlara.” Diyerek masanın üzerindeki telefonu alıp WhatsApp'tan bir mesajı gösterdi. Mesaj kayıtlı olmayan bir numaradan gelmişti. Mesajda “abi ne olur şu benim adamı işe geri alın çok kötü durumdayız sonra dile benden ne dilersen…” yazıyordu medetse kadına “ne istersem mi?” kadın “Ne istersen…” Medet’in cevabı kısa ve netti “Bakarım…” “Söyle ustam ne yapayım şimdi ben?” başımı öne eğdim. Konuşamıyordum, sanırım işten çıkaracaklardı bizi. “İşten mi çıkaracaksınız?” “Öyle bir durumlar var.” “Abi vallahi çok zor durumda kalırız…” “Ben bilmem Serkan usta…” kısa bir sessizlik oldu. Bana bakıyordu garip bir şekilde. Ne yapacağımı düşünüyordum. Ev taksiti geldi aklıma, işten çıkartırlarsa ne yapacaktık? “Onları mı alacaksınız?” “Evet, gördün işte kadının mesajını?” mesajın anlamını ikimizde biliyorduk. Koyun et, kasap can derdindeydi. “Valla ustam açık konuşmayı severim, şimdi bunları işe alırsam karlı çıkarım. Kadın herşeyi yapacak gördün. Adam burda çalışır kadında evde benle çalışır. Ben yalnız yaşıyorum biliyorsun, param da çok harcayacak yer arıyorum.” “Abi bu yaptığınız hakka sığmaz.” “Valla kardeş hak mak bilmem… Çıkarıma bakarım ben.” Dedi sırıtarak. Sonra da başımdan kaynar suların dökülmesine sebep olan soruyu sordu. “Ya sen ustam… Sen verebilir misin? Verebilir misin bunların verdiklerini?” açık açık karımı istiyordu benden medet. “Lan şerefsiz sen ne dediğini duyuyon mu?” diye bağırdım. Artık daha fazla dayanamamıştım. “Dediklerine dikkat et. Sana sorduk verebilir misin diye, ver demedik ki? Neyse, ne haliniz varsa görün. Git burdan. Suç size iyilik edende… Yarın öbür gün aman Medet abi diye yardım istemeye de gelmeyin…” diye kapıyı bana gösterdi.
Yeniden işletmeye girerken kızgındım. Adam açıkça karım Merve’yi istemişti benden. Bu sinirle sabahı zor etmiştim. Ne yapacağım bilmiyordum. Sinirli halimi soran karıma herşeyi anlatmak istedim ama yapamadım. “Sadece galiba işten çıkaracaklar bizi…” diyebildim. “Nasıl yani…” “Valla eleman azaltacaklarmış, bizi çıkartacaklar…” “Medet Abi…” “Anma şu şerefsizin adını.” “Hayırdır bişey mi oldu?” “Yok, kapatalım şu konuyu.” Dedim. Sabah olmuş servisle eve gelmiştik. Çocuklar okula gittikten yatakta dönüp duruyordum. Uykum kaçmıştı. Kalkıp mutfağa gittim, sigara içecektim. “Vay amına koyim, adam resmen karımı istedi benden.” Diye söylendim. “Ne söyleniyorsun Serkan?” diye seslenince karım kendime geldim. Arkama dönüp bakınca karımı gördüm. “Ne yapacaz onu düşünüyorum.” “Bir sigara da bana versene…” deyince karım, sigara paketini uzattım. Mutfaktaki masaya oturup karşılıklı sigara içmeye devam ettik. “Ne söyleniyordun ben gelmeden önce?” “Napıcaz şimdi diye söyleniyordum?” “Duydum seni başka bişey konuşuyordun?” Kaçacak yerim kalmamıştı, artık medetle yaptığımız konuşmayı anlatacaktım. “Medetle tartıştık. Açık açık seni istedi benden.” “Nasıl…” “Nasılı masılı yok alenen seninle beraber olmak istediğini söyledi bana, yoksa işten çıkartılacaksınız diye de tehdit etti. Bizim yerimize kim bilmiyorum ama başka birini alacaklar. Kadının biri açıkça bizi işe alın bende seninle beraber olurum diyordu yazdığı mesajda. Bu abazada kadını sikmek için bizim çıkartılmamıza engel olmayacağını söyledi.” “Sen ne cevap verdin?” “Ne dicem Merve, olmaz dedim tabi ki zaten bu yüzden tartıştık.” “Ne yapacaz şimdi?” “Valla bilmiyorum. İşten çıkartırlarsa en fazla birkaç ay dayanabiliriz.”
Karım derin bir nefes çekti sigarasından ve “Sana başka bir şey dicem.” Karıma baktım “Ne?” “Hatırlıyon mu birgün beraber olmuştuk da sen medet demiştin sonunda, nedenini hala söylemedin bana.” “Gene mi geldik oraya? Ben ne derdindeyim? Sen ne derdinde…” “Bana açıklamak zorundasın Serkan. Kocamla seks yapıyorum ve sonunda başka bir adamın adını sayıklıyor, bu öyle geçiştirilecek bişey değil.” İstemeye istemeye, “Hani senle güvenliğe gittik ya beraber, seni gözleriyle taciz etmişti, hatırlıyosun değil mi?” “Eeeee…” “O günden beri ne zaman senle seks yapsak, adam gözümün önünden gitmiyor. Sanki hep yanımızda, bize bakıp otuzbir çekiyomuş gibi geliyo bana şerefsiz.” Karımın şaşkınlığı yüzünden belli oluyordu. “Bende bişey diyeyim sana, o zamandan beri sende çok iştahlısın. Harika sertleşiyorsun tıpkı ilk evlendiğimiz günlerdeki gibi.” “Öyle mi hiç farkında değilim.” “Valla içimi çok güzel dolduruyorsun. Lan Serkan yoksa hoşuna mı gidiyo?” beklemediğim soru şimdi beni şaşırtmıştı. “Ne hoşuma gidiyo?” “Ne bileyim işte, insanın aklına geliyor işte. O günden beri gayet güzel gidiyo seks hayatımız.” Karımla böyle açık şekilde seks konuşmak beni tahrik etmeye başlamıştı. Yoksa dediği gibi hoşuma mı gidiyordu. “Saçmalama Merve…” Konuyu değiştirmek istiyordum ama karımın istekliliğini görmek beni çok şaşırtmıştı. Merve konuşmaya başladı. “Serkan açık açık konuşuyoruz değil mi? ne yapabiliriz şimdi onu düşünelim.” “Ne var aklında?” diye sordum. “Ya işsiz kalacaz ya da…” “Ya da ne ya da Merve? Düşündüğümü düşünmüyorsun değil mi?” “Aklından geçeni bilmiyorum ama diyorum ki, bu adam amsalak demedin mi?” sözünü bitirmesine fırsat vermeden, “Merve ağzından çıkanı kulağın duyuyo mu?” “Dur, dur hemen sinirlenme. Gidip de adamın altına yatacam demedim. Neden bundan yararlanmıyoruz?” “Nasıl olacak o…” diye sordum. Karım elimi tuttu. “Bak Serkan.” Diyerek evin içini gösterdi ve devam etti. “Bunları ne zorluklarla kazandık değil mi? Şimdi kaybetmek istiyor muyuz?” “Elbette istemiyoruz.” “O zaman şimdi beni iyi dinle. Madem bu adam da para var, kadın için herşeyi yaparım diyor, o zaman parasını biz yesek olmaz mı?” “İyi diyosun da Merve, adam seni sikmek istiyo.” “O öyle sansın. Kim kimi siker görürüz. Evet dersen biraz cilve yaparım ona, yakın dururum, sanır ki benim de gönlüm var gibi. Böyle olunca hemen işten çıkartmazlar bizi. Bazı şeyleri de kaydederim elimizde delil de olur. Yarın birgün lazım olur. Bu arada ufak ufak tırtıklarım ben onu.” “Eee, hemen senle yatmak isterse?” “O iş öyle kolay değil. Sen ne diyosun bana onu söyle. Var mısın yok musun?” “Hadi tamam dedik, peki nasıl olacak?” “Adamı ben ararım senin haberin yokmuş gibi. Biraz acındırırım kendimi. Sonrasına bakarız. O ayı sansın ki Merve’yi sikecek… Bizde yolarız onu tavuk gibi.” aklıma yatmayan tek konu Medet ayısının karımı sikme ihtimaliydi. İkimizde yeniden birer daha sigara yaktık. Sessizce birbirimize bakıyorduk. Karım kararı bana bırakmış vereceğim cevabı bekliyordu. İki ihtimal vardı önümüzde, ya işimizi kaybedecektik bu pandemi döneminde ya da karımın medet gibi adam tarafından biraz okşanıp ellenmesine göz yumacaktım. “O ayıya vermeyeceksin ne olursa olsun…” “O kıllı çirkin ayı benim ancak donumu görür.” Dedi.