TÜRBANLI KARIM MERVE Serisi - Toplam 9 bölüm

TÜRBANLI KARIM MERVE 4

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 TÜRBANLI

Karımla bir plan yapmış şimdi uygulamaya başlamıştık. Haberim yokmuş gibi davranacaktım, ses ve görüntü kaydı da yapacaktık. Bir aksilik durumunda elimizde koz olacaktı, adam asıldı diye diyecektik. Tehlikeli bir şeydi yaptığımız ama buna mecburduk. Bu pandeminin ne kadar süreceği ne kadar işsiz kalacağımız belli değildi. Üstelik kendimin bile yeni yeni keşfettiği bir özelliğim ortaya çıkmıştı. Sanırım Karımın başka bir flörtleşmesini beni aşırı derecede tahrik ettiği, üstelik bundan da çok hoşlandığımdı. Bunu karım Merve’ye elbette söylemedim ama hayallerimde çoktan Medet'le sikiştirmiştim. Gerçeği yaşansa, karım bir başka adamla beraber olsa nasıl olurdu? Neler hissederdim bilmiyorum. Şimdi oynayacağımız oyunla bunun nasıl bir şey olduğunu öğrenecektim. Karımın Medet’le yakınlaşmasına tanık olacaktım.

Akşam olmuş çocuklar okuldan gelmişti. Merve benden önce uyanmıştı. Merve gece fabrikaya götürmek için elleriyle yaş pasta yapmıştı. Tabi ki Medet için. Gece olup da fabrikaya vardığımız da medet yine her zamanki gibi güvenlikteydi. Karım normalde bol ve rahat kıyafetler giyerdi. Kot pantolon tişört gibi. Fakat bugün uzun bileklerine kadar siyan bir etek ve içini belli eden beyaz bir gömlek giymişti. Üzerine de uzun bir tunik... Başını da sadece özel günlerde kullandığı kırmızı bir eşarpla örtmüştü. Tabi makyajı da unutmamıştı. Güzel karım şimdi daha da güzel görünüyordu. Mesai başlamıştı. Karım yaş pastayı alarak güvenliğe gitti. Taze kalması için buzdolabına koymak gerekiyordu. Ve güvenlikte buz dolabı vardı. Karım üzerine tuniğini giymediği için oldukça ince beyaz gömleğinin altından belli olan sutyeni rahatlıkla görülebiliyordu. Karım kendisini Medet’e göstermek istiyordu. Ayının aklını alacağı kesindi. Merve’ye “Dikkat et.” diye uyarıda bulunmayı ihmal etmedim. Aslında orada olmayı, Medet’in karımla neler yaptığını görmek için can atıyordum. Merve kısa zaman sonra, yeniden yanıma geldi. Merak içindeydim, hemen neler olduğunu anlatmasını istedim. “Ay amsalak bu ya. Biz bunu çok kolay kafalarız. Kıllı ayı.” Dedi gülerek. Sonra da devam etti. “İçeri gittiğimde kimse yoktu. Baktım yayılmış oturuyor öyle koltukta. Beni görünce dibi düştü valla. Hemen toparlandı. Hoş geldin deyip ayağa kalktı. Bende biraz kırıtarak hoş buldum abi dedim. Gene her zaman ki nasıl bakıyo bi görsen, nerdeyse içime düşecek. Abi pasta yaptım yemekten sonra beraber yeriz, o zaman kadar burda dolapta dursun olur mu? dedim. Olur olur dedi ağzının suyu akarak. Dolabın kapağını açtı. Bende pastayı dolaba koyarken. Biraz öne doğru eğildim. Kalçalarımı dışarı doğru çıkardım. Abi yer yok burda, biraz yer açayım diye oyalanıyordum. Napacak merak ediyordum.” Karımı dinlerken tahrik olmaya başlamıştım bile. “Sonra noldu?” diye anlatmaya devam etmesini istedim. “Ay dur bi acelen ne? Anlatıyom işte… göz ucuyla arkama baktım böyle. Ooo… ayıyı bi görsen, elini atmış önüne sikini düzeltiyor. Sonra Allah Allah nasıl yer kalmamış, deyip iyice yanaştı. Sonra da başladı arkadan bana dayamaya. Bi görsen ha bire ittiriyor, ha bire ittiriyor. Biraz daha ses etmesem orda düzecek beni. Sonra doğruldum. Yemekten sonra yeriz beraber. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım dimi? Diye sordum. Ayının aklı gitti valla. Bi görsen nasıl gülüyor gevrek gevrek. Sonra da geldim işte. Nasıl iyi oynamış mıyım rolümü?” diye sorarken karım benim aklım hala güvenlikte yaşananlardaydı. Karımın bedenine ilk defa benden başka bir adam dokunmuştu. Üstelik benim onayımla olmuştu. “Merve dikkat et. Ne olursa olsun, adamla bişey yapmayacaksın.” Yanağımı sıkan karım, “Sen merak etme aşkım. O ayı ancak avucunu yalar.”

Saat 03.00’teki yemek molasından sonra bu kez karımla beraber güvenliğe gittik. Bizi bekleyen Medet'in heyecanı yüzünden belli oluyordu. İçeri girince hemencecik ayağa kalkıp, “O hoş geldiniz…” diyerek önce benim ardından da karımın elini sıktı. Tabi Medet karımın elini tuttuğunda, hızlıca yanlarından ayrılıp buzdolabına yöneldim. “Bacım sende hoş geldin. Valla sabırsızlıkla sizi bekliyom. Gelseniz de şu mis gibi pastayı yesek diye.” çaktırmadan onlara baktığımda, Medet’in sırtı bana dönüktü ve hala karımın elini tutuyordu. Sonunda oturmuş pastalarımızı yiyor bir yandan da sohbet ediyorduk. Sanki sabah bana bağırıp çağıran kaba saba adam gitmiş yerine başka bir adam gelmişti. Neşesi yerindeydi ayının. Gözleri sürekli Merve’mdeydi. Sanki farkında değilmişim gibi davranıyordum. Karım bir anda, “Medet abi canımız sıkkın. Sabah Serkan dedi ama inanmadım ben. Güya işçi çıkaracaklarmış. Listede bizde varmışız.” Karımın sözlerini duyan Medet'in gülmesi gitmiş yerini ciddi bakışları almıştı. Bana dönerek, “Yav Serkan ustam, ben öyle mi dedim sana? Eleman çıkaracaklar, sizi çıkaracaklar mı dedim?” yavşak nasıl da kıvırıyordu şimdi. Sabah böyle mi konuşuyordu? Tabi karımdan işareti almıştı. Merve’min akşam akşam bu ayıya kendini biraz elletmesi işe yaramıştı. Planımız tıkır tıkır işliyordu şu ana kadar. Karım bir tiyatrocu gibi rolünü oynuyordu. İyice havaya girmiş devam ediyordu Medet'in üzerine gitmeye. “Abi Serkan söyleyince çok korktum vallahi. Hatta Medet abim var o izin vermez dedim. Vermezsin değil mi abi? şu anda işsiz kalırsak naparız? Hele şu kış kıyamette.” “Olur mu hiç öyle şey Merve bacım. Siz merak etmeyin. Evelallah ben burdayım. Medet abiniz ne güne duruyo burda?” “Allah senden razı olsun, Serkan’a demişimdir her zaman Medet abim bir numaradır” diye verdikçe veriyordu gazı ayıya. Bende karımı ilk defa böyle görüyordum. Ben bile söylediklerine inanmıştım. Karımın övmeleriyle hindi gibi kabaran Medet iyiden iyiye havaya girmişti. O kara gözleri sürekli Merve’min üzerindeydi. Kim bilir aklından neler geçiyordu şu anda. Medet karımın tam karşısında koltukta oturuyordu. Özellikle Medet'in biraz gerisinde oturduğum için beni göremiyordu. Böylece karım ve Medet benim tam görüş açımdaydı. Görünüşe göre büyük bir siki vardı ve sertleştikçe rahatsız oluyordu. Medet kaba saba bir adamdı ve çekinmeden ikide bir elini önüne götürüp kalkık sikini düzeltip duruyordu. Merve’mde adamın önüne bakıp duruyordu. Medet birden kalkıp “Ben hemen geliyom.” Diyerek güvenlik kulübesinden çıktı. “Azdı ayı tuvalete gitti.” Dedi karım. “Aşkım sen git şimdi. İşi çıktı gitti derim ben. Ben biraz daha kalıcam. İşi garantiye alalım.”

Merak içindeydim karım geç kalmıştı. Hala güvenlik kulubesinde miydi acaba? Telefonumu çıkartıp tam arayacaktım ki karım içeri girdi. Ayağa kalkıp merakla “Nerde kaldın? Merak ettim seni. Herşey yolunda mı?” dedi. “Ben iyiyim merak edecek bişey yok. Yemi yuttu ayı çok kolay olacak bu iş…” diye devam etti.

Karım Medet'e geleceğini söylemesine rağmen o gece bir daha güvenlik kulübesine uğramadı. Medet gece defalarca çalıştığımız bölümün etrafında dolanıp durdu tıpkı kedinin kasap dükkanı önünde dolandığı gibi. Sabah biz servise binerken hayal kırıklığına uğramış gözlerle bizi izliyordu Medet.

Eve geldiğimizde bişeyler atıştırdıktan sonra, yatağa girdiğimizde karıma arkadan sarıldım. Gece güvenlikte neler yaşandığını öğrenmek için can atıyordum ama karıma bir türlü bunu sormaya cesaret edemiyordum. Beni yanlış anlamasından çekiniyordum. Medet kim bilir neler yapmıştı Merve'me. Okşamış mıydı yada öpmüş müydü dudaklarından. Aklımda gece olanları tahmin etmeye çalışıyordum. Yok böyle olmayacaktı karımla konuşmalıydım. Dayanamadım ve “Ne oldu gece? Hiç bişey anlatmadın.” Anlamamazlığa veren karım, “Ne? Neyi anlatmadım?” “Medet'le ne oldu diye soruyorum.” “Serkan kafayı mı yedin sen? Yat da uyu hadi.” “Hadi kız anlatsana gece olanları.” Diye ısrar ettim. Karım bana döndü ve “Serkan gerçekten öğrenmek mi istiyorsun?” “Evet istiyorum.” Deyince. “Zevk mi alıyosun yoksa dinlemekten?” Karımın bana sorduğu soruyu bende kendime sormalıydım. Zevk alıyor muydum yoksa? Dürüstçe söylemek gerekirse galiba hoşlanıyordum bundan ama yine de bozuntuya vermek istemiyordum. “Anlat diyorum sana ne yaptı kötü bişey yapmadı değil mi?” “Ne yapabilir ki bana Serkan? İzin verir miyim sanıyorsun? Madem soruyorsun o zaman anlatayım.” Dedi ve başladı anlatmaya. “Senden gittikten sonra içeri girdi. Yalnız olduğumu görünce yüzü güldü. Seni sorunca işin olduğu için içeri gittiğini söyledim. Bende kirli tabakları yıkayayım diye kaldım. Çay ocağının olduğu yere girdim. Ufacık yer iki kişi zor sığar. Beni takip edip ardımdan geldi. Başladı yaslamaya. Bende ses çıkarmadım cesaret alıp belime sarıldı. Tam zamanı diye bizi çıkartmazlar dimi abi diye sorunca, ben varım kimse bişey yapamaz size.” Karımın anlattıklarını pür dikkat dinliyordum. Anlattıkları tahrik etmeye başlamıştı bile. Sikim sertleşip kalkmaya başlamıştı. “Sonra?” “Ay… Abi ne yapıyorsun? Bir gören olacak dedim. Kız çok güzelsin, sen var ya sen, hele şu Medet abinin gönlünü bir hoş etsen, ayağının altına dünyaları sererim kız. İlk gördüğüm günden beri deli oluyorum sana. Merve çok güzelsin, gurban olurum ben sana… Dedi ayı. Bu arada kerkinmeye devam ediyordu.” “Hala arkanda mıydı?” “Evet. Kaçamıyordum ki.” “Merve nasıldı aleti?” diye sorunca karım yatakta dönerek yüzünü bana döndü. Şimdi karımla karşı kaşıyaydık. Bana bakıyordu. “Hadi anlatsana.” Deyince karım elini önüme götürdü. Kalkmış olan sikimi tuttu ve “Neden anlattırıyorsun bunları Serkan? Yoksa tahrik mi oluyorsun?” cevap vermeyince “Görünüşe göre tahrik oluyorsun.” Diyerek devam etti. “Aletini ellemedim ama büyüktü. Hem de bayağı kalın ve sertti… Nerdeyse pantolonumu delecekti. Baktım niyeti ciddi orada götürecek elinden kurtulup hemen kaçıverdim. İlla öpeyim diye bir kere diye tutturdu.” “Öptürdün mü?” “Yok ama bir daha ki sefere kesin isteyecektir. Ne dersin öptüreyim mi?” Merve’nin aklında ne vardı bilmiyorum. Acaba yaşadığı şeyden hoşlanmış mıydı? Artık karımla açıkça konuşmanın zamanı gelmişti. Karım sikimi sıvazlamaya devam ediyordu. “Sonra…” “Sonrası yok işte zaten ben gelirim diye çıktım oradan.” Can alıcı soruyu sordum, “Hoşuna gitti mi?” Karımın yüzü değişmiş, biraz da kızarmıştı. “O nasıl soru Serkan? O kıllı ayının okşaması neden hoşuma gitsin? Bu bir oyun ve adamı avucumuza alıp tavuk gibi yolacağız değil mi? Yoksa?” “Yoksa ne?” “Yoksa sen başka bir şey olmasını mı istiyorsun?” Neyi kast ettiği gayet açıktı. Ne istediğimi bilmek istiyordu. Şu anda herşey bana bağlıydı, benim ağzımdan çıkacak olan sözcüğe. Artık karımla açıkça konuşmanın zamanı gelmişti.

← Önceki Hikaye
TÜRBANLI KARIM MERVE 3
Sonraki Hikaye →
TÜRBANLI KARIM MERVE 5
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar