HOCA HANIMIN KADINLARI Serisi - Toplam 6 bölüm

HOCA HANIMIN KADINLARI 6

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 ENSEST

Bu aralar annemin sinir uçlarıyla çok oynamıştım. Arayı bulmak için çiçek buketli çikolatalar alıp paketlettim. Elimde paket, yürürken telefon çaldı, arayan Aziz amcaydı.

Aziz amca: Alo, oğlum, ne yapıyorsun? Durumun nasıl, az daha göndereyim mi?

Ben: Çok şükür, siz nasılsınız? Ne göndereceksiniz?

Aziz amca: Para diyorum, yetmezse göndereyim. Buraya gelmeden gönlünce ye iç, yakında evraklar hazır olunca gelirsiniz, bi güzel düğün dernek kurarız.

Ben: Sağ olun, Aziz Baba, teşekkürler, paralık pek durum yok.

Aziz amca: Neredesin, nefes nefese kalmışsın?

Ben: Anneme hediye yaptırdım, onu götürüyordum.

Aziz amca: Aman, gelinime iyi bakın, pek kıymetlidir o!

Ben: Evet, annemi hepimiz severiz! (Özellikle çamaşırları, amk yaşlı tekesi.)

Eve varınca annemle aramızı düzelttim, gönlünü aldım. Akşam yaklaşırken salonda TV izlerken:

Ben: Anne, kaçıncı bölümdesin?

Annem: Ne bölümü, oğlum, hikâye mi? Bitiremedim, 10. bölüm herhalde.

Ben: Ha, devam ediyorsun yani, okuyalım birlikte?

Annem: Bugünkü hareketinle benden tam not aldın, tamam, okuyalım oğlum.

Sessizce okuduktan sonra annemden seslice okumasını rica ettim.

Annem: Oğlu diyor ki: “Anne, hatırlar mısın, eskiden babamla çok kavga ederdiniz, sonra bana dertlerini anlatırdın. O sana ilgi göstermeyince benimle açlığını giderirdik, French kiss’le öpüşürdük, ben anlamazdım o zamanlar.”

Annem: Oğlum, bu French ne?

Ben: İstersen göstereyim, anne?

Annem: Yok, şimdi başka bir şeydir, anlat işte.

Ben: Öpüşeceğiz, sadece o kadar, hadi, gel kucağıma.

Kendimi kaybedebileceğimi anlayan annem, küçük bir tolerans tanıyarak kanepede kucağıma oturdu. Nefesini hissediyor, yanaklarının kızardığını görüyordum. Ellerimle yanaklarını sevip iltifatlar ettim. Önce yumuşak öpücükler, sonra dillerimiz buluştu. Sikim pantolonda patlayacak gibiydi.

Ben: Anne, beni çok sertleştirdin.

Annem: Dursun yerinde, ımmh, dedikten sonra dil darbeleriyle ağzımda tatlı bir şeyler arıyormuş gibiydi. Baskıya dayanamadım, eteğini sıyırıp bacaklarını okşar haldeydim. Annemden itiraz gelmediği gibi dil darbeleri sertleşmişti. Ellerim bacaklarından kalçalarına geldi. Aniden eteğini beline attım, sertçe inleterek kalçasının yanaklarına şaplağı bastım. Tanga gibi ince bir şey giydiğinden canı yanmıştı. Kalkacak gibi olunca beline sarılıp:

Ben: Lütfen, lütfen, biraz daha, diyerek açık mavi gömleğindeki memelerine kafamı yasladım. Merhamet bekleyen oğluna dayanamayınca saçlarımı sevmeye başladı. Fırsat bu, götünün her karesini, tangası üzerinden amını okşamaya başladım. Annem kucağımda kıvrılıyordu. Elim amına yoğunlaşınca, nefes nefese:

Annem: Oğlum, yeter, hadi hikayeye devam, off, ımmh, hadi.

Telefonu alıp okumaya başladı.

Annem: Ateşli öpüşmeleri bitmişti. Annesi diyor ki: “Oğlum, dilimin her miliminde tadın var sanki, yaşama enerjimin bana aktığını hissediyorum.” Oğlu: “Anneciğim, istersen dün mutfakta babam sana bağırıp evi terk edince yaptığımız terapi gibi yapalım. Yaşam enerjimi aktarayım,” dedikten sonra annesi deepthroat teklifini kabul etmiş.

Annem: Oğlum, o ne?

Ben: Göstereyim mi, istersen yaşam enerjimi aktarayım mı?

Annem: (Kendinden geçmiş) Evet, lütfen.

Biraz toparlanınca:

Ben: Yere, bacaklarımın arasına geç, yüzün bana dönük olsun.

Uzak durmuştu, sarılıp yakınlaştırınca elleri bacaklarımdan güç alıyordu, gözleri gözlerimdeydi.

Ben: Ellerini bacaklarımda, kasıklarımda gezdir.

Ellerinin yumuşaklığı, taş gibi sikimle hissediliyordu. Babamın yıllar önce aldığı pırlanta yüzükten parlayan ışık, aklıma fikri getirdi: Küçük hediyeme bunlara izin veren sağlam bir tek taş yüzüğe neleri verir?

Ben: Fermuarımı açabilirsin.

Annem dudaklarını ısırarak: Oğlum, benden bunu isteme, ne olursun.

Ben: Hayır, sadece pantolonun çıkması yeterli, boxer kalabilir.

Annemin pantolonumu çıkarması tavan noktam oldu. Kanepede gerinerek oturuyor, o çıplak bacaklarımın üstünde, elleri boxerımın içindeki kabarıklıkla bakışıyordu. Heyecanından sallanıyor, komutlarımı bekliyordu.

Ben: Parmağımla çizeceğim hizada yalamaya başla! Dizimden kasıklarıma, sikimin başına doğru bir gidiş yaptım. “Şimdi dilini çıkar, yalamaya başla!” Annem elleri dizimde, öpücüklerle kasıklarıma gelirken kafasına bastırdım. Dudağı kasığımda, nefesi sikimdeydi. Mesajı anlayınca dilini çıkarıp yalamaya başladı. Kasığım ıslanıyor, taşaklarım yandan nemleniyordu. Yanağını itip dudaklarını sikimin hizasına getirdim, kanepede gerindim. Boxer üzerinden yalanan sikim saat gibi atıyordu, kan akışım hızlanıyordu. Yanağını sevip iltifatlar ederken, kalçalarına eğilip eteğinden tangasını çıkarmaya çalıştım. Kendisi yardım edip verdi. Elinde tangası, finishe geldiğimi düşünüyordu herhalde. Boxerı sıyırdım, sikim şak diye dudaklarına çarpınca geri çekildi. Birkaç kez sıvazlayıp:

Ben: Hadi, okkalıca tükür!

Şaşkınlıkla sikime 1 cm mesafeye eğilip birkaç kez tükürdü. Tangasını alıp sikime sardım, ayağa doğruldum.

Ben: Artık hazırız, aç ağzını! diyerek sikimi ağzına hafif hafif ilerletip geri çektim.

Ben: Şimdi ağzına almamış mı oldun?

Annem: Ya, sonuçta doğrudan temasımız yok ki! diyerek şaşırttı. Ellerini bacaklarımdan güç alıp dudaklarını kendi yanaştırıp tamamını ağzına almaya başladı! Bu histerik hareketlerinden etkilenip kafasından tutup sertçe ağzını sikmeye başladım. Bir süre:

Ben: Bu pozisyonun amacı siki sikişe hazırlamak değil, o konuşan ağzı bir güzel sikmektir! Dipine yüklendim. Annem öhh, gawhk sesleriyle ağzının içine, tangasına boşalmaya başladım. Kusacak gibi öğürerek geri çekildi. İkimiz nefes nefese kanepede yığılıp dinlendik. Sikimdeki döl kaplı tangayı çözüp baktığımda, dolu prezervatif gibiydi.

Ben: Anne, hadi bu efso anı ölümsüzleştirelim, şunu giyer misin?

Sapıklıklarıma alışan annem, “Madem yedik bir bok, devamını getirelim,” diyerek giyinmeye başladı.

Akşam olmuş, evde kız kardeşim ve babam vardı. Kardeşim odasında dinleniyor, babam salonda haberlere bakıyordu. Merakla mutfağa geçtim.

Ben: Annem, kolay gelsin, kraliçe arım. Ne yaptın, çıkardın mı altındakini?

Kafasını hayır diye salladı. Ondan istekte bulunmadığım halde böyle davranması keyifliydi. Ellerimi memelerine atıp bluz üzerinden okşayıp arkadan dayamaya başladım. Erkeklik gururum tavan yapmıştı. Boynuna eğilip koklarken:

Annem: Oğlum, biri görür, yanlış anlar!

Ben: Biri mi görür? O zaman tezgâha domal da doğrusunu görsün!

Daha fazla uzatmak istemeyip tezgâha eğildi. Eteğini beline getirip tangasını dizlerine indirdim. Önce göt yanaklarını okşayıp, sonra amını parmaklamaya başladım.

Ben: Evet, sen bir şey yapmıyorsun, sonuçta amındaki sikim değil, diyerek hızlandım. Amacım onu yükseltip yarıda bırakmaktı. Yarıda kalınca:

Annem: Bitir, bitirsene, adi herif!

Ben: Herif mi, beni kocan olarak mı görüyorsun, ha?

Annem: E, evet, off, yap şunu ya!

Ben: Kocan hep burada! diyerek mutfaktan fırsat vermeden odama geçtim.

Yemek masasında gözlerini kaçırıyordu. Birkaç kez denedikten sonra gözlerimiz kilitlendi. Öfkeli bakıyordu. Aniden sikimden bir yük, baskı hissettim, hareket etmeye başladı. Yok artık, annem ayaklarıyla baskı yapıyor, mutfaktakilerin intikamını alıyordu. Masadan en son ben kalktım, inmesini bekleyerek.

← Önceki Hikaye
HOCA HANIMIN KADINLARI 5
Sonraki Hikaye →
YURT ÇOCUĞU 0
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar