GERÇEKLER Serisi - Toplam 9 bölüm

GERÇEKLER 5

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 CUCKOLD

Yolculukta kimseden bir ses çıkmadı demek isterdim ama annem her zamanki modundaydı. Hatta elimdeki telefonla istediği şarkıları açtığımda, ön koltukta el hareketleriyle dans ediyor, şarkıya eşlik ederek eğleniyordu. Bu olanların benim planlarım ile olduğunu düşünüyor, ondan dolayı benim rahatsız olmadığımı ve bir sorun çıkmayacağını düşünüyordu. Ben rahatsız oluyor muydum ki?

Bedirhan annemin içinde gidip gelirken, gözlerim kaymış, penisimde bir hareketlenme olmuş ama o anki durumda kendime hakim olmayı başarmıştım. Yıllardır evde bana anne şefkati gösteren, korktuğumda yanına sığındığım, her anında birlikte olduğum annemi bir Almancı piçi resmen gözümün önünde genişletmiş, ben de buna göz yummuştum.

Size biraz eski zamanlardan bahsetmeliyim. Özellikle benim doğduğum zamanlardan. Evet o zamanlar annem ve babam yeni evlenmiş ve babam annemin kapanması için ısrar etmişti. Annem, sırf dini bir aileden yetişme ve kocasından ayrılma korkusundan dolayı istemeyerek de olsa bunu kabul etmiş ve evliliğin 5 senesi kapalı kalmıştı. Her şey normal gibi değil mi? Ama buradaki olay, annemin kapalı iken uygun giyinmemesi ve bunu bir modaya çevirmesiydi. Babam, annemi dikkat çekmesin diye kapatmışken annem daha dar, daha dikkat çekici renklerde giyiyor ve makyajdan da uzak durmuyordu. Bu olanlar babamı çileden çıkarıyor ve evde kavgaların ardı arkası kesilmiyordu. En sonki olayda ise annemin giydiği, dizlerinin hafif altında biten kırmızı dar elbise babamı çıldırtmış, dolaptaki tüm elbiseleri yırtmasına sebep olmuştu. O zaman işte babam, böyle olacağını anlayıp anneme açılmasını söylemiş, evlilikleri de ilk o zaman tehlikeye girmişti. Bu olaylar olurken, annem benimle üzüntüsünü dinlendirir ve her şeyi bana anlatarak kendini rahatlatmaya çalışmıştı. Tabii o zaman ben sadece 5-6 yaşlarındaydım ve kavgalar hariç diğer şeyleri anlamıyordum bile.

Babam ile annem, doğrusunu söylemek gerekirse, birbirlerine aşırı yakışan bir çift de değildi. Annem, vücuduna dikkat eden, spor yapan, gençleri ve esprileri anlayan bir yapıda iken babam biraz daha kendisini evlilikten dolayı salmış ve biraz da geri kafalı diyebileceğim tarzdaydı. Onu bu tatillere alıştırmak gerçekten zor olmuştu. Çünkü normalde annem, yaşadığımız mahallede tayt giyse orospu ilan edilecek bir potansiyele sahipken, tatilde giydiği şeyler gerçekten çıldırtıcıydı. Babam yavaş yavaş iki ayrı bölgenin farkını anlamış, normalde birlikte olduğu kişilerden uzak olduğu tatillerde annemi rahat bırakıyor ve yılın geri kalanında tekrar kontrolü altına alıyordu. Bundan önce anlattıklarım da, bu kontrolden çıkmanın ilk basamaklarıydı. Babam ne zaman anneme karışsa, hep savunucusu ben olduğum için annemle ilişkim her zaman babamdan daha iyiydi. Onunla o kadar samimiydik ki, konuştuğum kızları, arkadaşlarımla ilişkilerimi, okuldaki olanları ve her şeyi anlatırdım fakat babama bunların onda birini ancak söylerdim. Babam annemle giydiği bir şey yüzünden büyük bir kavga etse yine annemin tarafında olurdum. Evet bazen babam haklı olurdu ama annemin bu güzel vücudu sergilemesi nedense hoşuma gidiyordu. Bir hazine gibi saklı kalması bana hep saçma gelirdi. Veli toplantısına gittiğinde bile giydiği şeylerle en dikkat çekici kadın olurdu. Arkadaşlarım bana karşı hep saygılıydılar. Ondan dolayı annem hakkında aşırıya kaçan sadece 1-2 tane piç ruhlu olan vardı. Onların da götünü tabii ki annem kaldırıyordu. Spor yapan o iki arkadaş ile durmadan beni kıyaslıyor, onların götlerinin kalkmasına ve kendilerini bir şey zannetmelerine sebep oluyordu. Babam arkadaşlarımın eve çok gelmesini istemezdi.

Annem genelde ev haliyle olur ve evde gerçekten rahat giyerdi. Tül bir gecelikle dolaştığı akşam vakitlerinde, arkadaşlarımla FIFA oynamak gerçekten çok kolay oluyordu. Çünkü ne zaman annem koridordan geçse, ben bir gol atma fırsatı yakalıyordum. Onların annemi gözleriyle yediklerini fark ediyordum ama zararları olmadığı için kendi kendime eğleniyor ve umursamıyordum. Bu rahatlığımı annem de fark ediyor, o da aynı şekilde bazı yaptığı şeylerle eğleniyordu. Babam evde yokken askılı body’i sütyensiz giymesi bu yaramazlıklardan bir tanesi mesela. Çok susamış gençlere limonata verirken eğilmesi o süt fabrikalarının az da olsa gözler önüne seriyor ve alttaki uzun zevk çubuklarının hazırola geçmesine sebep oluyordu. Bu yaşta, gençler tarafından arzulanmak annemi gerçekten delirtiyordu. Benim de bu zevklerini yaşamamda yardımcı olmam, onu bana karşı iyice yakınlaştırmış ve ilişkimizi farklı bir boyuta taşımıştı. Hele olan son olay sonucunda onu babamdan saklamam ve yiyebileceği en genç yarrağı yemesine izin vermem, gözündeki seviyemi en üste çıkarmış, bana karşı olan rahatlığı katbekat artmıştı. Eve döndüğümüzde uzun bir süre bu olaydan bahsetmemiştik. Okulların başlamasıyla da ben yurtta kalmaya başlamış ve eve sadece haftasonları gelir hale gelmiştim. Bir süre her şey normal gitmişti. Ama içimdeki annemi paylaşma isteğim, her annemi gördüğümde tavan yapıyordu.

Haftasonu eve vardığımda ve onunla herhangi bir etkinlik yaptığımda, tüm bu olanlar aklıma geliyor, tekrar bir şeyler olmasını istiyordum. Bunun en büyük sebeplerinden biri babamla annemin eski kavgalarının geri gelmesiydi. Annem ve babam artık yan yana bile yatmıyordu. Annem horlamayı bahane ederek salonda yatıyor ve babam da yatak odasında uyuyup işe gidiyordu. Yine bir haftasonu eve geldiğim günün sabahı, erken kalkmış ve banyoya doğru gitmiştim. Uykulu bir halde iken gelen sesleri duyduğumda gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Babam, sabah birinin araması sonucu yine dükkâna gitmişti ve annem banyoda bu yokluğu çekerek mastürbasyon yapıyordu. Sesler boğuk boğuk bir inleme gibiydi resmen. Sabah ereksiyonum şortumu zorluyordu. Bu sesler beni hayallere daldırmış ve elimi istemsizce sikime atmama sebep olmuştu. Kulağımı dayamış inleme seslerini dinlerken yavaş yavaş kendimi okşuyordum. Bir an durup:

“Ben ne yapıyorum ya, o benim annem, bunu yapamam.” diyerek yine vicdan azabı yaşamıştım fakat içimdeki ateş elimi sikimden çekmeme rağmen sönmüyordu. Dinlemeyi bırakıp odama gittim, çekmecemden jeli çıkararak hayaller kurmaya başladım. Kendimi rahatlatmalıydım ama aklıma ne bir öğretmen ne de sevdiğim bir kız geliyordu. Hayallerimi seçmeye çalışırken derinlerde gizli bir şeyi arzuladığımı fark ettim. Okulun başında sırf taraftar grubuna bizi almak için tehdit eden Volkan abi bir anda hayallerimde, benim odamda hem de benim yatağımda annem ile birlikteydi. Kafamdan atmaya çalıştıkça daha çok yoğunlaşıyor ve düşüncelerden kurtulamıyordum. O kadar odaklanmıştım ki bir ses ile irkildim:

A: “M-mert, iyi misin oğlum?”

Annemin bu sesini duyduğumda, altımdaki şort dizlerimde, tişörtüm ise göğsüme kadar çekilmiş şekilde, tek elimle sikimi okşuyordum. İrkilerek hemen tişörtümle sikimi kapamaya çalıştım fakat annem bana doğru yaklaşarak:

A: “Sakin ol, bir şeyler sayılıyordun. Bir isim, Volkan mıydı? Evet, evet Volkan. İyi misin oğlum? Benden utanmana gerek yok.” derken yatağımın ucuna kadar gelmişti. Ben Volkan abinin ismini söylerken beni yanlış anlamasından korktum ve saçma sapan bir şekilde düşünmeden:

M: “Yo-yok anne, Volkan mı? Öyle birini neden sayıklayayım, saçmalama. Özür dilerim, kapıyı kapatmadığım için. Biraz izin verir misin?”

Annem beni hiç dinlememiş, yanıma oturmuştu. Sikim tişörtün altında çadır kurmuş şekilde duruyor ve dimdik kalmaya devam ediyordu. Üstündeki bornoz ile yanıma oturduğunda, hafif meme ucunu yandan görebiliyordum. Bacakları iyice açılmış ve tek elini saçlarıma atmıştı.

A: “Zor bir dönemden geçiyorsun, biliyorum ama bu haline gerçekten üzülüyorum. Seni her seferinde böyle görmek beni gerçekten mahvediyor.”

Bu cümleler nedense beni kızdırmış, “Ne varmış halimde?” diye sinirlenmeme sebep olmuştu. Aynı şeyleri asıl ben onun için düşünüyordum. Bir sinirle:

M: “Asıl ben sana üzülüyorum anne. Bu bedenin, bu güzelliğin hakkını veren biri yok. Banyoda, sen de benim gibi kendini tatmin etmeye çalışıyorsun. Seni düşündüğüm için sadece hayallere dalmıştım. Çok seviyorum seni, hem de çok.” Bu cümleleri hiçbir cinsel istek duyarak söylememiştim fakat annem sikimin inmediğini fark etmiş ve tişörtümü üste doğru çekerken sikimi serbest bırakmıştı. Üstündeki az bir ıslaklığa temas ettiğinde tüm vücuduma bir elektrik dalgası yayılmış ve kalbimin atış hızı inanılmaz artmıştı. Annem, sikimi kavrayıp hafif okşarken saçlarımı okşamaya devam ediyor ve gözlerime bakıyordu.

A: “Düşünceli, iyi kalpli oğluşum benim. Beni ne kadar sevdiğini ve mutlu olmam için elinden geleni yaptığını biliyorum. Sadece artık birbirimize her konuda dürüst olmamızın vakti gelmedi mi sence?” Bunları öyle yavaş, öyle tatlı söylüyordu ki sikimde sanki kalbim atıyormuş gibi damarlarımı hissediyordum. Narin elleri her sıvazladığında göz bebeklerim büyüyor, nefesimin ritmi değişiyordu.

M: “Hı hı, e-evet anne, yemin ederim, h-her şeyde mmhh sana karşı çok dürüstüm.” Bunları söylerken bulunduğum durum bir rüya gibiydi, acaba gerçekten rüya mı görüyordum? Tekrar uykuya dalmış olamaz mıydım? Belki de yatağımda sikim açık öylece uyuyakalmıştım ama bu narin eller, bu tatlı sesin rüya olması imkansızdı. Annem yüzüme biraz daha yaklaşıp:

A: “Şimdi, bana Volkan kim, söyler misin Mert? Neden onun ismini sayıklıyordun? Yoksa oğluşumu üzen birisi mi?”

Bunları söylerken resmen bir memesi ağzımın dibindeydi, biraz yutkunup dürüst olmaya karar verdim.

M: “Taraftar grubu maskotu Volkan abi anne, mmhhh, sadece onunla seni, yani sadece bir hayaldi, gerçekten mmhhh sadece hayal ediyordum.”

Bu cümleleri kurarken annem biraz daha hızlanmış ve resmen elleri kasıklarıma çarpar şekilde sikimi sıvazlıyordu.

A: “Bu haldeyken bile anneciğini düşünüyordun demek. Nasıl biri bu Volkan abin?”

Artık dayanacak halim kalmamıştı, vücudum öyle bir kasılmıştı ki resmen felçli gibi hissetmiştim. Annemin bu sorusuna cevap veremeden, son sıvazlaması ile döllerim tişörtüme ve karnıma doğru fışkırmaya başladı. Benim kasıldığımı gören annem kafamı göğsüne yaklaştırıp:

A: “Mmhh işte böyleee, sakin ol bitanem. Annen her zaman yanında, sakin ol.” diyordu ve ben resmen beynim erimiş bir şekilde yatakta anlamsız bir şekilde öylece ona bakıyordum. Elinde benim akıttığım döller varken alnımı öpüp:

“Akşam bunu konuşacağız tamam mı Mert? Volkan abinin kim olduğunu öğrenmek istiyorum. Şimdi güzelce uyu ve dinlen. Bunların her zaman aramızda kalacağını da unutma.”

Annem bunları söylediğinde, kulaklarımda bir uğultu vardı resmen. Neler olmuştu? Annem resmen beni elleriyle boşaltmış ve ağzımdan söz almıştı. Bu bir rüya değildi, evet daha yani yüzümün dibindeki memeler, annemin Hindistan cevizli duş jelinin kokusu, o narin elleri hepsi gerçekti. Üstüme baktığımda kurumakta olan dölleri görüp hemen dolabımdan çıkardığım ıslak mendille ve kuru peçete ile kendimi temizleyip yatağıma yattım ve olanların şokunda düşüncelere dalmışken, tekrar uykuya daldım.

← Önceki Hikaye
GERÇEKLER 4
Sonraki Hikaye →
GERÇEKLER 6
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar