GERÇEKLER Serisi - Toplam 9 bölüm

GERÇEKLER 9

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 CUCKOLD

--------------------------FİNAL---------------------------------------------


Zil ısrarla çalarken aynı anda Volkan abinin telefonu çalmaya başlamıştı. Kısa bir sessizlikten sonra:

V: "Oğlum, bu Ebrar saat 5 gibi gelmeyecek miydi? Bu saatte kim çalıyor zili? Şu telefonu getir bana, bekle açma kapıyı." Bunları söylerken annem, Volkan abinin sikine tam olarak oturmuş vaziyette, endişeli bir şekilde bekliyordu. Memesinden akan bal ve reçel gözüme takılmış, Volkan abinin telefonunu getirmeden önce kısa bir an duraksamıştım. Sinirli bir sesle, "Anasını siktiğimin, şu telefonu versene, bakma mal mal, az hızlı ol!" deyince önemli bir şeyler olduğunun farkına varmıştım. Arayan Cevat abiydi. Telefonu ona doğru uzattım. Kulağına telefonu götürüp,

"Noldu Cevat, sen mi çalıyorsun bu amına koduğum kapısını? Size demedim mi, saat 5'e kadar bu binaya giren çıkan olmasın diye?" Biraz duraksayıp, "Markete mi gittin? Oğlum, nefes alırken benden izin alacaksınız demedim mi size? Kim lan bu kapıdaki, amına koydu zilin?" Karşıdan gelen cevap Volkan abinin yüzünde piç bir gülümseme oluşturmuştu. "Baştan söylesene, beklemediğimiz biri değil yani. Samet'le birlikte yukarı gelin. Şimdi olacaklar gerçekten eğlenceli olacak." Bunları söylerken annemle ben anlamsızca birbirimize bakıp Volkan abinin ne diyeceğine dikkat kesildik. Annem, Volkan abinin yarrağından kalkıp götünü bana dönerek konuşmaya başladı:

A: "Bu kapıyı çalan kim Volkan? Söyler misin, bir problem mi var?" diyerek endişeli bir yüz ifadesiyle Volkan abiye bakıyordu.

V: "Benim olduğum yerde problem olmaz orospum. Sen bu taşakları görüyor musun? Benden taşaklı adam daha anasının karnından doğmadı. Gelen size sürpriz olsun. Hatta kapıyı gel birlikte açalım." Volkan abi ayağa kalktığında ilk kez yarrağını bu kadar dik ve taş gibi görüyordum. Annemin suyuyla ıslanmış siki parlıyordu. Belli ki gelen kişinin söylenmesi onu daha da dikleştirmiş, yarrağının ihtişamı iki katına çıkmıştı. Ebrar'dan gerçekten bu kadar mı etkileniyordu? Sırf bana ayarlama adı altında yine beni ezmek için yaptığı planlardan birini mi devreye sokmuştu, yoksa?

Sikini annemin götünün iki yanağının arasına adeta bir sosis gibi yerleştirip, sert bir şaplak atıp, "Düş hadi önüme," diyerek itti. Annem şaşkın bir ses tonuyla:

A: "Bu halde mi açacağım kapıyı, saçmalama Volkan. Beni senden başkası böyle göremez." Annemin bu sadakati beni şaşırtmıştı. Babamı hiç umursamayan kadın, önünde duran bu genç yarrağa olan sadakatinden dolayı bu güzel bedeni başkasına altın tepside sunmak istemiyordu. Volkan abi bir anda sözünün dinlenmemesine sinirlendi. Anneme sert bir ses tonu ile:

V: "Dünkü maça sütyensiz gelirken aynı şeyleri de düşündün mü, ha? Amına koyduğumun kaşarının aklına şimdi mi geldi başkasına vücut sergilememek? (Beni gözüyle işaret ederek) Bu piç bile bana ait olan bu memeleri emerken yine aynı şekilde mi düşünüyordun? Sen sadece bu yarrağa zevk vermek için dünyaya gelmiş bir kaşarsın Berna. Oğlunda, şu an kapıda senin ne bok olduğunu bilen gavat kocanda bunu ayrıntısıyla öğrenecek. Şimdi önüme düş ve şu siktimin kapısını aç, ben söyleyene kadar da tek kelime etme. Anladın mı beni?" Annemin yüz ifadelerini dikkatlice inceliyordum. Gerçekten son iki gün annemi inanılmaz değiştirmişti. Normalde bu sözler sonrasında hayal kırıklığına uğraması gereken bu kadın, Volkan abinin cümleleriyle resmen tahrik olmuştu. Meme uçları dikleşmiş, ıslanmış amcığı kırmızı kilotta yoğun bir koyuluk oluşturmuştu. Ben sadece olanları uzaktan izliyor ve kapıdaki kişinin babam olduğunu öğrendikten sonra tamamen pasif konuma geçip kendimi sıyırmanın yollarını düşünüyordum. Annemin cevap vermemesi üzerine Volkan abi annemi kendine doğru çevirip iyice yaklaştı. Boy farkından dolayı yarrağı annemin göbek deliğine değerken, sert bir şekilde, "Anladın mı dedim sana orospum," diyerek vurguladığı son kelimeyle istediği cevabı erkekliğiyle aldı. Annem karnına değen koca siki bu sefer içten değil de dıştan hissediyordu. Volkan abinin gözlerine bakarak:

A: "Ne dersen yapacağım Volkan, ne dersen hem de." dedi. Bu sözleri itaatkâr bir köpek gibi söyleyen annem, beni her söylediği cümleyle şaşırtmaya devam ediyordu. Birinin emir vermesine ve bu şekilde konuşmasına karşı annemin normal tepkisi bu olur muydu? Asla. Giydiği mini bir elbiseden kilotu gözüktüğünde ve bunun için onu uyarmaya çalıştığımda sinirle, "Baban gibi sen de mi başladın boş laflara, bana karışma, haddini kim verdi sana?" diyecek kadar böyle laflara dayanamayan kadın, karnına değen dimdik ve sert şeyin etkisiyle hormonlarının kölesi olmuştu.

Oturma odasının kapısının önünde kapının açılmasını izlemeye koyulmuştum. Volkan abi tamamen çıplaktı. Annemin ise memeleri ortada, altındaki kilot da yoğun ıslaklıktan kırmızıdan bordoya dönmüş bir haldeydi. Kapıyı Volkan abi sertçe açtı ve alaycı bir tavırla:

V: "İşte onur konuğumuz Gavat Orhan da sonunda geldi. Noldu? Yoksa dünkü maçtan sonra telefonuna 'Çabuk ailene koş, Volkan denen ırz düşmanı karının amcığını darmaduman etti' diye mesajlar mı aldın Orhan?" dedi.

Volkan abi kapıyı açtığında babamı iki arkadaşı kollarından tutmuş vaziyetteydi. Babam, sinirli ve bir o kadar da sert bir şekilde:

O: "Orospu evladı, annesiz piç. Kendine adam mı diyorsun lan sen?" derken, annemin sakinliğini ve Volkan abinin hemen yanında eli Volkan abinin göğsünde dolaşırken gördüğünde çırpınmayı anlık kesti. Karısı resmen bir orospu gibi giyinmiş, onun satın aldığı evde başka bir erkeğin kolları arasında tepkisiz bir şekilde öylece duruyordu. Bana bakarak, aynı sakinlikle, "Oğlum, neden bir şey söylemiyorsun? Bu olanların farkında mısın? Nasıl tehdit etti seni bu piç? Bırakın lan beni, yardım etsene oğlum, öylece bakmasana!" diyerek benden yardım dilemeye başladı.

Ben mi? Hayatımda her yaptığım şeye eleştiri getiren, hayatımı sikip atan ve bana doğru düzgün babalık yapmamış bu adamı umursamadan:

M: "Erkekliğin şimdi mi tuttu baba? Benden yardım istemen için illa karını gerçek bir erkeğin sikmesi mi lazımdı? Olan ve olacak her şeyi hak ettin. Boşuna bağırıp çağırma, tüm mahalleye rezil olduk zaten. Daha fazla senin yüzünden rezil olmak istemiyorum," dedim.

Bu sözlerim Volkan abinin çok hoşuna gitmişti. İyice kabararak annemin elini tutup sikinin üstüne koydu ve arkasını dönüp bana bakarak:

V: "Sana gerçek baba konusunda dediklerimi hatırladın mı Mert?"

M: "Çok iyi hatırlıyorum abi. Kim çıktığım deliği genişletiyorsa babam odur." Bu sözlerimi söyler söylemez, Volkan abi annemi önüne doğru çekti ve o koca götünden kavrayıp kucağına aldı. Annem boynuna tutunmuşken, tek eliyle kilodu kenara çekip dimdik yarrağının üstüne oturttu.

V: "Şimdi, babana yol ver de oturma odasına geçeyim. Ayakta durmaktan yoruldum. Şu gavatın da ağzını ve ellerini bantlayın." Yanımdan geçerken kulağıma eğilip, "Senin gibi bir piçin babası olacağımı mı sandın? Aileni sikip atacağım Mert ve bu anları hayatın boyunca unutamayacaksın. Annen gibi bir kaşar, benim sikimdeki kıl kadar bile değerli olamaz."

Bu cümleler beni gerçekten derinden vurmuştu. Volkan abinin en başından beri annemle romantik bir şey düşünmediğini biliyordum. Yarrağını yaladığı için dudağını bile öpmediği bir kadına karşı ne hissedebilirdi ki? Bana omuz atarak annemi kucağından indirip oturma odasındaki koltuğa yatırdı. Bu sırada Cevat abi ve diğerleri, babamı zorla bağlamış ve karşıdaki tekli koltuğa oturtmuştu bile. Babamın yüzüne pek bakamıyordum. Ondan hâlâ korkuyordum ama gözlerindeki ifadeyi okuyabilmek için bir an ona doğru döndüğümde, televizyonun altındaki ünitede aile fotoğraflarımıza gözüm çarptı. Babam ve annemin düğün fotoğrafı, benim bebekliğim, okula ilk başladığımda üçümüzün gülümseyerek çıktığı o fotoğrafların gözleri önünde, koca bir aygır, annemin minik ayaklarını tutarak bacaklarını ayırmış ve yarrağına tükürüp hakaretler savuruyordu.

V: "OHHH, BERNAMMM, AMINI SİKTİĞİMİN KAŞARI. SEL OLMUŞ AMCIĞIN. SANA İLKLERİ YAŞATACAĞIMI YARRAĞIMI YALARKEN SÖYLEMEMİŞ MİYDİM? EVİNDEKİ ERKEK DEDİĞİN HER KİŞİNİN GÖZÜNÜN ÖNÜNDE BU AMCIĞI KULLANILAMAZ HALE GETİRECEĞİM," diyerek sikini, annemin amcığına sürüyordu. Annem aynı azgınlıkla:

A: "Nolursun Volkan sok artık, parçala beni, seni istiyorum, hiçbir şey umurumda değil, sok artık," diye yalvarıyor ve bacaklarını sonuna kadar açmış şekilde bekliyordu. Volkan abi sikini amcığa sürerken, bir anda annemin götüne sabitlemiş ve hafif ittirmeye çalışarak, annemin sözlerinin tam tersine dönmesine sebep olmuştu. "Ahh Volkan, hayır orası değil, kimseye vermedim arkamı..." Bu sözler, Volkan abinin anneme sahipliğinin bir tescili olacaktı. Tam 40 yaşındaki bir milfi götten siken ilk kişi olarak, hem onun için hem de bizim için unutulmaz olacaktı ve gerçek erkeğin kim olduğunu gösterecekti.

Sikini ittirmesine rağmen bu inanılmaz dar deliğe o kalın yarrak girmeye dahi yaklaşamıyordu. Bana doğru dönüp:

V: "Git yatak odasından kayganlaştırıcıyı getir, fırla!" diyerek emir verdi. O an bu emre uymak zorundaydım. Volkan abinin en gergin ve en zevkli anında ona karşı çıkmak intihar demekti. Hızlıca kayganlaştırıcıyı getirip içeriye girdiğimde, ağzı bağlı olan babam yine öfkeyle bağırmaya çalışıyor ve bana çok sert bir şekilde bakıyordu. Umursamamak için Volkan abiye kayganlaştırıcıyı uzatırken ona arkamı döndüm. Volkan abi elimden kayganlaştırıcıyı alırken babamın o halini görmüş, iyice keyiflenmişti. Sikine sıvıyı boca ederken annemin ayağını işaret edip tutmamı istedi. O minik ayaklar yumuşacıktı. Sabah Hindistan cevizli şampuanı ile duş alan annemden müthiş bir koku yayılıyordu. Gerçekten de cennet bu 37 numara, kırmızı ojeli kusursuz ayakların altındaydı. Volkan abi her dediğini yapmamdan cesaret alarak:

"Noldu lan gavat, oğlun gerçek babasına hizmet ettiği için sinirlerin mi hopladı? Bana öyle bakmaya devam etme, yoksa hayatınızı tamamen sikip atarım. Duydun mu lan beni?" Bu sözler babamın öfkesini ikiye katlamıştı. Bakışları değişmemiş, üstüne omuzlarını hareket ettirerek sinirini daha da dile getirir hale gelmişti. Volkan abi hışımla bana dönüp:

V: "Çıkar lan eşofmanını," dedi. Olduğum yerde dururken bunu hiç beklemiyordum. Şaşkın bir şekilde:

M: "Ben mi? Neden abi?" diyerek anlamlandırmaya çalıştım.

V: "Anasını siktiğim, tabii sen! Kime bakıyorum ben? Demek anneciğini sikmeye ahlakın el vermiyor. Sadece seni elleriyle tatmin edip, öylece bırakıyor, he. Şimdi çıktığın deliği sikeceksin ve bu gavatta bunu ibretle izleyecek. Altındaki çıkar, yat şu siktiğimin kanepesine!"

Gerçekten bunu hiç ama hiç beklemiyordum. Evet, dediği gibi annem beni tam iki defa elleriyle tatmin etmiş, hatta o leziz memelerinin tadına bakmama izin vererek bana en zevkli boşalmamı yaşatmıştı. Ama hiçbir zaman onu kendimle hayal etmemiştim. Annemi sikme düşüncesi bana çok ütopik ve olmaması gereken, kesin bir tabu gibi geliyordu. O bunu istese dahi karşı çıkacağım tek düşünceydi sanırım. Şimdi ise Volkan abi, çıktığım deliğe girmemi ve annemi, onun kocasının önünde zıplatarak,

"Bak, işte gerçek erkek böyle olur. İki erkek senin yapamadığını yapıyor ve bunu yapanlardan birisi de senin öz oğlun," dememi istiyordu. Öylece dururken beni yatağa itip, "Bak, çakacağım bir tane, çıkar lan şunu," diye bağırdığında gerçekten ödüm koptu. Bu sırada annem, Volkan abinin bu sözlerini artık fazla bulmuştu. Kendisini sunarak onu vazgeçirmeye çalışıyordu.

A: "VOLKAN, HAYIR HAYIR, BUNA İZİN VEREMEM, O BENİM BEBEĞİM, OĞLUŞUM. BUNU YAPAMAYIZ. GÖTÜM SENİN OLSUN VOLKAN, AMA BU KADAR İLERİ GİDEMEM."

Bu sözler Volkan abiyi güldürmüştü. Annemi belinden kavrayıp tekrar oyuncak bebek gibi kucağına alarak:

V: "OROSPU BERNAM. YAPTIĞIN ONCA ŞEYDE ZERRE SINIRIN YOKTU DA ŞİMDİ Mİ ANA YÜREĞİN KAVRULDU HE? ENDİŞELENME, GÖTÜNDE BU YARRAK VARKEN OĞLUŞUNU HİSSETMEYECEKSİN BİLE," diyerek annemi benim kucağıma bıraktı.

Annemle göz göze gelmek istemiyordum. Küçük bedeni kucağımdayken iki eliyle koltuğun kenarından destek alarak öylece üstümdeydi. Sütyenden fırlayan memeleri ağzıma doğru sarkmış, koca götü ise tam sikimin üstüne denk gelmişti. Annemin arkasında Volkan abi gerçekten de dev gibi duruyordu. Islattığı sikini annemin götüne doğru sabitlemiş ve iki eliyle belinden tutarak sikinin başını santim santim içinde ilerletmeye başlamıştı. Annem götüne giren koca yarraktan dolayı resmen aklını kaybetmiş gibiydi. Vücudunu üstüme yaslamış ve memeleriyle yüzümü tamamen kapatmıştı. Kalkmış sikim, yanan amcığının dudaklarına temas ediyordu fakat sokmak için hiçbir hamle yapmamıştım. Yapamazdım da. O benim öz annemdi. Her şeyin bir sınırı olduğunu ikimiz de biliyorduk. Ailemizi yok oluşa sürükleyen, hiçbir değeri olmayan bu şerefsiz yüzünden hiçbir sınırımız kalmamıştı. Amcığının dudakları sikimin başına sürterken Volkan abi kaldığı yerden devam ediyordu.

Volkan abinin sikinin başı annemin götüne girdiğinde, annem çığlığı basmıştı. Elleriyle saçımı sıkıyor ve onu sakinleştirmek için cümleler sarf ediyordu.

A: “Ahhh, dur dur dur, Volkan, çok büyük... Canım yanıyor, nolursun dur...”

Volkan abi sikinin başını sokmuşken, annemin bakire ve daracık göt deliğinin biraz da olsa genişlemesi için fırsat tanımıştı. Sikinin başını çok hafif ileri geri yaparken, üstten bana sertçe bakıp,

V: “Soksana lan, neyi bekliyorsun? Baksana anneciğin yalvarıyor. Onu doyurmanın vakti geldi. Babanın yapamadığını yapma fırsatı verdim sana, anasını siktiğim. Hadisene, çıktığın deliğe gir, yoksa bu götü parçalarım!”

Volkan abi dediklerinde kesinlikle ciddiydi. Bu aileyi yok etmeyi kafasına koymuştu. Annemin canının acıması ve mutsuz olması en son isteyeceğim şeydi. Hâlâ saçlarımı okşayarak sıkan annem, kafasını bana doğru eğip,

A: “Ne diyorsa yap bebeğim, benim için, lütfen. Ne diyorsa...” Annem bunları söylerken yüzünde ilk baştaki acı ifadesi yoktu. Koca yarrağa yavaş yavaş alışan deliği genişlemeye başlamış ve Volkan abi de her aşamada sikini derinlere doğru itmeye devam etmişti. Tek elimle alttan kalkmış sikimi tutarak, annemin kadınlığına hizaladığımda beynimin yine erimeye başladığını hissetmiştim. Bu kadar heyecan ve stres bedenime çok ağır gelmişti. Annem sırılsıklamdı. Resmen bir çeşmeden su akmış gibi kasıklarım onun zevk suyu ile bulanmıştı.

Sikimi dik bir şekilde tutarken, annem kendisini geriye doğru itip bir anda sikimin tamamını o kutsal yere almıştı. Geriye doğru hamle yapması, Volkan abinin yarrağının da büyük bir kısmının girmesine sebep olmuş ve yine onda anlatılamayacak kadar farklı duygulara yol açmıştı. Annem saçlarımı kavramış ve sert bir şekilde çekiştirirken, çektiğim acı tamamıyla farklı bir hazza dönmüştü.

Evet, şu anda bir zamanlar bulunduğum rahimden çıkarken aldığım yoldaydım tekrar. Yıllar sonra aynı yere, bu sefer farklı bir şekilde girmiştim. Annem taşaklarıma öyle sert bir şekilde oturmuştu ki, döl ile dolu olan taşaklarım daha da fazla ağrımaya başlamıştı. Ben hiç hareket etmeden, annemin memelerini emiyor ve kontrolü tamamen ona bırakmış şekilde, hareketsizce altında yatıyordum.

Bu sırada Volkan abi, aldığı zevkle yine böğürmeye ve anlamsız kelimeler çıkarmaya başlamıştı.

V: “OHHHH, SİKİM KANGREN OLACAK, GÖTE BAK. OĞLUNUN YARRAĞI NASIL HE BERNAM? BUNU İSTEMİYOR MUYDUN? OHHH, İKİ YARRAĞI BİRDEN İÇİNE ALDIN, HEM DE BU GAVATIN ÖNÜNDE, AMINI GÖTÜNÜ DAĞITACAĞIZ BERNA. BİR DAHA CANIN YARRAK ÇEKTİĞİNDE BU ANLARI ASLA UNUTAMAYACAKSIN.”

Volkan abi kurduğu her cümlede sikini çivi çakar gibi saplamaya başlamıştı. Annemin klitorisin olduğu bölgeye taşşaklarının çarptığını hissedebiliyordum. Girdiği her darbede annemin gözleri tamamen kayıyor ve üstüme yığıldığı için her seferinde istemsiz ileri geri giderek sikimin üstünde dans ediyordu.

Dayanacak gücüm kalmamıştı. Kendimi kasarak boşalmamı engellemeye çalışıyor, aynı zamanda yüzümdeki leziz memeleri görmezden gelerek nefesimi tutuyordum. Tam o sırada babamın öfkeli bakışları gözlerimle buluştu. Tüm boşalma isteğim yok oldu ve sikimin üstündeki onun kadınını zıplatmak, onun gibi olmadığımı göstermedeki en önemli fırsatımı bana tekrar hatırlattı. Derin bir nefes alarak, iki bacağımı hafifçe kendime çekip annemi alttan kalçasından kavradım ve sikimi ritmik bir şekilde Volkan abi ile aynı anda sokmaya başladım. Taşaklarım aynı şekilde annemin amını dövüyor ve bu iki erkeğin tek bir kadının vücudunda birleşme sesleri evde yankılanıyordu. Annemin içindeki bu iki yarrak, onun nefesinin kesilmesine sebep olmuştu. İnlerken nefesi kesiliyor ve saçımı çekiştirip duruyordu. Çok sert bir şekilde saçımı çektiğinde canım yanmış ve acı dolu bir sesle,

M: “Ahhh, anneciğim, canım acıyor. Lütfen sakin ol...” diyebilmiştim sadece. Bunu duyan annem, saçlarımı bırakıp küçük bebeğinin canını acıtması sebebiyle yine annelik içgüdüsüyle hareket ederek, içine giren iki yarrakla bir anlığına umursamadan gözlerime bakmış ve

A: “İyi misin bebeğim, özür dilerim. Canını acıtmak istememiştim...” diyerek dudaklarımı öpmeye başladı. Volkan abi acımasızca annemin göt deliğini dağıtmaya devam ettiği için annemle birleşen dudaklarım ileri geri gidiyor ve tüm yüzümde annemin dudakları dolaşıyordu. O sırada hâlâ durmadan annemin içine girip çıkıyor ve zevkten delirmiş bir şekilde vücudumu kasarak boşalmamı engellemeye çalışıyordum. Artık çabalarım işe yaramamaya başlamıştı. Annem yediği iki yarrağın etkisiyle kasılmaya başlamış ve amındaki kaslarla sikimi tamamen kavramıştı. Her kasılıp gevşemesi, taşaklarımdaki döllerin sikime hücum etmesini hızlandırıyordu ve en sonunda kasıklarıma doğru boşalan annemle aynı anda onun içine patladım. Gözlerim kararmış, parmak uçlarım kasılmış ve resmen tüm vücudum elektriklenmişti. Çıktığım deliği oluk oluk dolduruyordum. Annem dudaklarımı aynı anda öperek,

A: “Ahhh, oğluşum, şimdi gerçek bir erkek oldun. Mmmmh, harikasın,” diyerek gururumu okşamış ve boşalma sonrası yaşayacağım pişmanlık duygusunu sıfıra indirmişti. Bu romantik anlarda hâlâ annemi öpmekte zorlanıyordum. Volkan abinin siki, benimki kadar dayanıksız değildi ve annemin götünü dağıtmakta ısrarcıydı. Benim erken boşaldığımı görüp annemi kucağımdan kaldırıp kendi kucağına alarak ayaklarını iki yandan kavradı ve düşmanını siker gibi içinde gidip gelmeye başlamışken,

V: “Beni bu süt oğlanı mı sandın he orospum? Daha yeni oğlunla seni tost yaparken gerçek bir kaşar oldun, şimdi de götünün içine her hava kaçtığında bu yarrağı ve bu anları hatırlayacaksın,” dedi. Volkan abinin yüzündeki zevk dolu ifadeden, bu dar deliğe onun da artık dayanamayacağını anlamıştım. Son darbesiyle sikinin tamamını annemin götüne sokmuş ve öylece ayakta dururken inleyerek, “Ohhh, sıcacık. Al içine Bernammm. İki deliğin de dölle dolu. Allll,” diyerek boşaldı. Üçümüz de aşırı derecede yorulmuş ve bitmiştik. Volkan abi annem kucağında iken sikini çıkardığında gördüğüm manzara gerçekten de akılalmazdı. O daracık pembe göt deliği bir tünele dönmüş ve kıpkırmızı olmuştu. Yanlardan akan bembeyaz döller hâlâ deliğin içine tutunmaya çalışıyor, diğerleri ise halıya doğru akıyordu. Volkan abinin sikinden de hâlâ döller damlarken annemi benim kucağıma koyup Cevat abiye seslenerek üstünü getirmesini emretti. Üstünü giyerken piç bir şekilde gülerek,

V: “ Artık bu aileyi yalnız bırakma vakti geldi . Konuşacak çok şeyiniz vardır sizin. Bu saaten sonra benim emrim altındasınız. Sözümü dinlemediğiniz an hepinizin hayatını sikerim. Şimdilik görüşürüz KAŞAR BERNAM. Seninle de görüşeceğiz anasını siktiğim. “ diyerek odadan çıktı ve dış kapıyı açarak gitti.

Kucağımda iki deliği tamamen dölle dolmuş annemin saçını okşayarak

M: “ Merak etme anneciğim, buradan ayrılıp kendimize yepyeni bir yaşam kuracağız. Kimsenin bize karışamadığı bir hayat ve mutlu olacağız. Seni seviyorum, sakın üzülme.” diyip dudaklarını öptüm. Annem yüzünde yorgun ama mutlu bir ifadeyle

A: “ Ben de seni seviyorum evimin gerçek erkeği. Hem de çok “ diyerek ateşli bir şekilde karşılık verdi.

Babam artık debelenmekten yorulmuş , olduğu yerde bize nefret dolu bir şekilde bakarken onu umursamadan annemi kucağıma aldım ve banyoya doğru yola koyuldum. Artık yepyeni bir hayatımız vardı. Volkan abinin dediği YOK OLUŞ , belki de bir BAŞLANGIÇTI.

← Önceki Hikaye
GERÇEKLER 8
Sonraki Hikaye →
KARMAŞIK HİKAYELER 1-2
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar