B: Git kızla konuş ilk önce, sevgilisi, konuştuğu varsa bana varmasın açık açık sor. Bende babası ile konuşurum senden sonra. Babasınada aynı şeyi söylerim. Eğer en ufak sıkıntı yaratacaksa istemiyorum. Huzurumuz kaçtı. Oğullarım doğacak. Hiçbirşeyin bunu gölgelemesini istemiyorum. Tamam mı?
N: Tamam kocacım…
B: Nur kalktı mı? Onada söyleyelim… onunda huzuru kaçmasın…karnı burnunda 1 aya doğuracak, üzülmesini istemiyorum …
Nur kapıdan göründü birkaç dakika sonra, kahvaltıya oturdu, zar zor, patlayacak gibiydi göbeği, şimdiden 3 kiloyu geçmişti bebek.
Haberi duyunca biraz alındı, kıskandı. Sonrasında gönlünü almak bana düştü yine. Hem nisaya hemde nura yaptığım, çok hoşlarına giden şeyi yaptım . Sevişerek değil tabiki....karın masajı yaptım, yağladım çatlaklarını, onu sevdiğimi söyledim. Bir sürü kur yaptım , güzel sözlerle… değerlim, kıymeylim, karıcımlar art arda geldi… akşamına yemeğe götürdüm dışarı ikisinide.
Nisa gelin adayı ayla ile konuşmuştu bile. Bende babası ile dergahta görüştüm bir sonraki gün. Benim aklımda hep bir prüz çıkacak, sorun olacak vardı. Süleymenın aklında torun sahibi olmak… aq kendin yapmamışsın 5 çocuk , pazarlık yapıyordu benimli, kaç erkek torun vereceğim konusunda. Essnaf adamdı, fabrikası vardı. Ticaret alışkanlığı ile konuşuyordu, pazarlık yaparcasına.
Malını pazarlıyordu sürekli, kızını çok severmiş, altınmış kızı, bir taneymiş, okumuş, hemde çocuk gelişimi, çok iyi bakarmış çocuklarına. Çok güzelmiş. Daha saçının ucunu görmediğim kız için konuşuyorduk.
Darlandım….kalkıp gitmek için ayağa kalktım. Telaşlandı… bahçaye çıkarken arkamdan koşuyordu…
Efendi babanın evladını kaçırma endişesi sardı bir anda…dış akpıdan çıkcakken efendi babanın sesini duydum. Görmedim ama 4-5 metre uzağımızda idi .. herzaman oturduğu bankta oturuyor birileri ile sohbet ediyordu sanırım. Durdum süleymenın elini sıktım 2 elimle.
B: Süleyman baba… size baba dedim… ben eş yapacağım kadın için pazarlık yapmam… siz söylediğiniz gibi hayırlı bir kız yetiştirdiyseniz, bana en büyük çeyiz o zaten… siz torun olunca ne hediye çeyiz arzu ederseniz takarsınız… başlayın hazırlıklara.. düğünde yapacakmışsınız kızınıza, bence gerek yok ama siz bilirsiniz. Efendi babama söyleriz duasını alsak yeter…. Yapın hazırlıklarınızı. Bana düşen bir masraf varsa bende üstlenirim. Evim hazır zaten…. Eşim nisa hanımefendi kızınız ve annesi ile konuştular. Onlar açısından sorun yok. Ben razıyım sizin damadınız olmaya… hakkımızda hayırlısı olur inşallah…
Çok puşttum. Efendi babanın sesi kesilmiş eminim dinliyordu… kurnazlığımıda saklayacak değildim… çıktım.. direk efendi babanın oturduğu yere gidip elini öptüm, o ayrı zeki , kurnaz bir adamdı. Onu şahit tutmuştum konuşmamıza, hem bilmiş, hem cesur, gittim burada olduğunu biliyordum anlamında öptüm elini. Oda bana aynı şekilde sırıttı… kızının kocası, torunlarının babasıydım. 2 erekk toruna kavuşmasına az kalmıştı. Akıllıydım. Zaten saf , salak olaydım , evladım demek yerine, 10 metre yaklaştırmazdı.
Beni gönderdi. Süleyman beyi oturttu yanına… daha iyi biliyordu onun yumuşak karnını… yolunacaksa Süleyman, efendi babam daha iyi yolardı onu. Süleymanın bilmiş , üstün tavırları sökmezdi babaya.
Düğün dediğimiz , lüks bit etkinlik alanında, Osmanlı köşkünün bahçesindeydi. Haremlik selamlık. Nikah kıyılırken bile görmemiştim yeni gelinimin yüzünü.. tam görücü usülü olmuştu. Karım , birtane nisam seçip almıştı kızı bana.. öğlen balayan dualar, akşam üstüne kadar sürdü, gelinlik vardı aylanın üzerinde. Babası kızını kırmamı izin vermişti.
Erkekler tarafında bütün gün dualar okundu, koro halinde ilahiler. Bayanlar tarafıda tam cümbüştü, eğleniyordu kadınlar. Nisa tüm heybeti ile masasında oturuyor, cemaatin yükselen yıldızı olarak sanki benim anam babam gibi tebrikleri kabul ediyordu… Nursemanın nasıl sinirden çatladığı , yeni gelinimin nasıl sevinçle göbek attığının resim , videolarını atıyordu bana..
Anladığım kadar ayla hayat dolu , neşeli bir kızdı. İyi göbek atıyordu. Azda olsa seçebildim yüzünü, nisa nın dediği gibi akça pakça bir kızdı, sarıın değildi sanırım. Ama açık kumral, türbanından saçları belli olmasada , öyle tahmin ediyordum…
Nursemada düğünde idi. Ama yerinden kalkmamış, haset dolu bakışlarla nisayı kesmiş bütün gün, nisanın koca göbeği, yanında oturan nurun davul gibi karnı, iki oğlan, nursemanın tabut çivileriydi… bunu bilen nisada, şov yapmış düğünde. Sanki kocasını değil , kardeşini evlendiriyor gibi, sevinçli, coşkulu….
Akşma ancak geldik VIP düğün minibüsü ile. bütün yardımcıları postaladı evden nisa. Kendi ve Nur da bu gecelik alt kata , eski dairemde kalacaktı . Ev sakin sadece bana ve yeni gelinime ait olacak, sonrada balayına dubaiye gidecektik.
Ayla kendisi soyunup dökündü, hiç korkak ürkek değildi, oldukça istekli arzulu. Temizlenip haırlandı, benim 4 üncü evliliğim olduğundan gülerek takip ettim onun telaşını. Sürekli kırıtıyor, kıkırdıyordu, çok sevecen , hayat dolu bir kızdı, banyodan çıkıp yatak odasına kaçarken uzun açık kahve saçlarınıda görmüşüm sonunda, ve sıkıca sardığı bornozun altından , bembeyaz tenini.
Nisa yazmıştı düğün sırasında, “bu kız evlenmek için yanıyor.” “tam bize göre” . vardı nisanın kafasında birşeyler , fanteziler. BİZE GÖRE yazmıştı....
Aylayı sardım kollarımla. Dudaklarımız kavuştu. Öpüştük uzun uzun. Arzuluydu çok. Oda. Geceliği, altındaki dantelli sütyeni , külodu hepsini çıkardım. Her çıkardığıma karşılı oda benden bir parça çıkardı.
Sikimi görünce utanıp , güldü ama hoşuna gitmişti. Yatağa yatırdım onu. Nisa, nur ve alinanın esmer tenlerinden sonra beyaz , karla kaplı bir ova gibiyli ayla. Uzunca boynunu , göğüslerini emdim, o inledi sürekli, kocacımm , kocamm.. sayıkladı aralıksız… göbeğine, oradan amına, beyaz vadi ortasında akan pembe bir ırmak gibiydi amı. Nurunki çilek gibiydi, aylanınki şekerli vanilya. İkisini birden üst üste koyup pasta yapasım geldi. Güldüm kendime. Uzunca yalayıp boşalttım aylayı, vahşi kısarak gibi atıyordu kendini yatakta boşalırken…
Normal çarşaf takımının üzerine özel altı naylonlu bir çarşaf daha sermişti nisa. Kirazı patlayınca yatağı kirletmesin diye.
Nurda başıma gelen gelmesin diye ona da çok naizk davrandım. Boaldıktan sonra yanına uzanıp sevdim, okşadım bolca… parmaklarımla uyardım 30 dakika olmuştu belki, ayla yine çıldırıyordu, parmaklarım hızlıca klitorisini ovalarken, dudkalarına yapıştım öptüm, emdi beni morartırcasına. Açtı çok, sevmeden evlenmiştik, severdim nasılsa, kız güzeldi, mavi yeşil gözleri vardı, harika pembelikte dudakları, göğüs uçları, göğüs uçlarını ısırıp emerken, parmaklarım hızlandı iyice
-Ko..ko…kocacım,,, hadiii dayanamıyorum… ne olursun gir içime……
Boşalsın diye bekliyordum aslında, belki çoktan boşalmıştı bile, okadar çok kasılıyor ve çırpınıyorduki, hangisi orgazm anlayamıyordum. Madem istedi… geçtim bacaklarının arasına, baını sürtmeye başladım, öpüyordum ufaktan, o gözleri kapalı inliyordu…
A: hadi kocacım… senin olmak istiyorum…
İttirmeye başladım usulca.
-evet … evet kocacım.. karın yap.. karın yap beni..
Yarısına anca gelmiştim, zar denk geldi sanırım, ufak bir çıkıntı gibiydi… hafif bir sertlik, normal histen farklı bir çıkıntı hissettim, ilk eşimi bozduğumda hayvan gibiydim, genç , azgın. Ne yaşadığıma odaklanmamıştım. Ama şimdi herşeyi otopsi yapar gibi hissediyordum…
-Ayy… Geri çekip ittirdim , sonra bir daha, yarısına anca sokuyordum.
Çözüldü zarı, hafif geri çekip ittirdim, birkaç kere daha, kasıldı ayla, ve omuzlarıma tırnaklarını geçirdi, yine boşaldı… çıkardım sikim, kan kalıntı pıhtılarını çarşafa sürüp temizledim, ayla titriyordu ben onu silerken, çarşafın kenarı ile onun amınıda nazikçe sildim. Tekrar başı ile fırça çaktim amına.
-Kocacım… burak… içim parçalandı… ama çok zevkliydi…
İlerledim tekrar, artık ne engel ne vardı nede korku, ayla altımda ezilirken vücudu, dudaklarına yapıştım, ve dibine kadar gittim. Kasıklarım klitorisine kadar gitti, kalçalarımı çevirerek uzun uzun siktim onu. Tek pozisyonda 20 dakika, onun zevki için uğraşıyordum. Başlarda tepkisi dudaklarıma karşılık vermek oluyordu, sonra boşalmaya başladı, sonra tekrar, öpemiyordu beni artık, sadece titriyor, onu ezen vücuduma daha çok sarılıp beni bırakmıyordu. Sarıldıkça daha çok hissediyordum, ezilen sıcak yumuşak memelerini..
-Bu harika …harika kocacım… öldürüyorsun beni…..ığğhhhh….seninim… karın oldum….
Son 5 dakida zaten hiç durmadı kasılmaları, en son bende içine boşaldığımda aylanın pestili çıkmıştı, bende iyi yorulmuştum. Kanlı çarşafı aldım altından. Üstünü örttüm pike ile, yıkanıp bende girdim yanına.
Sabah o kalkmıştı, uyanıp yatakta yatıp sabah keyfi yapıyordum. Sikim dikti.. gzel bir sevişme yaşamıştım. Yetmemişti ama ilk günden de bakire kızı pert etmek istemiyordum. Mümkün olduğunca onu gebe bırakmayı geciktirmem, abaza günlerimin acısını çıkartmam lazımdı.
Ayla kapıdan göründü, yıkanmış, banyoda eceliğini giymiş, hafiften makyajda yapıp gelmişti. Beni görür görmez yanakları pembeleşti.
Yataktan doğruldum. Kenarına otup ellerimi uzattım. Tuttuğunda hızla çekip geniş kalçalarından sarıldım. Dudaklarımı uzattım , öpüşmeye başladık. Sürekli kıkırdıyor. Gülümsüyordu. Nazik başlayan öpüşmemiş ateşlenmeye başladı,elim amına gitti, külot giymememişti, amı şimdiden sulanmıştı , ben parmaklar o inliyordu
askılı geceliğinden, omuzlarını , oradan da beyaz göğüslerini öptüm, geceliğin üstünden. Omuzlarından bastırdım. Yere çömeldi ben yatakta otururken sikim şortun içinde yükselmiş, yüzünün önündeydi. Tek hareketle şortumu sıyırıp attım. Ürkekti, dün gece hep onunla ilgilenmiş. Ne yalatmışş, nede eline vermiştim. Elini kaldırdı. Parmak uçları değdi ilk, sonra kavradı kamışımı, parmakları ile de açıkta kalan yerlerine dokundu. Keşif yapar gibiydi.
-Büyük , sıcak… dedi kıkırdayarak. Gülümsedim. Kafasının arkasından elimle hafiften çektim. Ne istediğimi anladı az çok , dudaklarını araladı, ağzını yaklaştırırken. Dilinin ucu göründü, ilk dili ile dokundu, sonra dudaklarını arayıp, başını ağzına aldı. Sonra utanıp geri kaçırdı kafasını. Gülüyordu. Eli ile ağzını kapatmıştı, ama sapından tuttuğu sikimi bırakmamıştı.
Tekrar başına yönelip ağzına aldı, çok tecrübeli değildi. Ama arzulu başını ağzına sokup çıkardı, elimle kafasını bastırdım biraz. Yarısına kadar ağzına sokup çıkartarak ağzını siktim bir müddet, dilini kullanmıyor,emmiyordu . Sadece kafasını kaldırıp indirerek ağzına girmemi sağlıyordu.
Zaten serttim, ıslanmış olması yeterdi benim için. Kaldırıp yatağın üstüne domalttım.
Kıkırdıyordu halen.
Önümde domalmış sikimi kavrayıp kalçalarının arasına sürttüm. Sıcak deliği hissettiğimde yavaşça girmeye başladım.
Ayla anında inlamaye başladı…pompalamaya başladım, seri hareketlerle..
Kocacım….
Geceleğini sıyırdım….kalçaları açıldı komple… ve o anda şok oldum…
Kalçalarının bittiği yerde, beli başlarken acık mor, bordo denebilecek morluklar vardı. bir sürü, siliktiler, gece onu domaltmamış, loş ışıkta da farketmemiştim. Dikkatlice inceledim. Parmak iziydi bunlar… halen içinde gidip geliyordum. Hareketlerim durmuyordu… sikim sürekli girip çıkarken inliyor, boşalmaya yaklaşıyordu ayla….
Sayısı tamdı yerleri doğru. Birisi sertçe sıkmış, hafiften morarmasına sebep olmuştu. Beyaz teninde gayet açık belli oluyordu. Gözüm geceden kalma kanlı çarşafa gitti, yatağın kenarında yerde duruyordu…Belinden bastırdım kalçalarını ayırdım. Şüphelendim gibi göt deliği patlaktı, hafif çatlamış kenarlarında, ince kırmızı çizgiler vardı, hırsla sikiyordum. Sertçe, duramamıştım.
Ellerim kalçalarında ilerledi yavaşça, her morluğa denk gelecek şekilde, parmak uçlarım eşleşti morluklarla.
Ayla boşalmaya başladı o an…
Tam dokunuyordum hepsine,tüm morluklara, sertçe sıktım, ben daha da morartmak ister gibi.
Bir çığlık attı ayla..
Son bir sert darbe ile soktum sikimi sonuna kadar, tüm gücümle çektim aylayı kendime, durdum sikim gömü iken…
-Böylemi sikiyor götünü….?
Kafasını çevirdi bir anda, sımsıkı kavramıştım. Gözlerinde korku ,dehşetle baktı bana. Gevşettim ellerimi, kaçtı önümden . yatağın en uzak ucuna. Pikeyi aldı, vücudunu yüzünü örtmeye çalıştı…
- Götünü mü siktiriyorsun orospu…
Ağlamaya başladı…. dudakları titriyordu…..
- Açıklayabilirim… lütfen… özür dilerim… benim suçum değil…