FANTEZİLER KONAĞI Serisi - Toplam 20 bölüm

FANTEZİLER KONAĞI 8

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 FANTEZİ

Ve odanın kapısı açıldığında ikisini Halit'in seks zindanı karşılamıştı. Şule odada gördükleri karşısında şok olmuş, gözlerini ayıramıyordu. Ortada çelik zincirlerle havada asılı duran kocaman bir yatak vardı. Yatağın yan tarafında farklı boylarda dildolar, anal pluglar ve çeşit çeşit seks oyuncakları bulunuyordu. Sol tarafta ise yatağa bakan bir seks salıncağı ve ortadaysa koca, uzun bir direk.

Şule kendine hakim olamayıp çekmeceleri karıştırmaya başladı. Her çekmeceyi açtığında karşısına farklı renkte kırbaçlar, kelepçeler, maskeler ve lateks kıyafetler çıkıyordu. Cennete düşmüştü adeta. Şaşkınlığını Halit'ten gizleyemiyordu.

Şule: Burası şimdi bizim mi?

Halit: Burası ve içindeki her şey senin. İstediğin her şeyi yapabilirsin.

Şule: Peki istediğim herkesle mi? Biliyorum, bu gece başbaşa olacaktık ama aklımda biri var burası için.

Halit: Kimmiş?

Şule: Görünce anlarsın. Bana biraz zaman ver.

Halit: Nasıl istersen ama beni çok bekletme.

Şule odadan çıktı. Aradan bir süre geçtikten sonra, Halit odada yalnızken birden kapı açıldı. Kapıyı açan Şule'nin yanında biri daha vardı: Doktor Gamze.

Halit: Gamze, senin burada ne işin var?

Gamze: Şule Hanım, bu ne demek oluyor? Hani Halit Bey yaralanmıştı, durumu acildi?

Şule: Şu hanım, bey lafını bıraksak. Aranızdaki ''ilişkiyi'' biliyorum. Anlamamak için aptal olmak lazım.

Halit: Şule ne demek oluyor bu?

Şule: Sevgilim, uzatmayalım istersen. Benim için hiçbir sorun yok.

Gamze: Siz bizi neyle itham ediyorsunuz farkında mısınız?

Şule: Neyle itham ediyormuşum? Ne yani, Halit seni evinde bulduğu her fırsatta çatır çutur sikmiyor mu?

Gamze: Bana baksana sen. Ne biçim konuşuyorsun?

Şule, Gamze'ye yaklaşıp ona sert bir tokat attı. Canı yanan Gamze acıyla yüzünü tuttu.

Şule: Bu hayatta en çok nefretim şey yüzüme baka baka yalan söylenmesidir. O yüzden kes bu namuslu ayaklarını.

Şule, Halit'in yanına yaklaşıp sikini pantalonunun üzerinden okşar. Halit belli etmese de tahrik olmuştur.

Şule: Onu hiç burada siktin mi sevgilim? Yoksa burası bize mi özel?

Halit: Şule, ben ne diyeceğimi bilmiyorum.

Şule: KES SESİNİ!

Gamze ve Halit, Şule'nin ne yapmaya çalıştığını anlayamamıştılar. Şule, Halit'e bağırdıktan sonra kısa bir kahkaha atar.

Şule: Özür dilerim sesimi yükselttiğim için. Sana benim için sorun değil demiştim. Ha Gamze ha Fidan ha Songül. Benim için fark etmez. Önemli olan biziz. Diğerleri umrumda bile değil.

Gamze: Fidan ve Songül mü? Onları da mı sikiyordun, orospu çocuğu?

Şule kahkaha atarak Gamze'ye doğru yaklaştı. Gamze'nin yüzünü okşamaya başladı.

Şule: Tek o değil. Ben de sikiyordum. Az sonra seni sikeceğim gibi.

Gamze: Allah belanızı versin sapıklar. Ben gidiyorum, ne haliniz varsa görün.

Şule, kapıya yönelen Gamze'yi kolundan tutarak sertçe içeri çekti ve kapıyı kitledi.

Halit: Bize sapık diyene bak. Biliyor musun sevgilim? Geçen gün Gamze Hanım'a gittiğimde kapıyı çaldım ama içerde olmalarına rağmen kapı açılmadı. Sonra pencereden bakınca bir de ne göreyim: Bize sapık diyen Gamze Hanım'ın abisi sevgili avukatımız Kenan, Gamze Hanım'ı götünden sikiyordu. Gamze Hanım ise bu durumdan çok memnundu. Yalan mı söyle?

Gamze: Evet aramızda bir ilişki var ama öyle bir şey değil.

Şule: Bak sen Gamze Hanım'a. Ben de diyorum gördüğüm andan beri bu kadına niye bir çekim hissediyorum? Düşündüğünüz kadar masum değilmişsiniz değil mi, Gamze Hanım?

Gamze: Yeter artık. Bu saçmalıklarla daha fazla uğraşamam. Ben gidiyorum.

Gamze kapının üzerindeki anahtarla kapıyı açmaya çalışırken Şule, beklenmedik bir şekilde Gamze'nin kafasına dolabın üzerinde duran sopayla sertçe vurdu. Dengesini kaybeden Gamze yalpalayarak yere düştü, bayılmıştı.

Gamze gözünü açtığında çıplak bir şekilde odanın ortasındaki masaya bağlanmıştı. Meme uçlarına bağlı mandallar ise canını acıtıyordu. Ağzı ise bantlanmışfı. Ayaklarını hafif oynatınca göt deliğindeki anal plugı hissetti. Karşısındaki Şule ise kendisi gibi çırılçıplaktı. Süt beyazı vücudu ve pembe uçlu memeleri yine ön plandaydı. Gamze içinde bulunduğu zor duruma rağmen Şule'den oldukça etkilenmişti.

Şule eğilip Gamze'nin kendisininki kadar pembe olmayan amını yalamaya başladı. Ayakları dışında her yeri bağlı olan Gamze'nin vücudu her bir kaygan dil darbesinde serçe kasılıyordu. Amından ayaklarına kadar giden titreşim dalgalarını gözle görmek mümkündü. O sırada koca yarrağı bir balta gibi sallanan Halit ortaya çıktı. Zevkten kasılan Gamze, Halit'in yarrağını görmesiyle daha da kudurdu. Halit, Şule'nin arkasına geçip bir bacağını masanın üstünü koyup götünü araladı ve yalamaya başladı. Götü yalanan Şule daha da azıp Gamze'nin amını sertçe dilemeye başladı. Orgazm olmak üzere olan Gamze, karnının üzerinde bir sıcaklık hissetti, karnı ufak ufak yanıyordu.

Kafasını yukarı kaldırdığında tepedeki eriyen mumu gördü. Mum damlaları Gamze'nin karnı üzerinde hafif yanıklar oluşturuyordu. Bunu gören Şule gülerek Gamze'nin göbek deliğinden itibaren karnını yalamaya başladı. Gamze'nin vücuduna uyarılmayan tek bir nokta kalmamıştı. O sırada Şule'nin götünü yalayan Halit, yavaşça gelerek Gamze'nin ağzındaki siyah bantı kaldırdı. Gamze bir şey demeye kalmadan suratına sert bir tokat attı. Gözleri dolan Gamze, konuşmaması gerektiğini anlamıştı.

Halit sikini Gamze'nin ağzına sokup çıkarmaya başladı. Bir süre sonra iyice ıslanan siki Şule'nin götü için hazır hale gelmişti. Gamze'nin ağzını tekrar bantladı. Şule'nin arkasına geçip bir bacağını masanın üzerine koydu ve Şule'nin göt deliğini hazırlamak için parmaklarını birer birer sokmaya başladı. Şule hafifçe inliyordu.

Halit: Hazır mısın? Şule: Her zaman.

Halit yavaşça sikini Şule'nin götüne dayayıp göt deliğine girmeye başladı. Şule ilk defa bu kadar zorlanıyordu. Her zamankinden daha şiddetli inliyordu. Halit yarrağını köküne kadar dayamıştı. Siki adeta Şule'nin götünün içinde kaybolmuştu. İnlemelerini bastırmaya çalışan Şule, ağzını Gamze'nin amına gömdü ve sertçe dişlemeye başladı. Gamze resmen yattığı masanın üzerinde zıplamaya başladı. Şule, götündeki koca yarrakla kendinde geçiyordu. Halit ise Şule'nin göt deliği çok dar olduğu için boşalmamak için kendiyle savaşıyordu. Şule'nin artık amıyla oynamasına dayanamayan Gamze, aniden fışkırarak boşalmaya başladı. Şule inlemeler eşliğinde akan am sularını yutuyordu. Daha fazla dayanamayan Halit, sikini Şule'nin götünden çıkarıp Gamze'nin mum damlalarından yanmış göbeğine boşalmaya başladı. Halit'in orgazmın etkisiyle gözlerini bile açamıyordu.

Götü paramparça olan Şule, Gamze'nin ağzındaki bandı açarak onu öpmeye başladı. Gamze de artık kıvama gelmişti. Şule masanın üzerinde domalarak Halit'in yarrağını ağzına alıp yalamaya başladı. Boşalalı çok olmayan Halit anında sertleşmişti. Bu sefer masanın ön tarafına geçip koca yarrağıyla Gamze'nin sulanmış amını fırçalamaya başladı. Kafasını kaldıran Gamze, gözleriyle Halit'e yarrağını sokması için yalvarıyordu.

Halit ani bir hareketle Gamze'nin amcığına girdi. Gamze acıdan çığlıklar içinde bağırırken Şule, Gamze'nin yüzüne oturup amını ağzına dayadı. Gamze'nin her dinlemesi Şule'nin amında yankılanıyordu. Götündeki anal plugla birlikte Gamze'nin her deliği dolmuştu. Halit'in yarrağı Gamze'nin camının iç duvarlarına tutunmuş, gidip gelerek onu çıldırtıyordu.

Şule, Gamze'nin meme uçlarına bağlı olan mandallarla oynayıp onu daha da azdırıyordu. Şule elini mandallara attığında Gamze daha hızlı bir şekilde amını dilliyordu. Gamze, Şule için adeta bir vibratöre dönüşmüştü. Halit ise eliyle Gamze'nin klitorisini okşayarak hala amını pompalıyordu. Halit'i daha da kudurtmak isteyen Şule, Gamze'nin karnının üzerindeki dölleri eliyle alıp ağzına götürüyordu. Artık daha fazla dayanamayan Halit daha da hızlanmıştı. Halit'in boşalmasıyla birlikte üçü de domino taşları gibi çığlık çığlığa boşaldılar. Kelimenin tam anlamıyla bitip tükenmişlerdi. Halit'in seks zindanı güzel bir açılış maçına ev sahipliği yapmıştı.

Sabah olduğunda ise ne Gamze'den eser vardı ne de dün geceden. Konakta her şey sıradan, rutine bağlı bir şekildeydi. Kahvaltıdan sonra Halit, adamlarını toplayıp ofise geçerken diğer cephede durumlar karışıktı. Müfettişlerden haber alan Kudret Ağa küplere binmişti.

Kudret Ağa: Namussuz Halit'e bak. Tüm malları kadının üzerine yapmış.

İbrahim: Ne olacak şimdi baba? Ne yapacağız?

Kudret Ağa: Ne olacağı mı var? Sik gibi ortada kaldık.

İbrahim: Hem bu kadın kimmiş, kimlerdenmiş? Tanıyor muyuz?

Kudret Ağa: Ben soruşturdum. Buralardan değil. Şule diye bir kadın.

İbrahim: Yani mallar kadının üzerine diye bir şey yapamıyoruz. Öyle mi?

Kudret Ağa: Lan deminden beri ne anlatıyorum ben? Bu da elimizde patladı artık. Başka bir yol düşünmek lazım.

İbrahim: Yolunun amına koyim baba. Başka yol mu kaldı? Gidip kafasına sıkacağım artık.

Kudret Ağa: Sakın ha sakın. Benim başka bir planım var. Her şeyin içine edersin. Halit'in kılına bile zarar gelmeyecek şimdilik. Duydun mu beni?

İbrahim: Ama bab-

Kudret Ağa: Siktirtme babanı. Bir şey yapmayacaksın. Anladın mı?

İbrahim: Peki baba. Nasıl istersen.

Kudret Ağa odadan çıkıp bahçeye doğru iner. Odada tek kalan İbrahim, sinirden kudurmuştur.

İbrahim: Sen bekle baba, sen bekle. Önce o Halit'in, sonra senin kafana sıkacağım. Beni küçümsemek neymiş, hepiniz öğreneceksiniz.

İbrahim birkaç adamını toplayıp Halit'in ofisinin önünde bekliyorlardı. Halit'lerin çıkmasını bekleyip pusuya yattılar. Ardından arabayla takip etmeye başladılar. Tünele girdiklerinde önde Halit'in arabası, arkada ise İbrahim ve adamları vardı. Araba tünlei geçtikten sonra aniden yavaşlayıp durdu. Arabadan inen İbrahim ve adamları arabayı ellerindeki silahlarla taramaya başladılar. Arabanın camları inmiş, her tarafı paramparça olmuştu. İçindeki kimsenin kurtulma şansı yoktu.

← Önceki Hikaye
FANTEZİLER KONAĞI 7
Sonraki Hikaye →
FANTEZİLER KONAĞI 9
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar