FANTEZİLER KONAĞI Serisi - Toplam 20 bölüm

FANTEZİLER KONAĞI 14

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 FANTEZİ

-------------SEZON 2-----------------------------------------------------------------

Şule, Halit'i vurduktan sonra konaktan çıkıp Nizam'ın arabasına bindi. Yol boyunca hiçbir şey demeden gidiyorlardı. Şule'nin bu durumu Nizam'ın dikkatini çekmişti. Elini Şule'in üstüne koymaya çalışsa da Şule elini aniden çekti.

Nizam: İyi misin?

Şule: Midem bulanıyor. Sağa çek.

Nizam arabayı sağa çektikten sonra Şule alelacele bir şekilde inip kusmaya başladı. Nizam yardım etmek için başında bekliyordu. Şule'yi ayağa kaldırmak istedi.

Nizam: İyi misin? Su içmek ister misin?

Şule: Bir şey istemiyorum. Dokunma bana. İyiyim.

Nizam: Peki. Nasıl istersen.

Önce Şule, sonra Nizam arabaya binip yola devam ettiler. Şule'nin düşünceli bir hali vardı. Nizam çaktırmadan onu süzüyordu.

Nizam: Sakın hamile falan olmayasın.

Şule: NE? Saçmalama.

Nizam: Yani konaktayken bir şeyin yoktu. Birdenbire kusunca öyle bir şey olabilir dedim.

Şule: Saçmalıyorsun. Midem filan kötüydü zaten.

Nizam: Öyleyse iyi. Dediğin gibi olsun.

Şule: Öyle bir şey olamaz, olmamalı.

Şule yine de bu durumdan tedirgin olmuştu. Bir süre daha süren yolculuğun ardından Kudret Ağa'nın konağına varmışlardı. Arabadan indiklerinde Kudret Ağa onları kapıda karşıladı. Şule bu durumdan rahatsız olsa da Şule'ye sarıldı. Nizam'la tokalaştı.

Kudret Ağa: Hoşgeldiniz. Noldu, halloldu mu?

Nizam: Sen hiç merak etme Kudret Ağa. Her şey tamam. Kızın bana bile bırakmadı, kendi öldürdü abimi.

Kudret Ağa: Aferin Şule. Başta her ne kadar istemesen de iyi iş başardın.

Şule adeta iğrenir gibi bakıyordu babasına. Elinden gelse oracıkta canını alırdı

Şule: Nerede?

Kudret Ağa: Kim?

Şule: Sıla, kardeşim, nerede?

Kudret Ağa: İçeride. Seni bekliyor.

Şule koşar adımlarla içeri doğru yürüdü.

Kudret Ağa: Gel bakalım Nizam. Bizden bunda sonra ne yapacağız onu konuşalım.

Nizam: Konuşalım tabi Kudret Ağa.

Şule içeri girince kardeşi Sıla'yla karşılaştı. Sıla 19 yaşında, kızıl saçlı, beyaz tenli bir kızdı. Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu.

Sıla: ABLA! Sonunda geldin çok şükür.

Şule: Geldim ablacığım, korkma. Artık sana bir şey yapamaz.

Sarılmaya başladılar. Sıla ablasına kavuşmasına rağmen hala ağlıyordu. Kardeşi ağladığı için Şule'nin de gözleri dolmuştu.

Şule: Tamam, korkmana gerek yok. Kurtulduk artık elinden. En kısa zamanda da buradan gideceğiz.

Sıla: Abla ben kaç aydır burada cehennemi yaşıyorum. Kaç kere öldürmekle tehdit etti neler yaptı? Manyak oldum resmen. Sen beni nasıl onun eline bıraktın?

Şule: Ablacığım zorundaydım ama sen de biliyorsun. Artık ağlamayacağız, merak etme.

Sıla: İbrahim öldüğü zaman görmen lazımdı. Kafana silah dayadı. Gerçekten beni de öldürecek sandım.

Şule: Tamam, hepsi bitti artık. Bundan sonra biz bizeyiz. Buradan kurulduktan sonra Fransa'ya gideceğiz. Sonra buradan uzak, korkusuz yeni bir hayat.

Sıla: Lütfen hemen gidelim.

Şule: Tamam ablacığım.

Şule bir süre daha kardeşine sarıldıktan sonra dışarı çıktı. Sinirden köpürmüş bir şekilde babasının yanına gitti. Vardığında ikisi Halit'in malları üzerine konuşuyorlardı.

Şule: Sen ne yaptığını zannediyorsun? Bu kızın hali ne böyle?

Kudret Ağa: Ne oldu, çok mu korkmuş?

Şule: Kızın kafasına silah dayamak ne ya? Biz seninle bir anlaşma yaptık.

Kudret: Senin o Halit itiyle fingirdeyip zamanında işini halletmemen benim oğlumun canına mal oldu.

Şule: Ne fingirdemesi be? Nizam'ın da işin içinde olduğunu çok sonradan öğrendim ben. Yoksa bir dakika bile kalmazdım orada. Adamın hayatını siktiniz zaten.

Kudret Ağa: Ona bakarsan Halit'i de sen öldürdün. Buradaki kimse masum değil, buna Halit de dahil.

Şule: Her neyse artık. Ben üstüme düşeni yaptım. Sen de yap. Sıla'yla yurt dışına gitmemizi sağlayacaksın.

Kudret Ağa: Hay hay. Malları devrettiğin an istediğin yere gitmekte özgürsün. Anlaşmamız baki.

Bunun üzerine Şule hiçbir şey demeden içeri girip odaya geçti. Odada yalnızdı. Sinirinden duvarları yumruklayacaktı. Sonra arabada midesinin bulanıp kustuğu aklına geldi. Midesi bozuk değildi. Nizam'ı geçiştirmek için söylemişti ama diğer ihtimalden de çok korkuyordu. Çantasındaki hamilelik testini alarak banyoya giderek kapıyı kitledi. Nimfomani hastası olduğu için her zaman tedbirliydi.

Banyodaki aynada dikkatle kendine baktı. Elleri titriyordu. İçinde hem korku hem de engelleyemediği ve nedenini anlamadığı bir heyecan vardı. Testle işini hallettikten sonra sabırsızca beklemeye başladı. Bir süre sancılar içinde bekledikten sonra artık bakma zamanı gelmişti. Testi eline alıp baktığında ise bir an kendinden geçti.

← Önceki Hikaye
FANTEZİLER KONAĞI 13
Sonraki Hikaye →
FANTEZİLER KONAĞI 15
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar