Halit birkaç adım attıktan sonra banka oturup beklemeye başladı. Saffet buluşmaya geç kalmıştı. Halit sürekli saatini kontrol ediyordu. Aniden ortaya çıkan kapüşonlu biri arkasından yaklaşıp kafasına silahını dayadı. Halit hazırlıksız yakalanmıştı.
X: Kendi ayağınla ölüme yürüdün Halit Ağa. Var mı bir diyeceğin?
Halit: Sen kimsin? Saffet nerede?
Gizemli kişi cevap vermeden Halit'n kafasına dayadığı silahın tetiğini çekti.
Silah boştu. Halit'in zihninde sadece tetiğin sesi yankılandı. Halit kendine gelince aniden dönerek silahı savurup kapüşonlu kişinin boğazından sıktı. Göz göze geldiği kişi Saffet değil, bir kadındı. Kadın olduğunu fark edince bırakıp kendi silahını ona doğrulttu.
Halit: Sen kimsin? Başını aç.
X: Sakin ol.
Kadın başındaki kapüşonu çıkardı. 30'lu yaşlarında, hafif uzun boylu, sarışın ve yeşil gözlü bir kadındı.
X: Adım Ceylan.
Halit: Saffet nerede? O niye gelmedi?
Ceylan: Önce şu silahını indir. Öyle konuşalım. Benden sana zarar gelmez.
Halit: Az önce başıma silah dayayan kadın mı söylüyor bunu?
Ceylan: Seni test etmek istedim, Haklıymışım da testten kaldın. Sakin ol, indir silahını. Her şeyi açıklayayım.
Halit bu sözlerin üzerine temkinli bir şekilde silahını indirip beline taktı. Ama hala kadına güvenemiyordu.
Halit: Anlat bakalım.
Ceylan: Adım Ceylan. Saffet'in kızıyım. Babam bugünlerde hasta. O yüzden gelemedi. Zaten Nizam'la da ben iletişime geçtim.
Halit: Sen görüşmemizin Nizam'la ilgili olduğunu nerden biliyorsun?
Ceylan: Birbirimizi kandırmayalım. Babam olayın iç yüzünü bilmeden Nizam'a yardım etmemi istedi ama ben de sonradan öğrendim.
Halit: Neyi?
Ceylan: Nizam'la aranızda geçenleri. Buraya geldiğinde yanında bir kadın bir de genç bir kız vardı. Babam onları bir eve yerleştirmemi istedi.
Halit: Nizam'la nasıl bir ilişkiniz var?
Ceylan: Yani biliyorsun zaten burada bizim yanımızda okumuştu. Aramız da bayağı iyidir. Yardımcı olmamı isteyince tabii ki yardım ettim.
Halit: Sonra?
Ceylan: Sonrasını sen anlatacaksın.
Halit: Benim hakkımda ne biliyorsun?
Ceylan: Şuan tüm emniyetin seni aradığını. Önce Nizam İstanbul'a geliyor, yardım istiyor. Sonra sen İstanbul'a geliyorsun Nizam'dan ayrı bir şekilde ve her yerde polis seni arıyor. Demek ki aranızda bir sıkıntı yaşanmış. Anlat.
Halit: Orası hem uzun hikaye hem de seni ilgilendirmez. Şimdi Nizam'ın nerede olduğunu söyle bana.
Ceylan: Hayır.
Halit: Ne demek hayır? Oyun mu oynuyoruz burada?
Ceylan: Hayır, çünkü sana güvenmiyorum. Seni tanımıyorum. Ya Nizam'a bir şey yaparsan, nereden bileyim?
Halit: Sen söylemesen de bir şey yapacağım zaten.
Ceylan: İşte tam olarak bu yüzden Nizam'ın adresini sana vermeyeceğim.
Halit: Ee, ne yapacağız şimdi?
Ceylan: Ama yarın için bir görüşme ayarlayabilirim.
Halit: Benim burada olduğum bilirse gelmez. Elimden kaçırmayacağım bu sefer.
Ceylan: Önce ben konuşurum, sonra sen gelirsin. Bir şey yapmayacağına söz vermen karşılığında tabii.
Halit: Orasına bakacağız ama merak etme gözünün önünde öldürmem.
Ceylan: İyi bakalım. Gidecek bir yerin var mı?
Halit: Yok ama buluruz biz.
Ceylan: İstersen ben de kalabilirsin bu gece.
Halit: Yok kalsın. Ben bakarım başımın çaresine.
Ceylan: Uzatma işte. Hem birbirimizi tanımış oluruz. Nizam'la benzersen belki senle de yakın oluruz.
Halit: Yok eksik kalsın. Biz hiç benzemeyiz birbirimize.
Ceylan: Ee, ne diyorsun, gelecek misin?
Halit: Olur ama yanımda bir ekstram var.
Ceylan: Valla bir kişilik yerim var. Kusura bakmasın.
Halit: Tamam, onu ben hallederim. Araban var mı?
Ceylan: Var.
Halit: Hadi gidelim o zaman.
Halit ve Ceylan korunun arka tarafından inerek arabaya ulaştılar. Ceylan'ın evine doğru giderken Halit telefonla Kamber'i aradı.
Kamber: Efendim Ağam.
Halit: Ağa'nın kafasına sıkıyorlardı. Senin götünden haberin yok Kamber.
Kamber: Ağam iyi misin, neredesin şimdi?
Halit: Bu gece bir işim var. Dikkatli ol sen, çok fazla ortalıkta gezme. Yarın görüşürüz.
Kamber: Tamamdır ağam.
Halit ve Ceylan eve ulaşmışlardı. Ev çok geniş olmasına rağmen fazla eşya yoktu.
Ceylan: Bir şeyler içmek ister misin?
Halit: Ben uyusam daha iyi olacak.
Ceylan: Çekinmiyor musun?
Halit: Neyden?
Ceylan: Yeni tanıştığın, kafana silah dayayan birinin evinde uyumaktan.
Halit: Bilmiyorum, içimden bir his sana güvenmem gerektiğini söylüyor.
Ceylan: Hislerin seni yanıltmaz umarım.
Halit(tebessüm ederek): Umarım. Çünkü sırtımda yeni bir yarayı taşıyacak takadim yok.
Ceylan: O meseleye gelince, Nizam'la tam olarak aranızda ne geçti?
Halit: Dediğim gibi bunları bilmene gerek yok. Ama almam gereken bir intikamım var. Bunu bil yeter.
Ceylan: Peki o yanındaki kadın? Nizam'ın karısı mıydı? Hakikaten güzel kadınmış.
Halit(yutkunarak): Hayır, değil. Benim karım olacaktı.
Ceylan: Özür dilerim, peki. Başka bir şey sormuyorum.
Halit: Neyse. Nerede yatacağım ben?
Ceylan: İçerde. Bir yatağım var. Artık idare edeceğiz.
Halit: O ne demek? Beraber mi yatacağız?
Ceylan(alaya alarak): Ne o? Kendine hakim olamamaktan mı korkuyorsun?
Halit(gülerek): Saçmalama. Ben yerde yatarım. Seni yerinden etmiyim. Nasıl bir evse oturacak bir koltuk bile yok.
Ceylan: Burayı çok kullanmıyorum. Saklanmak için güvenli, fazla eşya yok. O yüzden çok uzatmadan geç yat içeride.
Halit: Peki, eyvallah. İyi geceler.
Ceylan: Sana da.
Halit yatağa geçip uzanmaya başlamıştı. Aradan biraz zaman geçtikten sonra yatağın diğer tarafında bir ağırlık hissetmişti. Şule'den sonra ilk defa bir kadınla aynı yatakta yatıyordu. Bir sıcaklık hissediyordu ama tanıdık değildi.
Sabah olduğunda Halit, sikinin üstünde bir ıslaklıkla uyandı. Uykulu gözlerini açtığında Ceylan'ın sikini yaladığını gördü. Şule'den sonra ilk kez bir kadın sabahları onu böyle uyandırıyordu.
Halit: Ceylan, kendine gel. Ne yapıyorsun?
Ceylan: Gevşe biraz. Kendini bana bırak.
Halit her ne kadar istemese de kendini alıkoyamıyordu. Ceylan çırılçıplak bir şekilde sikini yalıyordu. Uzun boylu olmasının etkisiyle yapılı ve uzun bir vücudu vardı. Kısa sarı saçlarıyla adeta 3.Sınıf Alman seks filmlerinden fırlamış gibiydi. Halit'in sikini iyice kıvama getirdikten sonra dudaklarına yapıştı. Halit başta karşılık vermese de sonradan Ceylan'ın sırtını yatağa dayayıp öpmeye başladı. Sonra yavaşça alt taraflara inmeye başladı. Pürüzsüz amı olanca güzelliğiyle ortadaydı. Halit kendisini tutamayarak önündeki amı dillemeye başladı. Şule'den sonra ilk defa bir kadının amını yalıyor ve hatta bundan zevk alıyordu. Karşısındaki kadın hem Gamze'den hem de seviştiği diğer kadınlardan çok farklıydı. Belki de Şule'den bile...
Halit'in, Ceylan'ın amına vurduğu her dil darbesinde Ceylan'ın bacakları kasılıyordu. Amının suları Halit'in ağzına akıyordu. Artık amı hazırdı. Halit sikini Ceylan'ın ağzına verdikten sonra amının üstünde yavaşça kaydırarak içine girdi. Ceylan'ın amının farklı bir sıcaklığı vardı. Halit, bu sıcacık amcığın içinde ritimli bir şekilde gidip gelirken Ceylan da bir eliyle klitorisini okşuyordu. Halit'n karşısındaki görüntü dayanılmaz bir hale gelmişti. Halit'in koca yarrağının her girişinde Ceylan'ın yeşil gözlerinin içi parlıyordu. Bu şekilde devam ederken komodinin üzerindeki telefonda bir mesaj belirdi:
Nizam
Tamam, akşam 8'de evin alt sokağındaki bara gel, konuşalım.