FANTEZİLER KONAĞI Serisi - Toplam 20 bölüm

FANTEZİLER KONAĞI 2

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 FANTEZİ

Evet, kapıdaki gizli misafir yaralı kadındı. İlacın etkisi geçtikten sonra aşağıdan gelen sesleri duyup mutfağa inmişti. Karşılaştığı manzara karşısında amını okşayıp dudaklarını ısırıyordu. Orgazmdan kendini kaybeden Fidan'ı görüp azıyor, yarasına rağmen kapının kirişine sürtünüyordu. Resmen ayakta boşalmak üzereydi. Halit, boşaldıktan sonra Fidan'la öpüşürken aniden yaralı kadının inlemesini duydular. Kadın hızlıca toparlanıp kaçtı. Halit ve Fidan kapıya baktıklarında yalnızca bir karartı gördüler. Fidan telaşla:

O da neydi? Sakın biri bizi izliyor olmasın.

Boşver. İzlese ne olacak? Seni siktiğim gibi onu da sikerim.

Hepimizi sik ağam.

Fidan ve Halit öpüşmeye devam ettiler. Bir süre sonra Halit, birinin görebilme ihtimalini umursamadan çıplak bir şekilde mutfaktan çıktı. Çıktığında az ilerde durmakta olan Songül'le karşılaştı. Songül Kamber'le Fidan'ın annesiydi. 40'lı yaşlarının sonunda, büyük memeli ve kumral bir kadındı. Halit, çıplak haliyle istifini bozmadan Songül'e göz kırparak odasına gitti.

Odaya girdiğinde yaralı kadın yataktaydı ama uyuma numarası yapıyordu. Kadını çıplak bir şekilde dikkatlice izleyen Halit, kadının külotu olmadığını fark etti. Pespembe ve kılsız amı adeta bir pırlanta gibi parlıyordu. Az önce boşalmış olan Halit'in siki dimdik olmuştu. Sikini sıvazlamaya başladı. Ama daha sonra kadının uyanmasından çekinip banyoya girdi ve duş almaya başladı. Duşta kadının pespembe amını düşünüp 31 çekti. Oluk oluk boşalıyordu. Fidan'la olan sevişmesinden bile katbekat daha zevkli olmasına kendi bile şaşırdı. Banyodan çıkınca üstünü giyip misafir odasına uyumaya gitti. Kadın ise Halit çıktıktan sonra mastürbasyon yapmaya başladı. Amını okşarken meme uçlarıyla da oynuyordu. Aniden bacakları yay gibi kasılarak boşalmaya başladı. Bunun üzerine yarasının da etkisiyle uyuyakalmıştı.

Sabah olduğunda odasına çıkan Halit kapıyı tıklatıp içeri girdi. Kadın uyanmış ve yatakta oturuyordu. Kadına doğru yaklaşan Halit:

Nasıl? Daha iyi misiniz?

Siz kimsiniz, neredeyim ben? Hiçbir şey hatırlamıyorum.

Benim adım Halit. Buraların ağasıyım. Dün gece sizi sınırda vurulmuş halde bulup buraya getirdik tedaviniz için. İyisiniz inşallah?

Ben iyiyim, biraz sızlıyor o kadar. Neden hastane yerine buraya getirdiniz?

Hastanede bir ton soru sorarlardı. İşimiz gereği dikkat çekiyoruz. Zaten alanında çok yetkin bir doktor arkadaş sizi tedavi etti. Endişe etmeyin.

Ben çok teşekkür ederim. Hayatımı kurtardınız.

Estağfurullah. Siz kimsiniz, gece vakti sınırda ne işiniz vardı?

Benim adım Şule. Savaş muhabiriyim. Irak'taki terör çatışmalarını haber yaparken örgüt tarafından kaçırıldım. Benim gibi daha birçok kadın vardı. Bizi önce İstanbul'a ordan da Avrupa'ya götürüp zorla eskortluk yaptıracaklardı. Bir fırsat bulup kaçtım ama fark edip peşime düştüler. Sonuç olarak da vuruldum işte.

Memnun oldum Şule Hanım. Ben çok üzgünüm başınıza gelenler için. Bir isteğiniz varsa buradayız. Söyleyin yeter.

Ben tekrardan teşekkür ederim.

Rica ederim. Siz dinlenmenize bakın.

Halit, Şule ile konuştuktan sonra odadan çıkıp aşağıya indi. Kardeşi Nizam, masada oturuyordu. O da yanına gidip oturdu. Nizam merakla:

Nasıl abi? Durumu daha iyi mi kadının?

Bir sıkıntısı yok şükür, hafif ağrısı varmış.

İyi bari. Abi, peki kadının o gece orada ne işi varmış, kimlerdenmiş?

Kadının adı Şule. Buralı değil. Irak'ta savaş muhabiriymiş. Örgütün elinden kaçarken vurmuşlar işte.

Vay anasını olaya bak. Tam da bizim sevkiyatın üstüne geldi desene.

Öyle oldu vallahi. Neyse ben Gamze Hanım'ın yanına gideceğim. Kadın sağolsun o kadar yardım etti. Teşekkür etmemek olmaz.

Haklısın abi. İyi olur. Halit, masadan kalkarak arabasına doğru ilerledi ve Gamze'nin evine doğru yol aldı. Kapıyı açan Gamze'nin üzerinde kırmızı saten bir sabahlık vardı. Gamze, 35 yaşlarında, orta boylu, beyaz tenli bir kadındı. Halit, Gamze'yi baştan aşağı süzerek:

Girebilir miyim?

Lütfen.

Gamze, ben yaptıkların için nasıl teşekkür etsem bilmiyorum.

Benim iyi bir fikrim var.

Gamze birden Halit'in dudaklarına yapışıp pantalonu üzerinden koca yarrağını okşamaya başladı. Halit, Gamze'nin boğazını sıkarak onu öpüyordu. Üstündeki sabahlığı tek hamleyle çıkarıp kendi pantalonunu da indirdi. Sakso çekmeye başlayan Gamze, adeta Halit'in ruhunu sömürüyordu. Halit'in zevkten gözleri kayıyordu. Gamze'yi kucağına alıp ayakta sikmeye başladı. Gamze, bacaklarını sıkıca Halit'in beline dolamıştı.

Tüm bunlar yaşanırken konaktaki Şule, odasından çıkıp mutfağa doğru gitti. Mutfakta yalnız olan Fidan, tezgahta bir şeylerle uğraşıyordu. Arkasından sessizce yaklaşıp birden boynunu öpmeye başladı. Korkudan aniden bağıran Fidan, kafasını çevirmeye çalışırken Şule eliyle ağzını kapattı ve onu kendine çevirdi. O sırada Halit, koca yarrağıyla Gamze'nin amını follofoş ediyordu. Çığlık çığlığa boşalan Gamze, Halit'in yarrağını adeta süt sağar gibi amını kasarak boşaltmıştı. Aynı anlarda ise Fidan'ı kendine doğru çeviren Şule, onu doyumsuzca öperken şaşkınlık içinde kalan Fidan ise istemsizce karşılık verip kendini Şule'den ayıramıyordu.

← Önceki Hikaye
FANTEZİLER KONAĞI 1
Sonraki Hikaye →
FANTEZİLER KONAĞI 3
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar