HAZ PEŞİNDE Serisi - Toplam 24 bölüm

HAZ PEŞİNDE 12

← Ana Sayfaya Dön ← Geri Dön
📌 FANTEZİ

Ozan ve Burak hoş çocuklara benziyorlardı, gerçek isimleri buysa tabi. Esra ile sohbeti ilerlettikçe daha da cesaretleniyorlardı. Ortamdaki sesi bahane edip kulağına konuşurlarken, elleri sırtına ya da beline dokunuyordu. Esra da şakalarına gülüyor ve onlara doğru eğiliyordu. Sonunda slow bir müzik denk geldi ve Ozan elinden tutup dans pistine kaldırdı Esra'yı. Şarkı başlayınca ışık daha da loş hale geldi.

'' Bekle,'' dedi Esra ve ceketini çıkardı üstünden, loş ışıkların onu koruyacağını düşünüyordu.

'' Vaayyy,'' dedi her iki adam da aynı anda, bluzunun altından belli oluyordu meme uçları artık.

Esra her ne kadar utansa da göğsünü gere gere yürümeye devam etti, ikisinin de memelerini ve sertleşen meme uçlarını görebildiğini biliyordu.

'' Çok güzel ve seksi bir kadınsın,'' diye fısıldadı kulağına Ozan dans pistine doğru ilerlerken ikili.

'' Teşekkürler,'' dedi Esra.

'' Harikasın. Kusura bakma ama içine sutyen giymediğini görebiliyorum bluzunun üstünden bile. Etkilendiğimi itiraf etmeliyim, farkındasın, değil mi?'' dedi Ozan, arkasından ilerlerken, kalçasına abanıyordu ön tarafıyla.

'' Evet, hissedebiliyorum!'' dedi gülerek Esra.

Ozan'ın elleri Esra'nın sırtından aşağıya doğru inmeye başladı, ta ki kalçalarına varana kadar. Ellerinde çok sıcak hissediyordu poposunun yumuşaklığını. '' Bahse varım külot da giymedin bu gece altına.''

'' Kazandın,'' diye cevap vermedi Esra, çekinmiyordu artık. Ozan hiç vakit kaybetmeden sıkmaya başladı kalça yanaklarını kadının. Karşılık olarak, Esra da kasıklarına daha da itmeye başladı bedenini, ereksiyonu sıkışıyordu ikisinin bedenlerinin arasına. Esra da etkileniyordu artık. Dans çığırından çıkıyordu.

Şarkı bitince, Ozan elinden tutup tekrar bar kısmına götürdü Esra'yı ve Burak'la ikisinin arasındaki tabureye oturttu. '' Ben kazandım,'' dedi Burak'a.

'' İnanmam,'' dedi Burak, ve elini Esra'nın kalçasına götürdü. '' Bunu kanıtlamadan Esra, sana yüz liranı vermeyeceğim. Salak değilim,'' dedi ve eteğini yukarı kaldırmaya başladı, kısa çoraplarının bittiği yere kadar.

Esra iki erkeğin de gözlerinin bacaklarında olduğunu biliyordu. Etrafına baktı, kimse onlarla ilgilenmiyordu. Bacaklarını ayırdı, iki yana iyice açtı. Adamların gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Ama, yine de emindi, bu loş ışıkta pek birşey görmeleri mümkün değildi.

'' VİP locaya geçmeye ne dersiniz?'' dedi Ozan, eliyle üst katı işaret ederek. '' Hadi, bizimle gel Esra,'' dedi ve elinden tutup sürüklemeye başladı onu yine.

Esra kocasıyla göz göze geldi. Hakan gülümsüyordu ona. Ozan'ı elinden tutup, onu izledi. Hemen arkalarından Burak da geliyordu. Loca için bar görevlilerinden biriyle konuştu, sonra bir odaya daldı, peşinden Esra ve Burak da onu izledi. Yerleştikten sonra, Burak'ın ilk söylediği, '' Külot giymediğine hala ikna olmuş değilim,'' oldu. '' Bunu ispatlamalı.''

'' Hadi ama çocuklar,'' dedi Esra gülerek. '' Bana güvenin.''

'' İşin ucunda yüz lira varken, kusura bakma ama güvenemem,'' dedi Burak.

'' Hadi ama Esra, çok çabucak aç kapa yeterli.''

Esra, bulundukları yerden aşağısını görebiliyordu ama aşağıdakiler onları göremiyordu. Buna Hakan da dahildi. Kapana kısılmıştı.

'' Hadi ama! Hadi!'' diye yalvarıyordu iki erkek de.

Esra'nın kalbi yine güm güm atıyordu. Hakan ona olur vermişti, erkekleri istediği gibi kışkırtması için. Yavaş da olsa, ellerini eteğine götürdü ve yukarıya çekmeye başladı. Baldırları ortaya çıktığında, herkesin nefesi kesilmişti bile. Santim santim, etek yukarı kalkıyordu, kısa çoraplarını da aştı. Birden, ikisi de birer of çekti, bacaklarının arasında nemlenmiş kadınlığını gördüklerinde. Esra ne yaptığına inanamıyordu ama eteğini beline kadar kaldırmıştı ve adamların apış arasına bakmasına izin veriyordu. Bacakları daha bile aralamıştı, sanki daha iyi görsünler diye.

Eteğini geri indirince, hem Ozan hem de Burak mest olmuştu. '' Off, kızım, yaktın bizi burada yaa,'' dedi Ozan. Elini bacak arasına götürdü ve '' Bak ne yaptın bana,'' dedi.

Esra bacaklarının arasındaki çadırı görüp kıkırdamaya başladı.

Kenara itilmek istemeyen Burak, Esra'nın elinden tuttu ve kendi kasıklarına götürdü. Semsertti. Esra şaşkınlık içinde yutkundu. Ama elini çekmiyordu.

'' Hiç adil değil,'' dedi ve Ozan da diğer elini sertleşen sikine götürdü.

Ellerinin altında zonklayan iki penise dokunurken, Esra bayılacak gibi oldu. Vajinası sızlıyordu ve ıslanmaya başlamıştı, eteğine leke yapmasından çekinmeye başladı. İki penisi de sıkıp okşamaya başlamıştı, sıcaklıkları pantolonlarına yansıyordu. İki erkek de ellerini bacaklarına götürüp eteğini tekrar kaldırdılar, sonra da bacaklarını kendilerine doğru çekip, daha da araladılar. '' Ahhh,'' diye inlemeye başlamıştı Esra, her ikisinin de elleri, vajinasına ulaşınca. Gözlerini kapadı, nefes alışları hızlanıyordu.

Ozan, Burak'a bakıp gülüyordu. Elini çekti ve hemen fermuarını açtı. Burak da aynısını yaptı. Ellerinde, kazık gibi dikilen yarakları hissedene kadar, ne olup bittiğini anlayamamıştı bile Esra. Şoke olmuş biçimde gözlerini açtı ve önce bir eline, sonra diğerine baktı. Barda tanıştığı iki yabancının sikini eline aldığına inanamıyordu. Ancak Ozan bir parmağını yarığına sokunca kendine gelebilmişti.

'' Ne kadar da ıslaklsın,'' dedi Ozan parmağını bir içeri bir dışarı yaparken.

Hakan yukarıya doğru bakıyordu ama sadece kafalarını görebiliyordu üçünün de. Tek bildiği, birşeylerin olduğuydu, bakışlarından bunu anlayabiliyordu. Karısının işleri bu kadar ileri götürecek kadar cesaretlenmesi onu memnun ediyordu. Acaba şu an eliyle oynuyor muydu adamların aletleriyle?

'' Yukarıda neler oluyor acaba,'' dedi adamın biri.

'' Efendim?'' diyebildi Hakan. Yanında oturan adam da o tarafa bakıyordu.

'' Şu ikisi kardeştir. Yine hatun kaldırmışlar locaya. Eminim eline, yüzüne verecekler bunun da.''

'' Hiç sanmıyorum,'' dedi Hakan.

'' Sadece izle,'' dedi adam kendinden emin biçimde.

Çok geçmeden, solundaki adam uzandı ve boynundan tutarak Esra'nın kafasını bacak arasına doğru çekti.

Esra karşı koymaya çalışıyordu ama pek de doğru karar alacak durumda değildi. İçki etkisini gösteriyordu. Artık ne istediğinden kendisi de emin değildi. Kalçalarını ileri geri oynatmaya başlamıştı onu ele geçiren parmağa yardımcı olmak için, elleri ise, sardığı kalın ve sert aletleri kavramış ve sıvazlıyordu. Ensesinde yine o baskıyı hissetti. Ne istediklerini anlıyordu. Hakan'a bakmak için artık çok geçti. İzin verdi kafasını yönlendirmesine, ağzı artık Burak'ın penisine yaklaşmıştı. Kontrolden çıkmıştı tamamen. Ağzını araladı ve içine aldı sikini. '' Mmmm!!'' Kocaman kafası ağzını dolduruyordu. Bacaklarının arasındaki parmak hızlanıyordu. Çok ıslak ve kaygandı.

'' İşte böyle yavrum, yala şunu, al ağzına,'' diye yönlendiriyorken, kendisi de coşuyordu Burak.

Hakan, göremese de biliyordu, karısı hiç tanımadığı bir erkeğinkini ağzına alıyordu, bunu kendisi istemişti ama yine de inanamıyordu. Kendisi de utanmasa, çıkarıp oynayacaktı aletiyle. O kadar zevklenmişti. İzlemekle yetiniyordu.

'' Bırak hadi, biraz da bana bırak,'' dedi Ozan ve Esra'nın kafasını kendisine doğru çekmeye başladı kardeşi.

Esra karşı koymaya çalışmıyordu bile, diğer penise götürürken ağzını. Yönlendirmeye gerek bile kalmadan kafasını indirip kaldırıyordu. Birkaç dakika Ozan'ı yalıyor, sonra Burak'a geçiyordu. Emerken küçük küçük şapırdatma sesleri geliyordu ağzından, hoşuna gitmeye başlamıştı onlara zevk vermek. Ağzını hızla kullanıyordu.

İki adamın da zirveye ulaşması çok uzun sürmeyecekti, çıkardıkları seslerden bu anlaşılıyordu. Ozan'ın iniltileri çoğalmaya başlamıştı ve boşalmak üzere olduğu belli oluyordu, Esra bir an utanır gibi oldu ama sonra aldığı haz duygusu bastırdı bunu. Daha da sert emiyordu. Ozan uğultular çıkararak kalçasını kaldırdı, daha da ağzına sokmaya çalışarak, ittiriyordu. Ağzındaki penis fışkırtmaya başladı döllerini, ağzına patlıyordu. Ağzı doldukça spermlerle, hızla yutkunuyor, ağzını dolduran spermlere yer açmaya çalışıyordu, sıcak ama yoğundu dölleri. Burak, kafasından tutup kendi sikine çektiğinde Esra'yı, hala biraz boşalmaya devam ediyordu. Esra yetişemeden Burak'ın bacak arasına, attırmaya başladı o da. Çoktan fırlıyordu spermler yüzüne doğru, kafasını ağzına almak için geç kalmıştı. Kalanını olsun ağzına aldı ve yutmaya başladı. Bir süre sonra ağzında sönmeye başladı aleti.

'' Ahhh, bu harikaydı yavrum,'' dedi Burak, ter içinde kalmıştı. '' Al benden de o kadar,'' dedi Burak. Esra yaşananların şokundaydı, ağzından yüzünden akıyordu spermler. Önündeki peçetelere sarıldı, bir an önce temizlenmek istiyordu.

'' Ne bu acele yavrum,'' diye sordu Ozan.

'' Gitmem gerekiyor çocuklar. Güzel bir akşamdı ama daha fazlasını yapamam.''

'' Bu da ne demek şimdi? Daha yeni başlamıştık!'' diye itiraz etti Burak.

'' Ahh, hayır. Belki başka zaman,'' dedi Esra. Tam bu sırada kapı çaldı. '' Bu kocam olmalı. Size iyi eğlenceler,'' dedi zoraki de olsa gülümsüyordu.

'' Kocan mı?'' diye aynı anda sordu iki kardeş. Bu gece gerçekten sürprizlerle doluydu.

Esra kapısını açıp locanın, dışarı attı kendini, karşısındaki gerçekten de kocasıydı. '' Hakan, sevgilim!'' diye kollarına attı kendini. Çok utanıyordu.

'' Hadi gel, seni lavaboya götüreyim,'' dedi Hakan, locanın önünden kaçırdı hemen karısını. Üstünü başını temizlemesini bekledikten sonra gece kulübünden çıkardı eşini ve kısa sürede otellerine vardılar, asansördeydiler odalarına çıkmak için. Esra hala utanç içinde olmasına rağmen, Hakan karısına aşkla bakıyordu. Kapıya vardıklarında, onu soymaya hazırlanıyordu bile. İçeri girer girmez, üstünü yırtarcasına soymaya başladı Esra'yı. Yatağa geçmek için vakit bile harcamadan, yere yatırdı karısını ve bacaklarını ayırdı. Kafasını apış arasına götürdü ve kabaran dudaklarını ağzına alıp yalamaya başladı.

Esra kocasına yeniden aşık oluyordu bu hareketlerinden sonra. Yaşananlardan sonra çünkü daha da çok sevdiğinin farkına varıyordu Hakan'ın onu. aniden yerinden doğruldu ve Hakan'ın sırtını yere götürdü. Kafasının üstüne kadar götürdü belini ve ağzına verdi yeniden amcığını. Hakan boğulmamak için bütün sularını içmek zorunda kalacaktı neredeyse, o kadar ıslaktı Esra.

'' Ahhh...Hakan....yala beni...em!!'' Esra çığlık atıyordu, kasıklarını yüzüne bastırırken kocasının. Sanki rodeo yapıyordu adamın suratında. Zevkten deliriyor, bağırarak inliyordu, gelmek üzereydi yeniden. Bacaklarının arasından fışkırıyordu adeta sular.

Hava alabilsin diye suratından kalkınca, aşağıya baktı, kocası yere yapışmıştı adeta. Yüzü gözü sularıyla kaplıydı. Güldü ve yüzüne doğru uzanıp kendi ıslaklığını temizlemeye çalıştı elleriyle.

Bu kez Hakan'daydı yere yatırma sırası. Bacaklarının arasına geçti ve aletini yarığına soktu tek hamlede. Yanıyordu alev alev içerisi. Dudakları, karısının dudaklarına yapıştı, kalçadan köklemeye devam ederken deli gibi öpüşüyorlardı. '' Seni delicesine seviyorum,'' dedi Hakan.

'' Ahhh..Hakan...içime boşal lütfen! Doldur içimi!'' diye inleyerek yeni bir orgazma doğru yol alıyordu Esra. Kocası bu isteiğini yerine getirecekti. Zevkle inlerken ve titrerken, sıcak döllerini içine boşalttı kocası.

← Önceki Hikaye
HAZ PEŞİNDE 11
Sonraki Hikaye →
HAZ PEŞİNDE 13
Yeni bir hikaye mi arıyorsun?

Yorum Yap

Yorumlar