Yine bir olaylar olduğu kesindi. İlayda, burak gibi kaba ve serseri bir tiple birlikte kendi rızası ile olamazdı. Burak, diğer o 3 serseri gibi değildi, tam bir sokak serserisi belalı bir tipti. İlaydaya ne olduğunu sormak istemiyordum belli ki benden gizlemeye çalışıyordu. Akşam evdeyken ilayda ders çalışma bahanesi ile odaya girdi ve yanımıza hiç gelmedi. Gece olunca eşimle yatmaya geçtik ve saat biraz ilerledikten sonra eşim uyumuştu ama benim gözüme olanları düşünmekten uyku girmiyordu. Daha sonra ilaydanın odasından konuşma sesleri duydum ve yataktan kalkıp yavaşça odasına doğru gittim. Odasına doğru gittikçe sesler daha da anlaşılmaya başlamıştı. Ben kapının yanında gizlice onu dinlerken ilayda “allahın cezası nasıl benim görüntülerimi internete yüklersin sen” Diyordu sinirli ve biraz da hüzünlü bir ses tonuyla. Daha sonra karşısındaki ona bişeyler söyledi ve ilayda ona “ya ne silmesi can. Burak bulmuş görüntüleri hepsini gösterdi bana dershaneden çıkarken. Babama gösterseydi napardım ben” Dedi. Konuştuğu kişi Candı ve anladığım kadarıyla ilaydanın görüntülerini internete yüklemiş ve burak bunları bulup onu kullanmış. Can bişeyler dedikten sonra ilayda, “sen silmeden önce görüntüleri bulmuş işte” Diyordu üzgünce. Tahminimce can ona sildiğini söylemiş ama o silmeden önce burak görüntülere bir şekilde ulaşmıştı. Daha sonra ilayda can’a “ya siktir git allahın belası” Diyip kapatmıştı. İçerden korkan bir sesle “napıcam ben şimdi ya” Diyordu. Ben bunları duyduktan sonra olanları anlamış, ve sessizce odaya dönmüştüm. Sabah olduğunda kahvaltımızı yaptık ve ilayda hazır bir şekilde yanıma geldi. Üzerine bordo rengi sadece kalçasına kadar kapatan mini bir bordo elbise giymiş, bacaklarını tamamen kaplayan siyah ve şeffaf olan bir külotlu çorapçorap giymiş, ayağına high spor ayakkabı giymişti ve saçlarını iyice açmıştı. Elbisesine karışmak istemiyordum ama onun için çok tehlikeliydi. “Hadi çıkalım” dediğimde ilayda bana “Ha, yok baba ya sen git ben bugün arkadaşımla gideceğim” Dedi. Bende ona “arkadaşın kim burak mı” Dediğimde, mahçup ama zoraki bir şekilde “hı hı evet burakta bizim dershanede ya, birlikte gidelim dedik” Dedi. Hiçbir şeyden haberim yokmuş gibi bende ilaydaya tamam diyip evden çıktım. Burağa hiç güvenmiyordum, kızıma neler yapacak diye çok düşünüyordum onunla o şekilde direkt dershaneye gidemezdi. Evden çıktığımda burakların evine baktım ve bizim eve doğru bakıyordu. Beni görünce çaktırmadan önüne döndü. Üzerinde ise sert vücudunu belli eden dar bir tişört, altında ise siyah bir eşofman vardı, tam bir sokak serserisiydi. Arabayla ileri doğru gidip onların beni fark etmeyeceği bir köşede durup bu ikisinin geçmesini bekledim. Kızımla burak yan yana geçerken, bebek gibi kızımı bu keko’nun yanında görmek bana garip hissettirdi. Onlar yolda yürüyerek gittikten sonra mahalleden çıktılar ve bende arabayla takip mesafemi koruyarak yine yaklaştım ve burakla ilayda dershaneye girmeyip karanlık bir sokağa girdiler burak bir arkadaşının yanına gidip onunla konuşurken ilayda uzak bir köşede burağı bekliyordu. Burağın arkadaşı ona bir anahtar verdi ve gülerek bişeyler söyleyip gitti. Burak anahtarı aldıktan sonra ilaydanın yanına geldi ve biraz daha yürüyüp, çürük, neredeyse harabe denilecek kötü bir eve girdiler. Belli ki burak arkadaşından bu evin anahtarını almıştı ve kızımı burada kullanacaktı.